Bu konuda daha önce uzun bir aradan sonra tekrar yapılan Kaş Kitap Fuarı’na yönelik yazdığım yazıyı burada sizlerle paylaşmak isterim:
9. KAŞ KİTAP ŞENLİĞİNE DAİR
9. Kaş Kitap Şenliği 6 – 12 Ekim 2012 tarihleri arasında birçok etkinlik ile gerçekleştirildi. Kaş gibi 7 bin nüfuslu küçük bir ilçede dokuzuncusu gerçekleştirilen “Kitap” şenliği hiç de öyle küçümsenecek bir olay değil. Bilakis çok önemli bir olaydır.
Organizasyon işleri çok yönlü, ayrıntılı ve zahmetli bir iştir. Ortaya bir proje koyacaksınız, en ince ayrıntısına kadar planlayacaksınız, sonra aksamadan belirli bir süre içerisinde herhangi bir aksaklığa fırsat vermeden gerçekleştireceksiniz. Bu arada davet edilen konukların geliş- gidiş hareketleri, karşılanmaları, kalacakları yerlere yerleştirilmeleri, uğurlanmaları, takdim edilecek hatıralara, plaketlere, şiltlere varıncaya kadar çok yönlü ve profesyonelce yapılması gereken aşamalardır. Bu bütün dünyada böyle yapılıyor ki onlarca organizasyon firmaları bu ihtiyaçları gidermek adına faaliyet göstermeye başlamışlardır. Yani kısaca şu deniyor: “Sizin adınıza biz bütün ayrıntıları düşünür ve gerçekleştiririz.”
Bu zorlu işe talip olan Gönüllüleri öncelikle yürekten kutluyorum. Ancak bu takdir etme konuya eleştiri getirmeme de mani değil! İşte eleştirilerim:
1 – “Kitap” bütün toplumlarda “elit” bir konudur. Partiler üstüdür. Mutlaka bu organizasyonu yapanların siyasi görüşleri olacaktır. Ancak bunu Şenlik Politikasına karıştırmamak gerekir. Zaten bu faaliyette kazanılan başarı, o faaliyeti gerçekleştirenlere otomatik olarak halk tarafından verilecektir. Ama sırf siyasi görüşlerden dolayı programa, şenliğe sınır getirmek şenlikten istenilen faydanın alınamamasına neden olacaktır. Bu nedenle Kitap Şenliği çok katılımlı ve Siyaset Üstü olmalıdır.
2 – İsmi “Kaş Kitap Şenliği” olmasına rağmen yerel unsurları içinde barındırmayan bir şenlik olarak herhalde tarihe geçecektir. Kaşlı olan ve Kaş’ta yaşayan eli kalem tutan o kadar çok yazar var iken hemen hemen hiçbirinin davet edilmemesi hem çok büyük eksiklik, hem de “ayıp” olmuştur. Bu konuda tamamen şahsi gayretlerim ile ben 64 adet Kaş doğumlu kitabı olan yazar tespit etmiş, bunları sergilemiş ve yerel medyada haber olarak çıkmasını sağlamıştım. Hemen birkaç isim verelim: Bankacılık konusunda ilk ve tek kitap yazan Yaşar Turgut Bilgin, daha kitabının tazeliği devam eden İsmail Gökçe ki kendisi Şenlikte katılımcılar arasında idi, Kaş gibi 2500 nüfusu olan küçük bir kasabada 1975’li yıllarda gazete çıkartma cesaretini gösteren Salim Cengiz ve Musa Bilgiç, O zamanın gazetelerinde köşe yazısı yazan eski Belediye Başkanlarından Halil Kocaer, ömrünü eğitime adamış eğitimcilerden Mehmet Gülseven, Hüsniye Karaçar, Abdülmuttalip Atılgan ve Kaş’ta bulunmalarına rağmen daha pek çok isim var iken bunlardan hiçbirinin programlara dâhil edilmemesi büyük bir eksiklikti.
3 – Kitabı olan Kaşlı pek çok akademisyenin de hatırlanmaması da yine bu anlamda eksiklikti.
