Mitoloji, masal ve efsanelerde; tanrıların sihirli meyvesi, doğanın şifa eli sayılan elma, Venüs’e güzelliğini, Merlin’e kehanetinin gücünü bahşeder. Keltler’de yeniden doğuşla ilişkilendirilerek, hayatı, yaşam çemberini gösterir. Dünya hakimiyeti ve bilginin içselleştirilmesi; elma ağacının mitolojik ana temalarını kurmuştur. Elma; sağlığı, mutluluğu, bereketi, gençliği, sevgiyi ve ölümsüzlüğü betimler. Zeus ile Hera’ya, Gaia tarafından hediye verilen ağaç, Hesperides bahçesinde bulunur ve müthiş bir ejder tarafından korunurdu. Herakles’e, Dünya’nın ucunda, Atlas’ın gök kubbeyi taşıdığı Cennetvari bir yerde duran ağaçtan elma getirme ödevi verilmiş, o da, ejderi yenerek, üç elma ile dönmüştü. Masalların sonunda, gökten düşen üç elma, doğaüstü sevinçlere işaret edecekti. Truva Savaşının nedenlerinden olan güzellik yarışmasında, Paris tarafından Aphrodite’e sunulan ödül ise, altın bir elmaydı.
ELMA KEHANETLERİ
Elma ortadan kesildiğinde, her bir yarısı, birer tohum içeren Pentagram şeklinde, iyi ve kötünün gizli bilgilerini betimler. Alevi inancında, elmanın yıldız motifli çekirdek kısmı Hz. Ali’nin alnında beliren Zühre yıldızını temsil etmiştir.
Altın, sarı, yeşil, kırmızı, pembe, bordo gibi renklere bürünen Elma’lar ve elma yaprakları Slav düğünlerinin gelin taçlarında, çelenklerde; bereket, şans, mutluluk için kullanılır. Damat mutlaka bir elma ağacı altında tıraş olur. Elmalı tavuk ve elmalı ekmekler pişirilir.
Musevi Yeni Yılı Rosh Hashanah zamanında, geleneksel ballı elma ve elma reçeli hazırlanarak, yenilenme dileklerinde bulunulur.
Elma dalı asası, birçok majikal yöntemde yardımcı araç halinde kullanılır. Druid’lerin bu asaları kehanet için uygundur.
Kuzey Avrupa eski geleneklerinde, ilk doğan çocuğun şansı, doğduğu gün koparılan elma ile sınanır. Eğer, içinde kurt bulunursa, kötü bir alamettir ve 21’inci doğum gününde çocuk, meyve tanrılarına çeşitli ritüeller ile adak adamalıdır.
Keltlerde elmalar, gaipten haber alma işine yarar. Günümüze dek gelen ve kabuğunu koparmadan soyarak, ardına atıp, çıkan şekli harflere benzetmekle, gelecekteki eşinin isminin baş harfini bulmaya yarayan kehanet türü de bunlardan biridir.
Gece yarısı, bir elmanın dokuza kesilmesi, sonra, karanlık odada asılı aynaya bakarak, yavaşça yenilmesi, 9. parçanın ise, omuz üzerinden geri atıldığında, aynada sevgilinin yüzünün görülmesi yaygın olarak kullanılmıştır. Birden fazla talibi bulunanlar, elmanın çekirdeklerine, adayların isimlerini vererek yanakları üzerine yapıştırırlar, kuruduğunda son düşen çekirdek, adayı belirlemiş olur. Elma suyuna damlatılan sıcak balmumu ise, şekline bakılarak, talibin mesleğini göstermeye yarar. Elmalı kek pişiren bir kız, dilimi yastığı altına koyup uyuduğunda, gelecekteki eşinin yüzünü görebilirdi. Sonraki hasata kadar aşkı bulup bulamayacağını öğrenmeyi isteyen; 6 damla elma suyu damlattığı bardaktaki suyun içine bir yumurta akı koyar, çökelirse, sevgiyi bulacağına, yumurta akı yüzerse yılı yalnız geçireceğine hükmederdi. Elma eşit kesilir, yarısının çekirdekleri sayılırdı, eğer tek sayı çıkarsa bekar, çiftse, evliliğe yaklaşmış bulunurdu. Druid geleneklerinde elma çiçekleri ile çay demlenir, yüz ve saç yıkanırdı, işlem, sevgilinin gelişini kolaylaştırmaya yarardı.
