Hürriyet yazarısın, Oktay Ekşi, Emin Çölaşan, Bekir Coşkun’dan kalan boşluğu dolduruyorsun. Onların diktiği gökdelene kurulmuşsun, Tamam eyvallah. Mirasyedi olman ve bir misyon için oraya getirilmene lafımız yok.
Bir şey söyle. En hafifinden sosyolojide yüksek lisans yapan bir öğrenci gibi gazete haberlerini toplayıp üstüne yorumlarını eklemek de neyin nesi?
“Pırıl pırıl subaylar içeri tıklıyormuş.” Öyle diyor hazret. Peki o subaylar pırıl pırıl gençlerin evlerine baskınlar düzenlerken nasıl parlıyorlar, bunu da anlat.
Hürriyet yazarısın, Doğan Kitap’tan kitabını bastırıyorsun, kendi gazetende röportaj yayınlatıyorsun (bari Milliyet veya Radikal’de yaptır.) Hürriyet grubunun kitap eklerinde hakkında yazılar çıkıyor, D&R kitaplarını ön raflara koymaya dünden teşne. Doğan Medya Grubunun televizyonlarında kitabının reklamları çıkıyor. Bilboardlara ilanın veriliyor. Bedava şöhret, bedava reklam.
Hepsini geçtim, bir şey söyle. Başkalarının yanlışları üzerine bina ettiği doğrularınla bir yere gidemez bu gençlik. Senin doğruların ne? Sen ne söylüyorsun? Bu ülke böyle yönetilmemeli de nasıl yönetilmeli?
Bir şey söyle. Bilmediğimiz bir şey anlat mesela.
Ekrem Özdemir
– Haber Lotus –
HLotus