Şebnem Pişkin’in yeni romanı Kırık Ney okuyucusuyla buluşmak için gün sayıyor. Fantastik kurgu ve biyografik romanlarıyla tanıdığımız yazar Şebnem Pişkin bu kez ünlü hiciv ustası ve neyzen Tevfik Kolaylı’nın yani nâm-ı diğer Neyzen Tevfik’in sıra dışı yaşantısını kaleme aldı. Kitabın kapağında sanatçı Bora Saraçoğlu’nun kara kalem çalışmasına yer verildi. Biz de yayından önce kitapla ilgili merak ettiklerimizi yazarına sorduk.
Neden Neyzen Tevfik?
Bodrum’da yaşayan ve bir süredir neye merak sarmış biri olarak ister istemez yolum Neyzen Tevfik’le kesişti. Ney’in büyülü dünyasını onun kalıplara sığmayan kişiliğiyle ve yaşantısıyla birlikte okuyucuya sunmak istedim. Böylece ortaya salt bir biyografik romandan ziyade tam da Neyzen Tevfik’in kişiliğine uygun “kalıplara sığmayan ve zihinlerdeki kırılmaz tabuları” insana sorgulatan bir roman çıktı.
Ne gibi kırılmaz tabular mesela?
Neyzen Tevfik yaşamı boyunca ve hatta günümüzde bile toplum tarafından kabul görmeyen bir profil çiziyor. Örneğin “Ayyaştan neyzen olur mu?” ya da “Mevlevihanede büyüyen biri nasıl alkolik olur?” gibi. Oysa Neyzen Tevfik, Mevlana sevgisiyle tekkeye giriyor ancak Mevlana’yı orada bulamayınca kendini tekkeden dışarı atıyor. Geleneklere ve kalıplara sığmayacak kadar yüce bir ruhu olduğunu farkında. Ruhundaki onanmaz yaraları ve hasreti ney’iyle dile getirirken dünyaya ve tüm insanlara adeta kafa tutuyor. İnsanlar tasavvufun özü olan sevgi ve aşk’ı teğet geçerek sadece bir araç olan “ney”in bir ayyaş tarafından üflenip üflenemeyeceği meselesine takılıyorlar. Oysa kendi zihinlerindeki kalıplardan sıyrılıp kurtulabilselerdi bugün Neyzen Tevfik’in içkisini değil ondaki aşkı konuşuyor olurlardı.
Kitapta ney sevdasını neyzene duyulan yasak bir aşk kurgusu içinde veriyorsunuz. Bunun sebebi nedir?
Ney’in tasavvufi boyutunu düşündüğümüzde bu konuda yazılan bir kitabın geleneklere ve ney’in temsil ettiği kavramlara uygun düşmesi gerekir. Örneğin kitabın isminin Kırık Ney oluşu ve ney’in kırılması bile bu saza gönül vermiş insanları incitebilir. Oysa “ney” sadece bir semboldür. Tıpkı Kâbe’deki Hacerül Esved’in aslında taştan başka bir şey olmaması gibi ney de hakikat yolcusu için bir vesiledir. Asıl mesele Aşk’a ulaşmaktır. Roman kahramanı Nevbahar’ın neyzene duyduğu yasak aşk, tasavvufi dünyada insanın aşka bakış açısını sorgulatmayı hedefliyor. Okuyucu kitabı okurken Nevbahar’ı kınayabilir, ya da neyzen vesilesiyle Aşk’a ulaşmasını takdir edebilir. Bu okuyucuya kalmış… Neyzen Tevfik’i konu alan bir kitabın tıpkı onun taşkın kişiliği gibi düşüncelerdeki kalıpları kırması gerekirdi, öyle de oldu.
Kitabı yayından önce okuyanlar ne dediler?
Eserin güvenliği açısından hiç kimseye kitabın son halini göndermedim. Yayından önce kitabı okuyanların her biri kitabın farklı bir versiyonunu okudular. Yani kitap hakkında fikir sahibiler ama kitabın sonu dahil bir çok şeyi bilmiyorlar. Böylece Kırık Ney yıl başında piyasaya çıktığında herkes için sürpriz olacak.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Kusurlar bizden, güzellikler Allah’tandır düşüncesiyle kaleme aldığım bir eser daha okuyucuyla buluşmak üzere. Her zaman olduğu gibi sadece kalemime ve gönlüme gelenleri yazdım. Hiç şüphesiz yazana değil, yazdırana bakmak lazım gelir. Bundan sonra söz ve takdir okuyucunundur.
HLotus