Türk halk kültüründe, atasözü, bilmece, tekerlemelerinde, ayrıca halk hekimliğinde elma çok geniş yer tutmuştur. Artvin’de kızlar, elmanın kabuğunu koparmadan, tek parça halinde soyup, yastıklarının altına koyarak uyuduklarında, evlenecekleri erkeği rüyada göreceklerine inanırlar. Sivas’ta, rüyada elma yediğini gören bekarların evleneceğine, Güney Kafkasya’da rüyada elma görenin kız çocuğu olacağına, birçok yörede ise, elmaya aşeren hamile kadının, çocuğunun yanaklarının kırmızı olacağına inanılır. Elma, yeni evlenen çiftlere muratları olsun diye bölüştürülür, ayrıca evden eve götürülerek, sünnet ve düğün davetiyesi olarak kullanılır.
DÜNYA HALKLARININ KÜLTÜREL İMGESİ
Elma, simetrik hali ile, insanın ruh ikizini, çoğalmayı, kopyalanmayı tasvir eder. Apple Isırılmış Elma Logosu; ilk bilgisayarlara büyük katkısı bulunan, ancak siyanüre batırdığı elmayı ısırarak intihar eden bilim insanı Alan Turing’e atfedilerek, seçme ve tercihi akla getirir, bu logonun; Adem ve Havva’nın ‘Bilgi Ağacı’nın meyvesine işaret ettiği, hatta temel yapısında altın oranın gizlendiği söylenilmiştir. Ayrıca elma sembolü, eğitimde çalışma ve azim sayılır. 18. yy. Avrupa’sında ve 20. yy. başlarında ABD’de öğretmen maaşlarının elma ile ödenmesi, öğretmenler gününe dair bir sembolü de ortaya çıkarmıştır.
Klasik mekaniğin temelini atan Isaac Newton; ağacın altında yerçekimini düşünürken, yere düşen elmaları gözlemler; ‘’neden, yana ya da yukarı doğru giderek düşmezler, sürekli Dünya’nın merkezine doğru dik düşmektedirler, eğer madde maddeyi çekiyorsa, miktarı orantılıdır’’ der. İspatları geometri ile yapılmış, evrensel kütle çekimini kurar ve cisimlerin kütleleri ile doğru orantılı, mesafeleri ile ters orantılı biçimde birbirlerini çektiklerini, büyük kütlelerin küçük kütleleri çektiğini ve yerçekiminin bu yüzden oluştuğunu açıklar. Böylece elma, yerçekimini de sembolize edecektir.
İNANÇLARIMIZDA ELMA
Elma; ilahi kitaba sahip büyük dinlerde anlatılan ve Cennetteki o yasaklı ağaçta yetişen, türü tahminlerle düşünülüp, ismi de sonradan verilen meyvedir. İnanışlara göre ise, yasak bilginin veya saltanat ile ebedi yaşamın aldatıcı sunumuna konu olur.
Hz. Adem ve Hz. Havva cennetin nimetlerinden yararlanırlardı, ancak onlara Kur’an-ı Kerim’de okuyabileceğimiz ayette şöyle bildirilmişti:
“Ey Adem! Sen ve eşin cennette kalın. Dilediğiniz yerden yiyin. Fakat şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz’’ (Araf, 19)
Bakara, Taha ve Araf surelerinde geçtiği üzere, ağaç ve üzerindeki meyvedeki çekim gücü, iradeyi zorlayıcıydı. Bunu yemeleri durumunda, (önceden kovulup da Cennette tekrar görevle beliren) Şeytan’ın onlara ebedi yaşam sahibi olacaklarını söylediği okunur: “Nihayet, şeytan ona vesvese verip şöyle dedi: Ey Adem! Sana ebedilik ağacını ve yok olmayan bir saltanatı göstereyim mi?” (Taha, 120)
Kanacaklar ve ardından; ‘’varlıklarını mutlak kılmaya’’ çalışmaktan ötürü tövbe ederek, Dünya yaşamına uyumlanmak zorunda kalacaklardı.
