Ana Sayfa > Gündem > CHP Genel Başkanı Necmettin Erbakan

CHP Genel Başkanı Necmettin Erbakan

CHP, İsmet İnönü’nün etkisi altına girmeden önce halkla hiçbir ilgisi olmayan bir partiydi ve meselesi devletleydi. Altı ok, devletin hangi esaslar üzerine bina edilmesi gerektiğine dair ilkeler içermekteydi. Devlet bu esaslar üzerine inşa edildi ve halk sadece bu ilkelerin bir tanesine malzeme teşkil etmişti. Devlet halkçılık yapacaktı; bunun için halkın devletin içinde yerini alması önşart sayılmamıştı.

CHP(Halk Fırkası), Birinci Meclis’i tasfiye etti. Bu, Milli Mücadele’de lazım olan halka devlet kurarken gerek olmadığını gösteren bir eylemdi. Halk Fırkası döneminde CHP, yönünü Batıya döndü, sırtını halka dayadı. Vitrinini kadehlerle süsleyen devletin dükkanında şerbet içilmeye devam ediliyordu. Halk şerbetini içerken devlet kadeh kaldırmaktaydı.

Ne Halk Fırkası’nın kurulmasında, ne de Cumhuriyetin ilanında halk vardı. Yani milletle devletin arası açık değildi. Ne zaman CHP, halkla irtibata geçilmesi gerektiği hususunda bir kanaat sahibi oldu, o zaman halkla CHP’nin arası açıldı.

Türkiye’de serbest seçimlere geçilme kararı Türk- Amerikan/İngiliz ilişkileriyle doğrudan ilgilidir. Çok partili siyasi hayat, Türkiye’de, Amerika’nın her an değişikliğe uğraması muhtemel dış siyasi stratejilerine uyum sağlayabilecek alternatif iktidarlar çıkarılabilmesine imkan sağlamaya yaramıştır. Amerika ile ilişkileri, yolunda yürütebilecek bir sivil siyasetin bu ilişkiler bağlamında yetersiz görüldüğü zamanlar, Türkiye’nin askeri darbeler ve ara rejim zamanları olmuştur. CHP de böyle bir iktidar imkanından faydalanmak adına istikametini millete çevirdi ve kendisine halktan bir taban oluşturma gayreti içine girdi. Bu süreç içerisinde CHP, halkın büyük kısmını karşısına almak pahasına altı ok’u kendisine iman kılan bir kitleyi oluşturmayı başardı. 1946’da bu konudaki başarısını açık oy-gizli sayım taktiğiyle test etti ve ciddi bir kitleyi tabanında kemikleştirdiği kanaatiyle ülkeyi serbest seçimlere götürdü.1950 seçimleri bu bakımdan CHP’nin halk katındaki varlığını ispat ettiği bir seçim olmuştur. İnönü, pekala, Demokrat Parti’nin iktidar olacağını biliyordu. Daha önce CHP yönetimi, halkın kendisine yönelik tepkisini ölçme ve taban testi yapma adına Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Cumhuriyet Fırkası gibi partileri kurdurmuş ve kurulmalarına müsaade etmiştir. CHP’nin, halk tabanında bir karşılığı olmadığı, halkın bu partilere aşırı teveccühünden anlaşıldı ve CHP, taban oluşturuncaya kadar seçimlere gitmeye lüzum görmedi. Seçimlere gidilseydi CHP’ ye hiç oy çıkmayacaktı; çünkü halk bu partinin yüzünü devletten kendisine çevirmesini istemiyordu. CHP az daha seçime gitme konusunda geç davransaydı siyasetten silinip gidecekti. Bu yüzden 1950 seçimleri CHP’ye can simidi oldu.

DP, ezan atağıyla kendisini CHP’nin marjinal tabanından ayırdı ve bu, DP iktidarının devamını temine yaradı. DP’yi kuranlar CHP içindeki Mustafa Kemal’cilerdi ve İnönü’ye bir taban hediye ettiklerinin farkında olmadan İnönü’nün taban yayılmasının önüne geçmek için Lozan’ın metafiziğini ezan hareketiyle deldiler. Bedeli ağır oldu.

CHP, halk tabanında işgal ettiği alan nisbetinde devletten alan kaybetti ve bu alanı hep DP’nin açtığı siyasi yelpazede siyaset üreten partiler üzerinden halk doldurdu. Bu yüzden CHP yer yer halk katında itibar kazanmayı hiçe sayarak defans yapma ihtiyacı duydu ve bu özelliği, hep ona devletçi- elitist- halk düşmanı bir görüntü verdi. Kendisini bu işte yetersiz gördüğü vakit de devlet bürokrasisini darbe yoluyla defans yapmaya çağırmaktan çekinmedi.

DP’nin açtığı siyasi çizginin millet tarafında kendine ciddi bir yer bulan Erbakan hareketinin devlete dolaysız yerleşme eylemine CHP ve onun dümen suyundaki bürokrasi  sürekli engel koydu.

Sonuçta gelinen nokta şu oldu: Devletin ortasına oturan CHP zihniyeti, milletin ortasında duran Erbakan zihniyetiyle devletin milletle yüzleşmesi bağlamında kesin bir ayırımla karşı karşıya gelince, CHP’liler, Erbakan’ı milletin hafızasından tamamen silmek için manipülatif bir darbe gerçekleştirdiler. Bunun sonucunda Erbakan milletten oldu ama karşılığında CHP de devletten oldu, işin tabiatı gereği. Böylece kendi kuyularını da kazmış oldular CHP’liler. Tayyip Erdoğan iktidarı, Erbakan’ın çekilmesiyle millette oluşan boşlukla, CHP’nin çekilmesiyle devlette oluşan boşluktan istifade yollu süren bir iktidardır. Tayyip bey’in siyaseten alternatifsiz görülmesinin sebebi de bu boşluktur. Bu boşluğun doldurulmasının tek yolu Erbakan’ın başında olduğu bir CHP hareketinin teşekkül ettirilmesidir. Baksanıza, Numan Kurtulmuş, “Müslüman sol” diyor. Çağrıştırsa da tutmaz; söylem değiştirmek mecburiyetindedirler, çünkü bu formül gerçeklikten çok uzak, fazlasıyla fantastiktir. Çünkü, her şeyden önce CHP, sol bir parti değildir.

Sait Mermer

– Haber Lotus –

HLotus

One thought on “CHP Genel Başkanı Necmettin Erbakan

  1. Chp sol bir parti değildir doğru. chp yi tek bir özellikle tanımlamamız istenirse en önce belirtilecek özellik İslam düğşmanlığıdır, arkasından hıristiyan düşmanlığıda gelir. Böyla bir partinin başına Necmettin Erbakanı getirmeyi hayal etmek, hayalin sınırlarını zorlamak olur. Aşırı saçma. Chp nin gerçek sol ve gerçek laik olması iktidara ortak olmasına yeter. ihsan eliaçığın savunduğu sol-islam, sosyalist islam görüşü bence tutar. Numan kurtulmuşada şans veriyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.