Materyalizmin (maddecilik), ona körü körüne bağlı olanlar için gerçekten de vazgeçilemez bir ideoloji olduğunu “İzafiyet” ve “Quantum” konuları açıldığında görebilirsiniz. Onlar Einstein, Schroedringer, Bohr, Planck, Sommerfeld, Hawking, Kaku gibi fizikçilerin bulgularını bir türlü kabul etmek istemeyenlerdir. Bu saydığım isimler en saygın fizik profesörlerindendirler. Ama materyalistler, bu bilimadamlarının anlattıklarına inanmak istemezler)) çünkü içleri içlerini yer)) Komedi mi desem, trajedi mi desem, akıl tutulması mı desem, bilemiyorum gerçekten de… Aslında sorun ilk olarak nerede başladı ben sizlere söyleyeyim… Ne zaman ki Hubble, Evrenin genişlediğini buldu işte o zamana kadar bilim dünyasına hakim olan materyalizm için tehlike çanları çalmaya başladı… Ama ne zaman ki KOBE uydusu BIG BANG’ten kalan kozmik fon radyasyonunu buldu bu abiler-ablalar adeta küçük dillerini yuttular)) Ağlasalar da sızlasalar da, bilimi kabul edemem deseler de bilim bilimdir, ideolojilere göre şekillenmez!!! Deney ve gözlemler neyi gösteriyorsa bilim onu söyler. “Ulan bilim şöyle olmasaydın ya ne vardı sanki” diyemeyiz)))
Okumak isteyenlere Prof. Dr. Michio Kaku’nın “Physics of the Impossible” ve “Physics of the Future” isimli eserlerini tavsiye ederim. Her iki kitap da ABD’nin en prestijli best seller listesi olan New York Times listesinde uzunca bir zaman en tepede kalmıştır. Ayrıca Prof. Dr. Stephen Hawking’in “The Universe in a Nutshell” isimli eseri ile Prof. Dr. Lowell S. Brown’un “Quantum Field Theory” isimli kitabını da tavsiye ederim. İsteyenlere başka kitaplar da öneririm.
Yazdıklarıma karşı bir şeyler yazacak olanların BİLİMLE bir şeyler yazmalarını beklerim. Hezeyanla, aprioriyle (kanıtlanmadığı halde doğru olduğu kabul edilen görüş) ya da fi tarihinden kalma basma kalıp laflarla değil!!!
Quantumla devam edeceğiz…
Ahmed Yenigün
– Haber Lotus –
HLotus