Pir Sultan Abdal’a göre, kızıl elmanın, mekanı ‘dost bağı’dır ‘cennet’tir’, rengi, gül rengidir. Cebrail AS., Hz. Ali’ye “tercüman” olarak gelip, cennetten bir elma sunar. Hz. Ali (K.V) onları koklar, yüzüne sürer, kokusu misk kokusudur.
Böylece kızıl elmalar, ilim, irfan, hikmet, marifet ile, sonsuz yaşama dair bilgiyi sunmaktadır.
Kızıl elma, Türk birliği idealinin sembollerindendir. Oğuz Türkleri için, ütopik ülküleri, fethedilmesi gereken yerleri, hakim devletler kurma amacını ve savaşma azminin korunmasını hedef gösterir. Rengi Güneş gibi kızıldır, ilk kez Orta Asya Türkleri arasında doğarak, Ergenekon’dan çıkıp, eski yurdu geri alma idealini önemli bir ülkü haline getirir.
Rivayetlerde, Hz. Muhammed’e de (S.A.V), Cebrail tarafından getirilen elma bulunur, bunu, torunları Hz. Hasan ile Hüseyin’e paylaştırmış, elma onların şehadetini temsil etmiştir. Çocuk yaşta ölen İbrahim’in, vefat anında elma kokladığına olan inançla,
Hz. Hüseyin’in türbesinden gelen elma kokusu, kimi Alevilerde; bu meyveyi genç yaşta, muradını almadan ölenlerin avucuna koyarak defnetmelerine yol açan duruma paraleldir. Bu kültürde lokma olarak verilir. Kırklar Cemi’nde elma, süt ve bal dağıtılmıştır, böylece Nevruz sofrasında bulundurulacak yiyeceklerdendir.
Battal Gazi destanında elma, kendisine Hz. Ali tarafından rüyasında ikram edilerek, bütün dilleri anlama ve kuvvetlilik yeteneğini vermiştir ki; Alperenlik böylece velayettir, ermişliktir.
HASAT VE ŞİFA
Yaprakların ağaçlardan düştüğü, gökyüzünün gri soğuk hali ile ölmüş olanı onurlandırma zamanı, pagan ve wicca geleneklerinde artık Elmalar Bayramı’dır. Kelt mitolojisinde, meyve, çiçek ve açılmamış tomurcuk taşıyan bir elma dalı, alt dünyanın büyülü anahtarıdır. Ayrıca bu hasat sembolü, mutlaka Altar/Sunak üzerinde bulundurulurdu.
Elma çiçeği yağları, sağlık ve refah için karışımlar halinde kullanılmıştır. Elma tanrıçası Pomona’nın bolluk, bereket getirebilmesi için, evlerin çevresine elma çiçeği çelenkleri asmaya özen gösterilirdi, özellikle hamile olanlar bunları baş ya da göğüslerine takarlardı. Elma, su elementine aittir, dişildir, sevgi ağacı adını alır, bu nedenle; Venüs Afrodit ve Diana ile bağlar kurduğuna inanılır.
Elmanın sağlığa olan yararları ise tartışılmaz. İngiltere’de 2500 kişi üzerinde 5 yıl süreyle yapılan bir araştırmaya göre, haftalık tüketilen elma, soluk alış fonksiyonuna pozitif etkiler sağlar. Yenilen elma miktarı yükseldikçe, sigara içenlerin bile nefes kapasitesinde artış saptanmıştır. Bu tesirler, onun sahip bulunduğu antioksidanlar ve vitaminlerden kaynaklanıyor.
Ferda Ercan Uyulan
(16/11/2018)
www.facebook.com/okultizmveenerji/
HLotus