Ana Sayfa > Dış Politika > Sırp Diplomat: Biz de Osmanlı’yız; Bizim Vatandaşları da Tahliye Edin

Sırp Diplomat: Biz de Osmanlı’yız; Bizim Vatandaşları da Tahliye Edin

Bingazi’den izlenimlerini Zaman’a yazan Cumali Önal ilginç bir yardım çağrısını gazete sütunlarına taşıdı. İşte Cumali Önal’ın izlenimleri:

Türkiye, Tunus ve Mısır’dan sonra Libya’da da bir yandan kendi vatandaşlarını ateşin ortasından alırken, yardım isteyen ülkelerin de taleplerini hiç geri çevirmiyor.

Bingazi Başkonsolosluğu’ndaki Türk diplomatın telefonu çalıyor ve karşıdaki ses endişeli şekilde ‘Biz de Osmanlı’yız, ne olur mahsur kalan bizim vatandaşları da tahliye edin’ diyor. Bu ses bir Bosnalı, Arap ya da Arnavut diplomata ait değil, Osmanlı ile çok da barışık olmayan bir ülkenin, Sırbistan’ın Trablus Büyükelçiliği’nde görevli bir diplomat. Yine Türk’le evli olan İngiliz vatandaşı bir bayan ise Türk elçiliğindeki bir diplomata Türk pasaportu taşıdığını gururla söylüyor. Bizim diplomat da kendisine şakayla karışık ‘İngiliz pasaportunu sakla, Türk pasaportuyla dolaş’ tavsiyesinde bulunuyor.

Özellikle Batılı ülkeler diplomatik misyonlarını bile Trablus’tan çekerken, Türkiye hem bu ülkeleri diplomatik olarak temsil ediyor (ABD, Avustralya ve son olarak da İngiltere) hem de olayların ortasında vatandaşlarını yalnız bırakmamaya çalışıyor. Çatışmaların en şiddetli günlerinde Türklerin yardımına koştuklarını anlatan Türkiye’nin Bingazi Başkonsolosu Ali Davutoğlu, ellerinde kılıç arabanın üstüne oturttukları iki kişiyle tahliye olmak için Bingazi’de toplanan Türklerin yanına gittiklerini anlatıyor. Her şeye rağmen her türlü riski ve tehlikeyi göze alarak Türklerin yanına koştuklarını belirten Davutoğlu, silahlı kişilerin pek çok yerde kendilerini durdurduklarını ve her defasında da Türk olmanın avantajını kullanarak geçtiklerini söylüyor. Benzer bir durum rehin alınan bir Türk’ün kurtarılması sürecinde de yaşanıyor ve devreye giren halk komitelerine fidye bile ödenmeden Türk’ü sapasağlam Türk başkonsolosluğuna teslim ediyor. Türkiye, Libya’daki 25 bin vatandaşından şimdiye dek toplam 16 bin 860 kişiyi ülkeye getirdi. Bu arada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, halk ayaklanmasını şiddetle bastırmaya çalışan Muammer Kaddafi’ye karşı yaptırım kararı aldı. Oybirliği ile alınan karar uyarınca Kaddafi ile çoğu ailesinden 16 kişiye uluslararası seyahat yasağı getirilirken, eşi ve 4 çocuğu ile Muammer Kaddafi’ye ait mal varlıkları da donduruldu.

HLotus

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.