Ana Sayfa > Şiir

“Tanrı Beni Dansa Kaldırdı” ve Bu Bir İç Hesaplaşma; Karanlık Kasvetli

Hicran Aslan'a ‘’yarandan sevdim seni.’’ ‘’ilaçlar kalınlaştırır incecik boynunu / şişirir omuzlarındaki deri altı yükleri.’’ Esrarlı, delişmen, taptaze, insan olmanın farkına varmış. Bir bilinç yolculuğu… ‘’Her şey yüktür, atılması gerekir, değiştirilmesi gerekir.’’ Hatırlatıcı, karartıcı, acıtıcı. Gözyaşıyla beslenir. Tinsel bir evrende damıtılmış. Bir iç hesaplaşma. Karanlık, kasvetli. Kederli bir özne. Artık kendine ayrılık, kendine aşk, kendine küçük bir

Tamamını Oku

“Elmanın Yarasında Bütün Yaz Acı Emdi Küçük Kurtçuk”: Şair Deniz Dengiz’in Yeni Şiir Kitabı “Yeryüzü Divanı”

Kuşlar eskiyor zamanın belleğinde beklemez hayat- Yeryüzü Divanı'nda tüm yüce kelimeleri, yılların biriktirdiği ne varsa bazen bir tazyik gibi bazense kapanan bir musluktan narince akan son damlalar misali kâğıda döktü Şair Deniz Dengiz. Seneler bir insanın içinde neler biriktirir? -Hüzün, saadet, umut, hayal kırıklıkları... ama en çok bekleyişleri. "Beklemek ateşten yakıcıdır." sözü mucibince her kelimenin

Tamamını Oku

Ölülerden Geriye Kalanların Şiiri

Bir gün kulağımı açtığımda Sesin duyulmalıydı etrafta Azrail benden çaldı seni Niye bu kadar cüretkâr oldun korkak herif? Sana dair anılar canların zihnimde Toprağa karıştın şimdi sen Bir düşünce ayrıldı beynimin en derininden Nereye gidiyorsun? Hiç mi iz bırakmadığın gittiğin yerlerden… Gözlerimi açıyorum yeni bir güne Neşemi kaybettim sen gittiğinde Hepimiz misafiriz biliyorum Gözyaşlarım aktı misafirliğin bittiğinde Zaman ne göreceli bir kavram Giden

Tamamını Oku

Neye İnanayım?

Cam kırıklarını toparladım yerdenKendime kırık bir ayna yaptımHer gün izliyor beni bilinmez gözlerBitecek bir gün bu ızdırapBen de bilinmezleri izleyeceğim gökyüzüne yükselirken Artık mana bayraklarımı dalgalandırmıyorumBilinç düzeyinde bütün benliğimle yaşıyorumHer gün yükseliyor yaşama fiksasyonumAnlam aramıyorumNeredesin anlam arama navigasyonum Işıklar her insanı aydınlatmazİnsan olarak gelmek insanı insan yapmazHepsi insanlık içindi değil miSavaştık, sevdik,

Tamamını Oku

Ben Uyandım Bir İskeletim

Ne arıyoruz bu dünyadaBiz insanlar kimiz?Neden geldik?Savaşlarda birbirimizin sevdiklerini katlettik!Neden geldik?Sevdiğimiz insanları kaybettik.Neden sevdik?Sevgiyi kucaklayan çiçeklerdikNedeninin söylenmesini kimseden istemedik. Ölü bedenim yaşıyor ruhumİnciniyor gururumBen kimim?"Kimseyim"Gözlerinizi açınBu, bir rüyaYaşamakta ısrarcı katillere barınak olan dünyaBen uyandımHer şeyin farkındayımBen uyandımBir iskeletimToprağın altındayımBirden gece olduTanrı kapattı ışıklarıGözlerimden akan tuzlu yaşlarıTutun birden bırakınBen karanlıktayımIşıklar içinde uyumam