4 – Yöreyi anlatan nadir eserlerden biri olan “Celep” romanının yazarı Abdullah Topaloğlu ve Musa Bilgiç’in kız kardeşi bu şenlikte yer alanlar arasında olmalıydı.
5 – Son 15 yılını sırf yazmaya ayıran ve çağrıldığında koşa koşa gelecek Mehmet Şener de davet edilmeyi bekleyenlerdendi.
6 – Kaş’lı olup şu anda rektör ve dekanlık görevini yerine getiren akademisyenlere de bir şekilde davet girmeliydi. Hatta imkân ölçülerinde katılımları sağlanabilinirdi.
7 – Kitap sektöründe Genel Müdürlük görevinde bulunan Şef Durali Kolak’ın oğlu Şeref Zekai Kolak, böyle bir etkinliğe davet bekleyen isimlerin başında gelenlerden biri olduğunu Ramazan Bayramı öncesinde Kaş’a yapmış olduğu ziyaret sırasındaki görüşmemizden biliyorum. Düşünsenize, ticaret yaptığı birkaç yayınevine ricada bulunması bile katılacak yayınevi sayısına müthiş bir artış yapacaktır.
8 – Ramazan ayının yaz sezonuna rast gelmesi ile birlikte turist sayısında yaşanan düşüş yapılacak kapsamlı bir Kitap Fuarı ile telafi edilebilir. Böylece verilecek İftar yemekleri de yine organizasyon ile sıkı sıkı ilişkili olan “İftar Çadırları”da ilk defa Kaş kültüründe yer alması sağlanabilir. Bu konuda TÜYAP ve Türk Diyanet Vakfı ile iletişim kurulabilir.
9 – Kaş Kitap Şenliği’ne de “Uluslar arası” sıfatı eklemenin zamanı gelmiştir. Bu işe Meis’i dâhil ederek başlayabiliriz. İlçemizde yaşayan Alman, İngiliz, Avustralyalı, Fransız vs. hemşerilerimizi de içine alarak halkayı genişletmek pekâlâ mümkündür. Bunun içinde üç kurum ile iletişime geçmek bir başlangıç olacaktır:
1 – Kültür ve Turizm Bakanlığı (Yayımlar Dairesi Başkanlığı)
2 – Almanya’nın Ankara’da bulunan “Goethe Enstitüsü”
3 – İngiliz Kültür.
10 – 9. Kaş Kitap Şenliği davetiye ve broşürlerinde Kaş Kaymakamlığı’nın ve Milli Eğitim Müdürlüğü’nün isminin basılıp sonradan isimlerin üzerlerinin kapatılması “şık” olmamıştır. “Şık” olmadığı gibi emr-i vaki yapılmış izlenimi bırakmıştır. Özellikle devlet kurumlarının da dâhil edileceği etkinliklerde nezaket kurallarına dikkat etmek çok önemlidir. Sanırım “aceleci” ve “iyi niyetli” tavırdan kaynaklanmıştır.
11 – Son olarak da tarih konusunda bir karar vermek lazım bence. Bu tarihte malumunuz üzere Kaş ile bir başka kimlik kazanan, Kaş ile özdeşleşen Cumhuriyet Bayramı öncesine almak okulların ve Kaş’a gelen misafirlerimizin katılımı ile daha zenginlik kazanacağı ve Kaş’ın Kültür ile anılması tanıtım konusunda ayrıcalık kazandıracağı şüphesizdir.
Yukarıda da belirttiğim gibi bütün toplumlarda ayrıcalıklı ve elit bir konu olan “kitap” muhtevalı faaliyetlerde siyasi düşünülmemeli, kapsamı çok geniş tutulmalı, en az bir yıl önceden çalışmalara başlamalı, içinde yerel unsurları da barındırmalıdır. 2013 yılında daha güzel, daha kapsamlı bir Kitap Şenliği için bir bütçe ayrılmalı, bu işe gönül verenlerde dâhil edilerek yaşanan zorlukların çözümlenerek hazırlanılmalıdır.
Emeği geçen herkesi T E B R İ K ve T E Ş E K K Ü R ediyorum. Emeğinize sağlık!…
İlyas Torgaç
– Haber Lotus –
HLotus