Sigarayı sadece kötü ve belirli ölçüde zararlı bir alışkanlık olarak tanımlamak, insanlığı bir katliama maruz bırakmaktan farksızdır. Kendiniz içmiyor olsanız bile, dumanını solumak sizi kanser yapmaya yetebilir. Neden mi?
Tütün bitkisi toprağı radyoaktif elementlerden temizleyen özellikte bir yapıya sahiptir. Yani bu elementleri kendi bünyesine çeker. Diğer bir deyişle ağzınızda tüttürdüğünüz tütün, toryum, radyum ve polonyum gibi radyoaktif elementler içerir. İnsanların haberi yoktur ama, tütün işlenirken içerdiği bu radyoaktif maddelerden arındırılamaz. Hatta aslında filtreli sigaraların sizi kanser yapma ihtimali daha çoktur. Çünkü katrandan sizi korusun diye konulan filtreler radyoaktif maddelerin buharlaşmasını sağlarlar. Filtreler daha fazla oksijen çekerler. Yanan oksijen miktarının artmasıyla sıcaklık yükselir. Artan sıcaklık radyoaktif elementlerin buharlaşmasına sebebiyet verir. Bir kısımını siz içinize çekersiniz, bir kısmı ise havaya yayılır.
Özellikle polonyum gibi, uranyumdan 400 kat daha radyoaktif olan bir element vücüdunuzda zaman içinde birikir. Sigara içen insanların kan testi sonuçlarında yüksek miktarda polonyum çıkar. Bu element, insan vücudu için siyanürden 250 kat daha zehirlidir. (Mesela, Rus muhalif Alexander Litvinenko 2006 senesinde İngiltere’de polonyum zehirlenmesiyle öldürülmüştü.)
Polonyum, vücutta çözünebilen ve de alfa ışıması yapan bir elementtir. Vücudunuzdaki polonyum, doğası gereği kararlı duruma geçmek isteyeceği için alfa ışıması yapacaktır. Bu ta ki kararlı kurşun elementi haline gelene kadar devam edecektir. Alfa ışıması, vücuda ciddi zarar veren bir alfa parçacıkları bombardımanıdır. Bilimsel ifadeyle her ışımada, vücudunuza 2 proton 2 de nötron, yani bir helyum çekirdeği fırlatılır. Alfa parçacıkları nisbi oranda büyük oldukları için organlarınızdan geçip gidemezler, takılırlar. Bu parçacıklar çarptıkları hücrelerinize zarar verirler. Yani kendi vücudunuza küçük mermiler sıkmanız gibi bir durum söz konusudur.
Eğer günde 1 paket sigara içiyorsanız bu, her gün günde 2 defa röntgene girmenizle eş miktarda radyasyona tabi oluyorsunuz anlamına gelmektedir. Bu miktar da sağlıklı kalabilmeniz için belirlenen yıllık üst limit radyasyon miktarının 10 katından fazladır.
Nükleer enerji santrali kurulmasın diye bağıran birisinin, öncelikle elinden o sigarayı atması lazım. Sigara içen kişiler, sadece kendilerinin değil, çevrelerindeki insanların soluduğu havayı da radyoaktif hale getirerek kansere yakalanma ihtimallerini artırmaktadırlar. Bu nedenle sigara içmek, sadece basit zararlı bir alışkanlık olarak tanımlanamaz. Önüne geçilmesi gereken ciddi bir toplumsal sorundur!
Ahmed Yenigün
– Haber Lotus –