Tamamını Oku

Tanrım Beni Dünyadan Taburcu Et

Beni dünyadan taburcu et İçimde kopan fırtınaları anlatamam En güvendiğim omuzlara ağlayamam Gecenin ilerleyen saatlerindeyiz Nuh gemiyi terk etti kendi kendimleyim Etimi, ruhumu sıkıştırıyorlar Dişlerimi sıkıyorum saatlerce Tavan yere doğru yaklaşıyor yer çekimiyle Karşıma oturmuş konuşuyor altındaki taburesiyle Tanrım çok hastayım Beni dünyadan taburcu et Mermiyi gönderiyorum namlunun ağzına Ben izin vermedikçe bitmeyecek kafamdaki fırtına Tanrım çok kötüyüm Beni dünyadan aforoz et Nedensiz birikti gözyaşlarım Kimseler

Tamamını Oku

Tanrı, her gün satılmayan adam arar

SanatçılarUsulsüz yalamalar, yalakalarSanatçılarHer şey oldularPardon sanatçı olamadılar Kimisi kalem kâğıda sarıldıKimisi anlamsız senaryolar yazdıKimisi stüdyosuna kapandıHer şey oldu, sanatçı olamadı Entelektüel gözüken sohbetlerİçi boştur aslında lafı geberttilerBana kameralar karşısında ödül verDünya görüşüm usulsüz yalama ve yalakalık dediler Bu ütopyada her şeyin fiyatı varTanrı, her gün satılmayan adam ararDerin bir incelemeye kurban gittikKoyun inmedi

Tamamını Oku

Bu mudur Hakikat?

İnsanoğlu Timsah gözyaşları savuruyor etrafa Bir pazar sabahı açıyor gözünü aydınlığa Evrimini tamamladı, timsah oldu İnsanoğlu Bir gün ellerini kaldırmış yukarıya İbadetlerinin isteklerini savuruyor tanrıya Sanki hakkıymış gibi Evrimini tamamladı bukalemun oldu İnsanoğlu İki gözle bir anlığına karşılaştı Uzun uzun gevezelikler Bazen tek gecelik, bazen sonsuz gecelik Adına aşk dedi Evrimini tamamladı, ikiyi üç etti İnsanoğlu Bir gün doğaya sevgi besledi Ertesi gün doğruluğa yükseldi "Bu mudur hakikat?"

Tamamını Oku

Aydınlanma Dönemi’nin Alexander Pope İzleri

Alexander Pope (21 Mayıs 1688-30 Mayıs 1744), 18. yüzyılın önde gelen İngiliz şairlerindendir. Aydınlanma Dönemi’nin ivme şairi, çevirmeni ve hicivcisidir. Augustus edebiyatının mühim bir temsilcisi olan Pope’u dünyada tanınır kılan yapıtları The Rape of the Lock, The Dunciad ve An Essay on Criticism gibi hicivli ve söylemsel şiirleridir. Homeros çevirileri ayrıca

Tamamını Oku

“Türk Şairi” Mehmet Emin Yurdakul’u Yâd Etmek

Mehmet Emin Yurdakul [1869-1944] Türk şair ve milletvekilidir. Millî Şair olarak da bilinen Yurdakul, Türk Millî Edebiyat akımının öncü şairleri arasında özenli bir yere sahiptir. O, ulusçu, halkçı bir fikir dünyasında yaşıyordu ve düşüncelerini bu çerçevede şekillendirdi. Aynı zamanda bir siyasetçi olmanın verdiği azimle Meclis-i Mebusan 3. Dönem Musul Mebusu olarak göreve getirildi.

Tamamını Oku

Helenistik Dönemi Şiire İşlemek: Yaşlılığın Şairi

Yunan şair Konstantinos Kavafis İskenderiye’de doğdu [1863-1933]. 1850’de Mısır’a yerleşen İstanbul-Yeniköy kökenli Pedros Kavafis ile Harikleya Fotiyadi'nin çocuklarının dokuzuncusu idi. Yedi yaşına geldiğinde babasını kaybetti. İki yıl sonra ailecek Birleşik Krallık’a gitti. Eğitimini orada alan şair, babadan kalan şirketin batmasıyla 1880’de İskenderiye'ye geri döndü. Kavafis, 1882-1885 yılları arasında İstanbul’da yaşadı. Helen ve Bizans tarihini

