Ana Sayfa > Felsefe

Bir nefes felsefe 35: Açık toplum için her daim felsefe

“Bir Nefes Felsefe” serisinin “Son Söz”ü bu. Kitaplaşınca da “Ön Söz”ü olacak, nasipse.  Aslında akademik çalışmaların “Ön Söz”ü hep son söz olarak yazılır ve bir açıdan da entelektüel itiraflardan ibarettir, kitabın temel kaygısı üzerine. Aşağıdaki satırları da bir “teşekkür” yazısı olarak görmenizi istirham ediyorum. Şubat ayının karlı bir hafta sonunda Hayri Ataş Hoca’m aradı, kitaplar hakkında

Tamamını Oku

Bir nefes felsefe 31: Kavram keşfetmek ve üretmek sanatı olarak felsefe; düşünce-yurtluk ilişkisi kurmak

“Milli bayramları kutlamayan dini bayramları kutlayacak bir vatan bulamaz.” yazısı çıkıyor sosyal medyada karşıma. 21 Nisan tarihli yazıda Ramazan Bayramı’nı kutlamış ve  “Medeniyetler Beşiği Olan Anadolu’yu Jeo Felsefi Olarak Okuma” ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini anlama çabamızdan bahsetmiştim. Şimdi de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM’nin yeni

Tamamını Oku
Fotoğraf: Şinasi Müldür / Pixabay

Bir nefes felsefe 30:  Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini anlama çabası; Anadolu’yu jeo-felsefi açıdan okumak

Ramazan Bayramımız kutlu; birlikteliğimizi devam ettirmeye vesile olsun. Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısını korumanın bir yolu da, teorik temellerini anlamaktan geçer. Bu nedenle Bayram gününün yazısını ve sonraki iki yazıyı bu konuya tahsis edeceğiz. Tarihte sürekli bir devlet geleneğine sahip kadim milletlerden biri olan Türkler, Doğu ile Batı âlemini birbirine bağlayan ve

Tamamını Oku

Bir nefes felsefe 23: İslam felsefesinin özgünlüğü ve Türkistan-Türkiye (Anadolu) hattındaki izdüşümleri

Bu yazı serisini okuyanlar İslam felsefesinin özgünlüğünü Meşşâî -İşrâkî  ve Ekberi öğretiler sürekliliğinde Çorum İlahiyat Fakültesinde okurken sizlerle de paylaştığımızı biliyor. 6 Şubat 20023 tarihinde  Suriye, Lübnan ve Anadolu’nun bir kısmını etkileyen elim deprem sonrasında ara tatilde uzadı malum. Bu vesileyle vefat edenlere rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyor ve Mevla’mızdan

Tamamını Oku

Bir nefes felsefe 22: Türk metafiziğinin İslam öncesi temelleri

Bir önceki yazıda “Arap-Fars ve Türk Aklı ve Müslümanlık Tasavvurları” bağlamındaİslamiyet ve sonrasını Arap-Fars ve Türk Akıllarının ortaya koyduğu müslümanlık tasavvurları olarak incelediğimizi belirtmiştik.  Türk Rönesansı/Aydınlanmasının 11. Asırdan itibaren de (1050) başlayıp,  XVI. asırda kadar devam ettiği vurgusu yapılmıştı. İslam daha doğrusu Hz. Adem’den itibaren gönderilen ilahi mesajların sonuncusunu getiren Hz.

Tamamını Oku

Bir nefes felsefe 9: Tanrı Evreni Nasıl ve Niçin Yarattı?

İslam felsefesine Tanrı, vacibu’l-vucud yani zorunlu varlık olarak tanımlanır. Varolması için bir başka varlığa muhtaç değildir, bu açıdan “Vacibu’l-vucud bizatihi” de denir. Tanrı’nın dışındaki her şey, evren diye isimlendirilir ve varolması için bir başka varlığa ihtiyaç duyar, bu nedenle vacibul-vucud bigayrihi de denilir. Bu husus önemli, “Bir Nefes Felsefe”ye dair önceki

Tamamını Oku

Bir nefes felsefe 8: ‘Hikmetü’l-Meşrikiyye’ “Doğu Felsefesi”ne karşılık gelir mi?

