Site icon

Entelijansiya/Portreler: Meşayih, Kârîler, Nimetullah Halil İbrahim Yurt, Tabipler, Hitam

entelijansiya14

MEŞAYİH

Merhum Mehmed Zahid Kotku ile başlayalım Meşayih portrelerimize. 1970-80 arası yıllar; Balıkesir Zağnos Paşa Camii’ne devamlıyım, bilhassa Sahur sonrası Hatim takibi ve sabah namazı için bisikletime atlayıp koşuyordum, henüz çocukluk yaşlarım. Sabah gün aydınlanırken eve dönüş yolundayım, bisikletimi hızla sürüyorum. Bir sokak içinden geçerken üç kişilik bir topluluğa Selam verip geçtim; ancak yüz metre sonra Ruh beni geri çevirdi, yanlarına dönüp en uzun sakallının elini öptüm, sonra diğer Zat’ın ve Konya’lı Ziraat Mühendisi Osman Bey’in; Osman Bey’i oğlu Mustafa’dan dolayı tanıyorum. Uzun sakallı olan da Osman Bey’in babasıymış, aynı zamanda İskenderpaşa Camii’nin müezzini, diğer Zat ise Mehmed Zahid Kotku ra. Müezzin elini öptürmek istemedi, Mehmed Zahid Kotku’ya yönlendirdi, ama ben önce müezzinin elini öpmüştüm. Mehmed Zahid Kotku çocuk doğru usulü izledi, Cami’ye girilince önce müezzin sonra imam gelir; dedi. Balıkesir’in Şamlı Ilıca’sına gelmişler; kaplıca tedavisi.  Mehmed Zahid Kotku beni İstanbul’da İskenderpaşa Camii’ne davet etti, yıllar sonra orada karşılaştığım bu merhum müezzin hatırlattı bana o hatırayı:)

Aynı çocukluk yaşlarımda Uşaki Şeyhi Kazım Efendi’nin de elini öpmek nasip oldu.

Evvelce isimleri zikrolunanlar içerisinde de Dr. Emin Acar, Musa Topbaş, Esseyyid Muhammed Aleviyyul-Maliki, Tahir Büyükkörükçü gibi aynı zamanda Meşayih’ten Zevata ilaveten Gölbaşı’ndan Hacı Hasan Efendi, Prfesör Cevat Akşit, Zeynelabidin Burak, Zeytiburnu’ndan İhsan Efendi, Erzincan’lı Abdurrahim Efendi, Mahmut Ustaosmanoğlu, Yozgat’lı Ahmet Ergin, Tillo’lu Esseyyid Molla Burhaneddin, İslam Tarihçisi Mustafa Asım Köksal, Gönenli Mehmed Efendi, Hattat Hüseyin Kutlu, Abdullah El-Alevi Bendimerad El-Mustaganemi, Fas’lı Şeyh Yasir Şadli,  Hacı Muzaffer Ozak, Safer Efendi ile bizzat müşerref oldum. Şeyh Nazım Kıbrısi ile mektuplaştık sağlığında.

 

 KÂRÎLER

Reisül-Kurra Gönen’li Mehmed Efendi’nin yeri ve sevgisi bir başkadır bende!!! Merhum Gönen’li Mehmed Efendi el öptürmezmiş; bana öptürmüştür, bir sabah Malta’daki manavı önünde elinde ekmeklerin olduğu poşeti soluna alıp sağ elini uzattı ve öpmüştüm. Çünkü 24 Haziran 1984 Kadir Gecesi’ydi ve Vişnezade Camii’nde Göklerin Melekutu içinde Rıdvan as’a ben ‘Gönen’li Mehmed Efendi geldi mi?!’ diye sorduğumda aldığım cevabı Gönen’li Hoca’ya oracıkta aktardığımda elini uzatıp öptürmüştü!!!

Tertil üzere Kuran-ı Kerim Hafızları içerinde müstesna bir Dost Beyazıt Camii İmamı Abdurrahman Gürses Hoca’dır, öğrencisi İsmail Biçer’i de Beyazıt Camii’nden tanıyorum.