Tamamını Oku

Çeşmî’den Âlî’ye: Gelibolulu Mustafa Âlî

Habîbin sev dilersen mağfiret takrîbin ey ÂlîRakîb olmak gibi Mevlâ’ya rengîn intisâb olmaz Gelibolulu Mustafa Âlî [1545-1600], tüccar bir babanın oğludur. Tarihçi, şair ve sosyolog olan Âlî, medrese öğrenimine altı yaşındayken başladı. Gelibolulu olan Surûrî’den fıkıh ve tefsir dersleri görmüştür. Surûrî’nin onun için en önemli etkisi “şair”lik vasfına erişmesinde görülmektedir. “Çeşmî” mahlası

Tamamını Oku

Issız Bir Yol Arayışında Aktivist Şair: Yun Hyon-seok

Yun Hyon-seok ( [1984-2003] Güney Kore’de dünyaya gelen Yun Hyon, şair ve yazar olarak hayatına yön verdi. Onun en önemli özelliği özgürlükçü düşünmesi ve buna bağlı olarak insan haklarını savunan bir eylem insanı, gey, aktivist -aynı zamanda sivil aktivist- olmasıdır. Yook Woo-dang lakabıyla bilinen Yun Hyon-seok, şiirlerinde Sulheon ve Midong maslahlarını kullandı. 2002 - 2003

Tamamını Oku

1927 Kuşağı’nın Parlak Kalemi: Vicente Aleixandre

Şair Málaga'nın büyük etkisi altında kalan ve bu etkiyi şiirlerine yansıtan İspanyol şair Vicente Aleixandre, Madrid Üniveriste’sinde ekonomi bölümünü bitirmiştir. Ticaret Üniversitesi'nde yardımcı öğretim görevliliği yaptığı zamanlarda bir çeşit böbrek veremine yakalandı. Ancak bu hastalık onun hayatını baştan aşağı değiştirecekti. Hastalığın nadir bir tür olması ve tedaviye cevap vermemesi, görevini

Tamamını Oku

Kalem Ucuyla Siyasete, Şiire ve Lisan’a Yön Vermek: Abdullah Tukay

İdil Tatar dili ve edebiyatı kurucularından Tatar şair Abdullah Tukay [Ğabdulla Tuqay] Kışlavıç-Kazan’da 26 Nisan 1886’da dünyaya geldi. Daha bebekken köy imamı olan babasını, annesini ise dört yaşına geldiği zaman kaybetmiştir. Onun bütün sorumluluğunu akrabaları yüklendi ve zor bir dönemden sonra başka bir köyde yaşayan aileye evlatlık olarak verildi. Kırlay’da mahalle

Tamamını Oku

Reformist Bir Şair: Ulrich von Hutten

Ulrich von Hutten [1488 –1523], Alman düşünür, şair ve Martin Luther reformları yanlısıdır. Kâğıda döktüğü mısraları ile Luther’in reform davasının yanında olan Hotten, Greifswald Üniversitesi’nde teoloji okudu. Skolastik düşünceye yaptığı muhalefet ile ivme kazandı ve felsefe tarihine adını yazdırdı. Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’nda “imparatorluk şövalyeleri”nin lideri olarak seçildi. Şövalyeler Savaşı'nda [1522] Alman prenslerine karşı

Tamamını Oku

19. Yüzyılın “Kötü Çocuk” Şöhretli Şairi: Lord Byron

Öğrenciyken evcil bir ayı besleyen Lord Byron [1788-1824]'ın, onu âdeta bir köpeği yürüyüşe çıkarır gibi dışarıda gezdirirdi. Maymun, köpek ve atlara da yoğun ilgisi olan şair, hayvanlara düşkünlüğü ile bilinir. Aşk hayatında hareketliliği seven Byron, farklı ilişki türleri ile sık sık gündeme gelirdi. 1816’da, üvey kız kardeşi ile cinsel birlikteliği kamuoyunun

Tamamını Oku