Ana Sayfa > Kitap ve Kültür > Kapadokya Öyküleri’nin yazarı Baran: “O tarihte hak din Hristiyanlık olduğu için azizler benim için mübarek insanlardır.”

Kapadokya Öyküleri’nin yazarı Baran: “O tarihte hak din Hristiyanlık olduğu için azizler benim için mübarek insanlardır.”

Kapadokya’da yerel ve yaygın basında yaptığı haberlerle öne çıkan İsrafil Baran, bu kitabında ilk gençlik çağındaki okurlara sesleniyor

Kent Kardeş etiketiyle çıkan kitap, Baran’ın ilk öykü kitabı.Yazar “Geçmişten günümüze Kapadokya’da yaşamış birbirinden farklı insanların yaşam öykülerini kaleme aldım” dedi.

Kapadokya’da yerel basındaki görevlerinin ardından Anadolu Ajansı ve TRT yurt muhabiri olarak tanıdığımız İsrafil Baran bu kez “Kapadokya Öyküleri” kitabıyla karşımızda…

İnsanların kuşaklar boyunca ilmek ilmek örerek bugünlere getirdiği olağanüstü olaylara yer veren kitap, gençlere bu topraklarda yaşamış kültürleri tanımalarında baş ucu kaynağı olacak yepyeni bir edebiyat yapıtı sunuyor.

26 öykünün yer aldığı kitapta perilerle çiftçinin dostluğunu, sevdiğine kavuşamayan âşıkların çilesini, göle dönüştürülen bir köyü, inançlarından vazgeçmediği için sürgün edilen kırk askeri, Kapadokyalı Uçbeyi Digenes’in kahramanlıklarını, İsa’dan sonra bölgeye hristiyanlığı yayan Aziz Yorgos, Aziz Çoban Mamas ve Azize Nino’yu, sömürüye baş kaldıran Amaz köylülerini, Hacı Bektaş Veli’yi, Erciyes ve Hasan Dağlarının öykülerini ilgiyle okuyacaksınız.

Kapadokya’ya vardığınızda, attığınız her adımda öykülerini okuduğunuz bu inançlı insanları hatırlayacaksınız. Kapadokya Öyküleri kitabının yazarı İsrafil Baran ile konuştuk…

Radyo spikerliği, köşe yazarlığı, muhabirlik görevlerinizin ardından şimdi de kitap yazdınız. Kapadokya Öyküleri kitabınızı yazma serüveninizden bahseder misiniz?

Lise yıllarımdan beri kısa öyküler yazıyordum, bazılarını internetten yayımlamıştım. Kapadokya’da muhabirlik yaptığım dönemde daha önce kimsenin keşfetmediği yerlerin, insanların özel haberlerini yapmamız isteniyordu. Yaptığım her haberde yeni bir yer ve geçmişte yaşamış farklı bir insanla tanışıyordum. Geçmişte yaşamış insanların dilden dile dolaşan efsanelerini araştırırken Osmanlı ve Ortodoks kaynaklarına başvuruyordum. Gerçek olmayan hiçbir bilgiyi haberlerde belirtemediğimiz için efsaneye kaçan bu bilgiler sadece bende saklı kalıyordu. Yıllar geçtikçe bu efsaneler birikti. Öykü kitabı fikrimi beş yılın ardından kafamda bitirdim. Kaleme alması ise yaklaşık dört ay sürdü.Daha önce tarihi öykü yazmadığım için bu kitap beni bayağı zorladı. Kitapta yanlış ifadeler kullanmamak için Hristiyan inancıyla ilgili uzun makaleleri ve İncil’i okudum. İnsanların yaşadığı o dönemi hissetmek için öykülerimi Hristiyan ilahileri dinleyerek kaleme aldım.

Kapadokya Öyküleri’nde okuru neler bekliyor? Bu öyküler kimlere hitap ediyor?

İçinde Hititlerden, Roma’ya, Roma’dan Bizans ve yakın tarihimize kadar Kapadokya’da yaşamış birbirinden farklı insanların yaşam öyküleri var. Krallarını tanrılaştırmış, düşmanlarına korku salan komutanlar, İsa Peygambere iman ettiği için işkenceler gören mübarekler (azizler), birbirine kavuşamayan aşıklar…

Arka kapak yazısında editörüm Polat Onat kitabın gayesini çok güzel özetledi, ‘Çağlar öncesine uzanan köklü tarihimizi, yeni kuşaklara sevdirmek çok önemli. Kadim coğrafyamızı, genç nesillere tanıtmak paha biçilmez nitelikte.‘

Azizlerden bahsederken “mübarekler” ifadesini kullandınız. Kitapta daha önce hiçbir yerde yazılmamış çoğunluğu Hristiyan Ortodoks insanların yaşam öyküleri oldukça fazla. Bunları gün yüzüne çıkarmanızdaki amaç neydi ?

Kitapta kaleme aldığım birçok karakter İslamiyet ilan edilmeden önce coğrafyamızda yaşamış inançlı insanlar. O tarihte hak din Hristiyanlık olduğu için azizler benim için mübarek insanlardır. Hristiyan karakterleri özellikle seçmedim. Araştırmalarım beni onlara yönlendirdi. Yüzyıllar önce uzun saçlarının arasına İncil’i saklayan Nino’nun, elleri göğsünde çapraz bir vaziyette yürüyen hizmetkar Aziz Yuhannes’in yürüdüğü tozlu yollarda bizler bugün fotoğraf makinelerimizle yürüyoruz. Bu hikayeleri gün yüzüne çıkarmamdaki gayem inançları ne olursa olsun peri bacalarının ardına gizlenmiş yaşam öykülerini insanlarla paylaşmaktı.

Kapadokya Öyküleri kitabınızla gençlere sesleniyorsunuz. Yazarlık serüveniniz nasıl devam edecek? Sizden öyküler okumaya devam edecek miyiz?

Sanırım yazarlık serüvenime yaşam öyküleriyle devam edeceğim. Şu anda Mezopotamya’da yaşamış insanları araştırıyorum. İkinci kitabım “Mezopotamya Öyküleri” olacak gibi görünüyor.

– Haber Lotus –

HLotus

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.