Ana Sayfa > Genel > New York Times’ın Yayıncısı Sulzberger: “Kağıt Dönemi Kapanmaz”

New York Times’ın Yayıncısı Sulzberger: “Kağıt Dönemi Kapanmaz”

Meşhur New York Times’ın yayıncısı Arthur Sulzberger  Jr. ortaklığının birinci yılında Sabah’ın sahibi Çalık Holding’i ziyaret etti. Suna Vidinli’ye konuşan Sulzberger “kağıt devri”nin kapanmayacağına inanıyor. Televizyon ve radyonun kağıdı öldüremediğini söyleyen Sulzberger dijital dünyanın da kısa vadede basılı yayıncılığı yok edemeyeceğini düşünüyor. 

İşte Suna Vidinli’nin Sabah’ta yayınlanan röportajı:  

The New York Times’a, 1978 yılında bir muhabir olarak katıldığınız ilk günden başkan olduğunuz bugüne kadar yaşadığınız en anlamlı ve aynı zamanda en zor gününüz hangisiydi?
En anlamlı günüm 11 Eylül’dü. Dünya Ticaret Merkezi’ne yapılan terör saldırısını eksiksiz, inandırıcı ve insancıl bir şekilde rapor etmek için mücadele etmiştik. Çok gözyaşı dökülmüştü ve pek çok şey tükenmişti ancak The New York Times ne olduğu, niçin olduğu ve bütün bunların anlamının ne olduğu noktasındaki habercilik adına çok önemli bir rol oynadı. Hazırladığımız içerik çalışması ile geçmişte benzeri görülmemiş bir şekilde yedi Pulitzer Ödülü de aldı. En zor günüm ise Jayson Blair’in iç yüzünü anladığımız gündü. The New York Times’ı oldukça zor durumda bırakmıştı. Yalan haberler yapan bir muhabir, her gazete için ciddi bir sorundur. Çok kötü bir deneyimdi ancak şüphesiz şu anda daha güçlüyüz. Çünkü hatalarımızdan dersler çıkartarak ilerliyoruz. Bu olaydan sonra muhabirlerin hikayelerini denetlemekle sorumlu editoryal standartlar editörü atadık.

Kitle iletişim araçlarının ‘Roma İmparatorluğu’ olarak da anılan Büyük Medya’yı yıkacağı konuşuluyor. Bu bağlamda The New York Times markasının geleceğini nasıl görüyorsunuz?
The New York Times bir etki merkezi ve öyle devam edeceğine de inanıyoruz. Genellikle en fazla alıntı yapılan, en fazla kaynak gösterilen ve en fazla tartışılan haber kuruluşu. Nitekim her dört saniyede bir Twitter’da bir New York Times makalesi yayınlanmakta ve Times muhabirleri panel tartışmaları, radyo ve televizyon görüşmeleri için sürekli olarak rağbet görmektedir. Kendimizi okuyucularımıza yüksek kaliteli gazetecilik sağlamaya adadık ve liderlik konumumuzu sürdürmek için haber faaliyetlerimize yatırım yapmaya devam edeceğiz.

Aileniz zor dönemlerinde NY Times’a yatırım yapma geleneğiyle tanınıyor. Kaliteli gazeteciliğin uzun vadede size kâr olarak döneceğine hâlâ inanıyor musunuz?
Evet, kesinlikle. Yüksek kaliteli gazeteciliğe her zaman bir yer ve bir ihtiyaç olacaktır. Amacımız yüksek kaliteli gazeteciliğe yatırım yapmaya devam etmek ve mevcut olan her ortamda -basılı olarak, internette, iPad gibi tabletlerde, mobil araçlarda ve elektronik okuyucularda- gazetecilik hizmetimizi sunmak. Bir New York Times okuyucusu, gazetesini okumaya hafta içi 45 dakika, pazar günü ise 77 dakika ayırıyor.

MALİYETLER VE VERİM

The New York Times diğer haber kuruluşlarına nadiren nasip olmuş bir gazetecilik otoritesine sahip. Hem editoryal kaliteyi koruyup hem de maliyetleri düşürmeyi nasıl başarıyorsunuz?
Aslında haber odasına pek dokunulmadı. Ticari faaliyetlerden çok yüksek oranda tasarruf elde edildi ve geçen yıl 100 haber personelimiz -büyük çoğunluğu gönüllü olarak- emekliliğe özendiren mali teşvikler alarak ayrıldı veya emekli oldu. Haber odamıza yatırım yapmaya devam ediyoruz. Üretimden, teslimata kadar yer alan bütün faaliyetlerimizdeki maliyetleri tespit ettik ve daha verimli bir şirket haline gelmek için gereksiz maliyetlerimizi ortadan kaldırdık.