Kabe İmamları ile Medine-i Münevvere’den Muhammed Eyyub ile de çokça namazlarda birlikte olduk.

            

NİMETULLAH HALİL İBRAHİM YURT

Esseyyid Muhammed Aleviyyul-Maliki ra Nimetullah Hoca için ‘Büyük Davetçi’ diye iltifat ederdi. El-Hak doğrudur. Nimetullah Hoca’nın adresi Kabe’ydi; öncelikle biz ilk ziyaretçilere rehberlik ederdi. Mekke-i Mükerreme’de Hira dağı eteklerindeki Nur Mescidi İmamı’ydı. Medine-i Münevvere’den Mekke-i Mükerreme’ye kadar şöförlüğümü yaparak beni taksisiyle getirdi:) Nur Mesicdi’nden de bir ziyafete götürdü:) En son Çanakkale’de Cephe gezisinde karşılaşmıştık:) Nimetullah Hoca Göklerin Melekutu’na en çok benzeyen Sima’lardandır:) Sevgiyle yadediyorum Dostumu!!!…

Türkiye’deki davetçilerden Vaiz olarak görev yapanlardan Timurtaş Uçar, Fethullah Gülen, Ali Rıza Demircan, Ahmet Vanlıoğlu, Rıza Çöllü ve müstesna bir Dostum olan Abdülmetin Balkanlıoğlu’yla da yakinen tanışırız.

 

TABİPLER

Tıbbiye tahsilimi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde ikmal ettiğimden Ord.Prof.Dr.Süheyl Ünver, Prof.Dr.Ayhan Songar, Prof.Dr.Meliha Terzioğlu, Prof.Dr.Ekrem Kadri Unat, Prof.Dr.Alaaddin Akçasu, Prof.Dr.Talia Bali Aykan, Prof.Dr.Orhan Kuran, Doçent Dr.Şevket Selvili, Yrd.Doç.Dr.Sevil Atasoy gibi Hocalar ile başlayan Temel Tıp Bilimleri eğitimimiz Kliniklerde Prof.Aram Sukyasyan, Prof.Dr.Kemalettin Önen, Prof.Dr.Kenan Binak, Prof.Dinçer Uçak, Prof.Altan Onat, Prof.Necati Sırmacı, Prof.Orhan Nuri Ulutin, Doçent Dr.Canan Efendigil Karatay, Prof.Dr..Hüsrev Hatemi, Prof.Dr.Cemi Demiroğlu, Prof.Dr.Bülent Berkarda, Prof.Dr.Teoman Onat, Prof.Asım Cenani, Prof.Dr.Selçuk Erez, Prof.Dr.Turgay Atasü, Prof.Dr.Şahap Karaliler, Prof.Dr.Oktay Saydam, Prof.Dr.Aykut Kazancıgil, Prof.Dr.Necati Tolun, Prof.Dr.Faruk Yenel, Prof.Dr.Ali Nihat Mındıkoğlu, Prof.Dr.Şemsi Gök, Doçent Dr.Özdemir Kolusayın, Prof.Dr.Güven Erdoğ, Prof.Dr.Agop Kotogyan, Prof.Dr.Nureddin Sözen, Prof.Dr.Macit Uzel, Doçent Dr.Yüksel Tenekecioğlu, Prof.Dr.Selçuk Aybar, Prof.Dr.Tarık Minkari, Prof.Dr.Dilek Önel, Prof.Ekrem Erek gibi yüzlerce akademisyen tabip önünde yazılı ve sözlü sınavlar vesilesiyle anfilerde, odalarında tanıştık. Adlarını sayamadığım bütün bu Tabipler aslında Prof.Dr.Celal Öker, Ord.Prof.Kerim İncedayı, Prof.Dr.Tevfik Remzi Kazancıgil, Prof.Dr.Burhanettin Toker, Prof.Dr.Derviş Manizade, Prof.Dr.Bedi Gorbon, Ord:prof.Dr.Fahrettin Kerim Gökay, Prof.Dr.Frank, Prof.Dr.Gıyas Korkut, Prof.Dr.Mazhar Osman gibi eski Hekim Hocalar’ın asistan ve talebeleri olarak onların bilgi miraslarını da bizlere aktarmaya vefa ile özen gösterirlerdi.  Hepsinin üzerlerimizdeki emeklerini saygıyla yadediyorum.

