Güç, güce tapanların desteğiyle büyüyor. Bak işte orada. Güneşin şua, lem’a ve fotonları gibi yayılıyor etrafa. Sanki hepsi La Fontaine’i dinlermiş gibi. Onun “Birleşik olmayan her güç, cıIızdır.” sözünü şiar edinip hareket ediyorlar, akıllarınca.
Tıpkı bir kıyafeti oluşturan iplik parçaları gibi. İplikler birleşerek kıyafeti oluşturuyor. Bu kıyafeti giyinen “güç” aldığı destek ile yoluna çıkan her şeyi eziyor. Gücün yol alması ile kıyafeti oluşturan iplik parçaları da yol alıyor. Onlar da bir konum, seviye kazanıyor. Bu kazanımlar onları mutlu ediyor, zenginleştiriyor. Bir ip parçası birleşerek kıyafet olmuş ve güce güç katmaktadır. Ve bu gücün görünür yüzü olmuştur. Fakat!
Fakat, bir sökük göründü. Ve “biri” cesaret ve akıl edip bu söküğü tutup çekerse veya sadece akıl edip tutarsa güç, palas pandıras aldığı yol boyunca ip sökümü başlayacak. Güç arkasına bakmadan kibir ile ilerledikçe ve sökülen kısımdaki ip parçacıklarının uyarılarını duymazdan geldikçe ipin ucu uzayacak. Uzar da uzar. Gün gelir.
Bir gün gelir, tüm iplik çözülür, kıyafet bozulur. Güç çıplak kalır. Artık birilerinin “kral çıplak” demesine bile gerek kalmaz. Devir değişmiştir ve dijital araçlar bunu çok iyi belirler.
Kral çıplak kalmıştır. O bir “güç” değildir bundan böyle, kral olması artık çok “güç”tür. Çözülen iplik kaçışır etrafa, rüzgarla savrulur öte beriye. Başka örgülere malzeme olmaya yol alırlar.
Bahar mevsimi şu sıra.
Bahar mevsimi sürprizler ile dolu.
Bir güneş açar, bir yağmur yağar, birden rüzgar eser Lodos, Poyraz ve bilmem ne.
Alışık olmak lazım Yaradan’dan gelene. Malum, mevsim bahar şu sıra.
HLotus