International Herald Tribune’ü bünyenize kattıktan sonra, NY Times’tan farklı bir Avrupa gazetesi olarak algılanmaya başladınız. Bu bilinçli bir karar mıydı?
Evet, bilinçli bir karardı. Araştırmamız düşündüklerimizin doğru olduğunu gösterdi: International Herald Tribune’ün küresel bir bakış açısı nedeniyle kendisini okuyan özel ve sadık takipçileri var. Bazı makaleler The New York Times’tan alınmakta ama küresel bir okuyucu kitlesi için düzenlenmekte. International Herald Tribune birbirinden farklı okuyucu tiplerine hitap ediyor: Avrupa ve Asya’da yaşayan Amerikalılar, Avrupa içi ve Asya’daki okuyucular ve küresel bir bakış açısı isteyen uluslararası okuyucular.

Web’de The New York Times için ölçülü yaklaşımdan (metered system) bahsedebilir misiniz? Söylediğiniz gibi bu yaklaşım ile The Times “açık Web ekosisteminin bir parçası” olarak devam edecek mi?
Değişimi benimsemeye olan bağlılığımızın en son örneği The New York Times’ın 2011 yılı başlarında NYTimes.com için ödeme modeli başlatılacağını ilan etmesi. Ölçülü bir model yaklaşımı kullanıyoruz ve bu yaklaşım, okuyucularımızın ödeme yapmasının istenileceği bir sınıra ulaşıncaya kadar her ay belirli bir sayıda makaleye ücretsiz erişimine olanak sağlayacak. Mesela ayda toplam 20 kez siteye ücretsiz girilecek ama 21. girişten itibaren belli bir aylık ücret alınacak. Bunun yararı, arama motorları ve diğer “yan kapılar” aracılığıyla gelen tesadüfi kullanıcılarımıza ücretsiz okuma olanağı sağlarken siteyi yoğun bir şekilde kullanan okuyuculardan ücret alınması. Bu model reklam gelirimizi korumamıza olanak sağlarken kullanıcı ücretleri şeklinde ikinci bir gelir akışı sağlayacak. NYTimes.com’un açık Web ekosisteminin bir parçası olmaya devam etmesini sağlamak istiyoruz. Twitter, Facebook ve iPad’in Flipboard uygulaması gibi sosyal ağ paylaşım araçları; reklam envanteri sağlamamıza yardımcı olmaları yanında küresel bir okuyucu kitlesi için görülebilirliğimizi artırması ve bu okuyucu kitlesi ile bağlantımızı güçlendirmesi açısından önemli. Bu platformlar, The New York Times gibi kaliteli içerikli markalar için bir avantajdır. Önümüzdeki aylarda bütün bu politikaları geliştiriyor olacağız. Ürünlerimizi de paketleyerek okuyucularımızın karşısına çıkacağız. Bir okuyucu uygun bir paket fiyat ile New York Times’ı gazete olarak kapısında, online aplikasyon olarak iPad’inde ve haber servisi hizmeti olarak mobil telefonunda alabilecek.

Bize About.com ve genel olarak dijital stratejinizden de bahsedebilir misiniz?
Dijital platformlarımızın tamamı ayda 114 milyon ziyaretçi alıyor. Kapsamlı dijital stratejimiz dijital varlıklarımızdan gelen gelirlerin artırılmasını, kullanıcı katılımını artıracak yeni ürünlerin uygulanmasını, bir dizi enstrümanlar aracılığıyla yeni okuyucu kitlelerine erişimin genişletilmesini ve elbette açık Web’in hareketli bir parçası olarak kalmayı içermektedir. About.com insanların günlük hayatın büyük ve küçük ihtiyaçlarını çözmelerine yardımcı olan uzman bir içerik kaynağı. About.com’un içeriğini oluşturan 800 kılavuz, kullanıcıların ihtiyaçlarına kapsamlı çözümler sağlamak için çalışıyor. Uzman bilgilerimizi ölçülü bir şekilde, en yüksek uygunluk, kalite ve fayda ile üretmeye devam edeceğiz.

KAĞIT DÖNEMİ KAPANMAZ

Londra medya zirvesinde, gelecekte The New York Times’ı matbaada basmayı bırakacağınızı beyan ettiniz. Bu, konumunuz düşünüldüğünde cesur bir açıklama. Detaylandırabilir misiniz?
Yorumlarım o konferansta içeriğin dışına çıkartıldi biraz. The New York Times Şirketi, kendisini gelecekteki çok, çok uzun bir zaman boyunca The New York Times baskısını yayınlamaya adamıştır. Kağıttan okumanın hâlâ güçlü bir okuyucu tecrübesi olduğuna inananlardanım. Önce radyo, sonra da televizyonların basılı gazeteciliği öldüreceğini söylediler, olmadı. Dijital devrimin de henüz kağıt dönemini kapatacağına inanmıyorum.

