Ana Sayfa > Gündem > Elektronik Kitlesel Zihin Kontrolü’nün, Etkileşimlilik Obsesyonundan Seçmeler

Elektronik Kitlesel Zihin Kontrolü’nün, Etkileşimlilik Obsesyonundan Seçmeler

ZKONTROL

” Herhangi gelişmiş bir teknoloji sihre eşdeğerdir, hatta, bundan farksız bir etkiye sahiptir. ”

İnsanoğlunun kalbinde ve zihninde süren manevi savaş, şimdilerde, büyük bir kesimi kontrol altına almaya çalışan dijital etkiler altında. Kelimeler, fikirler, olaylar, deneyimler, travmalar ve diğer tüm yardımcı unsurlar, artık topyekün bir ”Elektronik kitlesel zihin kontrolü” nün nöral interaktif (etkileşimlilik) simülasyonu içine, hem de giderek artan bir telaşla çekilmeyi sürdürüyor.

Savaş çok büyük, salim kafa ile çıkmak mümkün olabilir mi? Ellere her geçen gün kaynak yapılmışçasına yapıştırılan akıllı telefonlar, yürürken direğe toslamayı, çukura düşmeyi olağan hale getiriyor.

Bu bir sihir, evet sihir, gözler kör kulaklar sağır, ama dijital alemin dışına kör ve sağır.

Çünkü; ” Herhangi gelişmiş bir teknoloji sihre eşdeğerdir, hatta bundan farksız bir etkiye sahiptir. ”

Otobüste, metroda gözler telefonlarda, yol sürerken on, on beş dakika da olsa, oyun oynamak, mesajlaşmak zorunlu adeta. Yalnız gençler değil, orta yaş grubu da teknolojiye sıklıkla dahil oluyor elbette, peki bu işlemler arasında, araçlarda yol kat ederken, yerinden kalkıp yaşlılara yer vermek mi?  ”o da ne, neden verelim, ayakta duramama gibi bir sorunu varsa, çıkmasaydı evden bir zahmet” şeklinde bir özgüven patlaması değerleri uçuruyor.

Her biçimde mücadele içeren bilgisayar oyunları aslında telefonlarda oynanmıyor, bilinçaltına akan kontrolün döngüsel gücü, bizlerin; piyonların zihnini esir alabilir. Bu teknoloji, önceden yaptıkları herşeyi giderek kısıtlamaktadır, vakit daralıyor, zamanlar buna bağlı olarak azalıyor. 3-4 yaşında çocuk dahi; tablet bilgisayar ihtiyacı içinde büyüleniyor.

Hobiler, el işleri raflara, çekmecelere sığınıyor. Gözler ve hafızalar zayıfıyor. Hemen toparlanmak ve eski günlerde olduğu gibi, rahat bir nefes almak, doğayı duyumsadığımız saatleri çoğaltmak için, hiç olmazsa elektronik iletişim cihazlarımızın kullanımın savurganlığında biraz sınırlama yapmamız zorunlu.

Psişik yetiler ve konsantrasyon gücü azalıyor. Dikkat bozukluğu tehlikesi baş gösteriyor. İnsanların enerjileri bir başka alana aktarılırken, bağımlılığın boyutları, kontrol ve irade gücünü ellerden almaya başlıyor.

Şimdi, hayatın uzaktan kontrol aleti, ellere yapışan android telefonlar. Bunlar, bilgisayarların işletim sistemine ve internetin yeteneklerine haiz. Dokunmatik ekranlarla donatılan ellerimiz, hayatımızı da kontrol etme gücünü ele alan yüzlerce nedene dokunabiliyor.

Dinginlik, güzel bir manzaraya bakma hazzı, kesintisiz kitap okumalar, sohbetler, yerlerini haber verme telaşına bırakıyor, sürekli canlı iletişim olanağı, WhatsApp mesajları ile buluşarak, yemek yiyeni , ne yediğini bilmekten dahi aciz bırakıyor. Bazen de aksine, ne yediğini, ne içtiğini paylaşma telaşına dönüşerek, insanları yoruyor.

Bu iletişim olanağı, tedirgin edici süreçlere uzanıyor , önceliği kazanıyor ve sürekli olarak, mesajları, aramaları kontrol etme gereği doğuruyor. Sosyal paylaşım, ruh durumunu bildirmeyi de, yer bildirmeyi de, çevreye yansıtmayı da olası hale getirirken, iş, çığırından çıkarak, özel aksiyonlar yaratıp, bunları resimlemeye ve paylaşmaya dökülüyor.

Hepsi de, içine boğazına kadar gömülmüş olanların bir türlü çıkamadığı dev dijital bataklığın tuzakları.

Gerçeği fark ederek, yenilenmemiz ve sınırları iyi belirlememiz artık şart.

Sanal obsesyonun sarıp sarmalamadığı , yine de bilgi iletişim araçlarına sahip ama bunu 6.duyusu veya bir uzantısı haline getirmeyecek kimselerden olmamız dileği ile, şansınız açık olsun.

Ferda Ercan Uyulan

 – Haber Lotus –

https://www.facebook.com/okultizmveenerji

HLotus

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.