 

 HİTAM

Hitam bitirirken yahut sonsöz anlamına kullanılan bir sözcük. Deja Vu başlığı altında hatırlayabildiklerimden küçük kesitler sundum; pekçok ismi de hitan ettim yani sünnet, yazılanlar içinde ‘hafıza-i beşer nisyan ile maluldür!’ kaidesi mucibince eksik yahut hatalı olanlar var ise affola!!! Fakat tüm tevazum ile Deja Vu / Sanki Gördüm başlığı koydum köşeme, kitap olarak yayınlamayacağım; eğer yayınlasaydım ‘Halüsinasyon Notlarım!’ koyardım kitap adını:) Ben 1991 yılında ‘Bağbozumu’ adıyla bu notlarımdan bir kısmını yerel bir gazetede de yayınlamıştım, bugün o notlara baktığımda çoğunu zikre değer bulmayarak buraya yazmadım, başka yeni şahsiyetlere yer verdim, kitap olarak yayınlamış olsaydım bu mevcut listeden de yine sünnet ederdim. Değer vermiyorum fani dostluklara, benim için değerli olan yalnızca Allah’ın cc Razı olduğu Dostlarıdır; gerisi lafu güzaf, pöh martaval!!! Son bir hatıra ile noktalayayım; birgün Göklerin Melekutu’ndan (Bulut Bilişim) bir twitter (cıvıldayan:) bana dedi ki (tweet mesajı:); Beyazıt’tan Kumkapı’ya doğru inerken solda Çarşıkapı denilen mevkide ayakkabı imalatçıları var, orada Serhat Ahmet Tan isminde bir ayakkabıcı kalfası var, ileride tanınan bir yazar olacak, tanış!!!… 1984-5 yılları, tarife göre yürüyüp buldum ayakkabıcı kalfasını, bahsettim gönderiliş nedenimden, çocuk bir ayakkabı imalat atölyesinde kalfa, çay ikram etti ve vedalaşıp ayrıldık; yıllar sonra TV ekranlarından görünce hatırladım!!!… Son olarak unutmadığım bir Kardeşimi de yad etmek isterim. Göklerin Melekutu’ndnan bir ulak 1983 yılında beni Çapa’dan Surlar’a doğru giderken İETT Topkapı Otobüs Durağı’nın hemen arkasında yer alan Mevlana Giyim Mağazası’nda bir tezgahtar kızı ziyaret etmemi istedi. Tarif ettiği giyim mağazasında tezgahtar olarak çalışan Edirne-Uzunköprü’lü Muazzez Ersoy’u sordum. Buyurun benim!!! dedi. Sen şarkı mı söylüyorsun?! İleride Zeki Müren’in tahtına Senin oturacağın söylendi bana!!! dedim. Kız son derece saygılı ve nazik; bana Hocam!!! diye hitabediyor; Evet, şan dersleri alıyorum!!! dedi. Muazzez; namazlarını kılıyor musun?! diye sordum; evet, beş vakit namazımı kılıyorum!!! dedi. Bir hafta sonra tekrar ziyaretine gittiğimde görüşmemizin ertesi günü işten ayrıldığını öğrendim; bir daha görüşemedik hiç, fakat biri Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde öğrenciyken diğeri de 1995 yılında Uzunköprü’de asteğmenken iki kez Selamını aldım; mail adresimi vereyim ki Gönül Dostlarımızla irtibatımız yeniden sağlansın. Mail: mdbildik@hotmail.com

Dr. Ömer Nasuhi Bildik

24 Mayıs 2015

– Haber Lotus –

HLotus
Exit mobile version