Geriye baktığınızda, Irak Savaşı içeriğiniz hakkında ne hissediyorsunuz? Herhangi bir pişmanlık var mı?
2004 yılında okuyuculara verilen bir mesajda The Times, kitle imha silahları hakkında yeterince şüpheci olmayan birtakım makaleler yayınlamış olduğunu ifade etti. İnsanlar, ABD’nin Irak’ı işgalinden önceki aylarda Saddam Hüseyin’in birtakım kitle imha silahlarına sahip olduğu fikrinin yaygın olduğunu unutma eğiliminde. Demokratlar’ın çoğu buna inandı, Cumhuriyetçiler’in çoğu buna inandı. Saddam geçmişte kimyasal silahlar kullandı. Ama işgalden itibaren geçen yıllar içerisinde, The Times büyük maliyet ve hatırı sayılır derecede riskle savaşı izleyerek savaş hakkında bilgi vermek için en iyi muhabirlerinden bazılarını görevlendirerek farkını göstermiştir. Irak’taki gazetecilerimizden ikisi cesur habercilikleri nedeniyle öldürülmüştür.

Türkiye’yi bölgesel bir aktör olarak nasıl görüyorsunuz?
Türkiye bölgesel oyuncu olarak yükselen yıldız, Avrupa ve Asya arasında bir köprü. Küresel bir ekonomik gerileme yaşadığımız şu dönemde, Türkiye ekonomik bir güç merkezi; aynı zamanda ittifak. Afganistan’da savaşırken de bir NATO müttefiki. Türkiye ziyaretim esnasında ülkenizin ne kadar güçlü ve hızlı bir büyüme gösterdiğine şahit oldum. Bu noktada en önemli unsur ülkedeki siyasi istikrar. Bir New York’lu olarak da İstanbul’a ayrı bir hayranlık beslediğimi belirtmek isterim. Kaynaklarımızın önemli bir kısmını Irak ve Afganistan’daki savaşları izleyerek, bilgi vermeye yönlendirdik. Ancak Türkiye ile yakından ilgileniyoruz ve ilgilenmeye de devam edeceğiz.

The New York Times ile ortak bir gazete olarak birinci yıldönümümüzü kutluyoruz. Şimdiye kadar SABAH ve Çalık Grubu ile deneyiminiz nasıldı?
SABAH ve NY Times ortaklığıyla verdiğimiz Türkce NYTimes International Weekly okuyucular, reklam verenler ve şirketlerimizin her ikisi için de bir başarı oldu. Sabah’taki ekiple çalışmaktan çok memnun olduğumuzu ve büyük keyif aldığımızı belirtmek isterim. New York Times gazeteciliğini Sabah’ın birçok okuyucusuna sunmak ve bakış açısını vermek heyecan verici. Yazı işleri, üretim ve reklam ekiplerimizdeki arkadaşlar gerçekten yaratıcı bir işbirliği ile, birlikte çalışan yakın meslektaşlar haline geldi. Birbirimizden öğrenmeye devam etmeyi ve Sabah gazetesindeki ekip ile uzun soluklu dostluklar kurmayı hedefliyoruz.

BEŞİNCİ JENERASYON GELİYOR

Dört nesildir ana haber kuruluşuna yani The New York Times’a sahip olan bir aile olarak takip ettiğiniz prensiplerden bazıları nelerdir?
Şirket ve aile için yol gösterici ilke, Ochs-Sulzberger aile güvenidir. Bizler bu önemli ve itibarlı markanın, bir aile güveninin temsilcileriyiz ve kendisini bu harika kuruluşa adayan bir ailenin parçası olmaktan mutluyum. Bu, beraberinde sorumluluklar yüklemekle beraber büyük onur da veriyor. Babamın yönetimi bu gazeteye çok şey kattı. Pentagon Papers olayının su yüzüne çıkarılmasında gösterdiği duruş, zamanının çok ötesinde bir tavırdı. O dönemde kimse Amerikan devleti ile karşı karşıya gelmeyi göze alamazdı. Hukuk danışmanlığımızı yapan şirket, babama söz konusu haberi bastığı takdirde kendisini savunamayacaklarını belirtiyor ama o, inandiği yoldan dönmüyor. Bugün oğlum 30 yaşında ve 4 kuzeni ile beraber 5. jenerasyonun temsilcileri olarak New York Times bünyesinde çalışıyor.

HLotus

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.