"Tanımlaması onu söylüyor zaten" deyip, "on yıllardır süregelen 'Doğu-Batı' ikilemine katkı yapıp, 'gerekli bir öteki' oluşturup, savunmacı bir tutuma mı gireceksiniz, sizde" mi dediniz? Çünkü Doğu ve Batı terimleri salt coğrafî bölgelere tekabül etmenin ötesinde ya da İslam ve Doğu kültürlerini özdeştirip, Batı dünyasının hâkimiyetini pekiştirmek için gerekli bir öteki

Tamamını Oku

Bir nefes felsefe 2: Bağlanmanın kökenine inmek için felsefe

 Eğer, felsefe derken ontoloji, epistemoloji ve aksiyoloji sacayağı üzerine kurulu, sistematik, eleştirel ve mukayeseli bilgileri kast ediyorsak, Varlık (V:Tanrı; v:âlem) ilişkisine dair temellendirmesini yapan ve buna uygun hayat yaşamaya yaşayan ister mümin ve müslim (Müslüman) ister gayr-i müslim olsan (Hristiyan, Musevi) bir felsefecinin konumu ne olabilir?               Ne alaka şimdi deyip

Tamamını Oku

Türk metafiziğinin temellerini Yesevilik üzerinden takip etmek

Giriş: Türk Tasavvuf Geleneğin teşekkülü Hoca Ahmed Yesevî (o. 562/1166) ile olmuştur. Nitelikli alimlerden İslami disiplinleri tahsil eden Yesevî, şahsiyetli bir Müslüman bireyselliğinin fıkhi boyutunu Ebu Hanife’den, özgürlükçü teolojiyi de İmam Maturidi’nin öğretisiyle temellendirmiş ve bunu göçer Türkmen obalarının kolayca anlayacağı “Hikmet” dediğimiz beyitlerle bir vezin ve yöntemle (Çağatay Türkçesiyle)

Tamamını Oku

Felsefenin aslî yurdu neresidir?

“Felsefenin Aslî Yurdu, bize öğretildiği gibi İyonya bölgesi ve Grekler mi, yoksa Mezopotamya bölgesi ve Kaldeliler mi?”  Bu soruya Farabi’nin cevabı Kaldelilerdir: Felsefe Kaldeliler üzerinden Mısır’a, oradan da Antik Yunan’a geçmiştir. Malum olduğu üzere dünya üç büyük kültürel aktarım ve etkileşim yaşamıştır. Milâttan önce 600’lerde başlayan kültürel aktarım yaklaşık iki

Tamamını Oku

Portakalın aklı olsaydı ya da felsefe dediğin ne işe yarar?

Lucy Eyre; Çeviren: Berna YılmazcanDoğan Kitapçılık;İstanbul, 2008, 14 x 20 cm, 200 sayfa, Türkçe, Karton Kapak.ISBN No: 9789759918606 Filozof ya da felsefeci denilince aklınıza nasıl bir insan imgesi gelir? Tebessüm ettiniz değil mi, uçuk kaçık, tuhaf insanlar! Anlaşılmaz şeyler söyleyen ve sürekli ölüler ile uğraştıkları için olsa gerek fikren nerede olduğu

Tamamını Oku

FELSEFEYİ ANADOLU’DA YENİDEN YURTLANDIRMAK

- Türk Felsefesine Giriş İçin Dil-Düşünce İrtibatını Sinema Üzerinden Okuma Denemesi- Giriş: Dil, Düşünce ve Kültür Felsefenin imkânını konuşmaya başlamak dilin imkânını konuşmakla başlar. Dilin düşünce ve kültür üzerindeki etkisini görmek isteyen düşünürler toplumlar üzerinde araştırma yapmaya girişmişler ve bu konuda birçok eserler ortaya koymuşlardır. Wittgenstein ve Malinowski bu düşünürlerden en meşhurlarıdır. İnsan varlık hakkında, zaman hakkında düşünürken, düşüncesini dili

Tamamını Oku

Doğu, Batı ve Güney Türkistan

Türkistan-Türkiye İrtibatının Siyasi ve Fikri Temelleri Giriş: Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde İslam Felsefesi Tarihine dair kronolojik/tarihsel okumalarımızı “Felsefeyi Anadolu’da Yeniden Yurtlandırmak” diye isimlendirdiğimiz bir proje bağlamında yapıyoruz. Eski Anadolu uygarlıklarının doğal mirasçısı olan Hitit medeniyetinin merkezi olan Çorum’da Asya, Kafkasya, Karadeniz’in Kuzeyi, idil-Ural ve Batı Sibirya’daki Türkler ile kültürleri ile  Mezopotamya kültürün mirasını takip ediyoruz. [1]Türk

Tamamını Oku

Güney Türkistan dünyanın neresine düşer?

Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde İslam Felsefesi Tarihine dair kronolojik/tarihsel okumalarımızı “Felsefeyi Anadolu’da Yeniden Yurtlandırmak” diye isimlendirdiğimiz bir proje bağlamında yapıyoruz. Eski Anadolu uygarlıklarının doğal mirasçısı olan Hitit medeniyetinin merkezi olan Çorum’da Asya, Kafkasya, Karadeniz’in Kuzeyi, idil-Ural ve Batı Sibirya’daki Türkler ile kültürleri ile  Mezopotamya kültürün mirasını takip ediyoruz. Türk Düşünce Tarihi dersinde bunun uzak hedefi olarak

Tamamını Oku

Felsefeyi Anadolu’da yeniden yurtlandırmak

- Türk Felsefesine Giriş adlı çalışma üzerine- Türk felsefesinin imkânından söz edebilmek için öncelikle Türk varlığından söz edebilmek, onun varlığının hangi zeminde durduğunu belirleyebilmek gerekiyor. Türk tarihinden söz etmiyorum. Türk varlığından söz ediyorum ki bu Türk’ün Türk olarak adlandırılmasıyla ilgilidir. Atayurtta kurulan ve yıkılan devletlerden anayurda gelişe kadar Türkün Türk olarak adlandırıldığı ve bu anlamda bir kasıtlı

Tamamını Oku

Küçük filozoflar topluluğu

Mustafa Özcanbaz kardeşimin yöneticiliğinde geçen öğretim yılı sivil, bu sene Çorum Albayrak İlköğretim Okulu’unda resmi proje haline getirerek yapılan çalışma, MEB kanalıyla Tubitak’a sunuldu. Özcanbaz hocam, Çorum Aydınlar Ocağı’nın yıllarca başkanlığını yaptı, bu Sivil Toplum Kuruluşu hakkında master tezi yaptı ve yayımladı, halen Felsefeyi Anadolu’da Yeniden Yurtlandırma’nın sivil ayağı olan

Tamamını Oku

Türkistan-Türkiye kültürel sürekliliğinin ses/avaz üzerinden takibi

Genelde felsefe tarihi, özelde İslam İslam Felsefe tarihi bağlamında yaptığımız kronolojik okumalarımızı, “Felsefeyi Anadolu’da Yeniden Yurtlandırmak” dediğimiz “bir kaygı” ile yapıyoruz, yakın amacımız da  “Türk Felsefesi”nin teşekkül dönemini incelemek ve bunu güncellemek. Farabi’nin İlimlerin Sayımı adlı felsefeye giriş metnini merkeze alarak, burhan, cedel ve hitabet/retorik/belagat ve şiir yöntemleri çerçevesinde üretilmiş

Tamamını Oku

Ikigai, yaşamak için bir değer bulmak!

Ikigai bir Japon kavramı. Japonlara göre, herkes bir ikigai'ye sahip. Bunu bulmak, uzun bir arayışı gerektirebilir, ancak önemlidir. Bireyin ikigai keşfinin, yaşamına dopdolu anlamlar getireceğine inanılmaktadır. Ikigai terimi, iki Japon kelimesinden oluşuyor: Iki; "yaşam, canlı" ve Gai; "an etkisi, değer, fayda''. Yaşamı yaşamak için bir sebep, insanı yaşamaya değer kılan şey

Tamamını Oku

Felsefe ve Hikmet kavramlarını bir hadis bağlamında müzakere etmek

Felsefeyi bir “hayat tarzı” olarak görüp, yaşadığımız sorunlara dair “kaygılarımızı paylaşmak”, bunlara çözüm önerileri üretmek veya mevcut çözüm önerilerini tutarlılığını test etmeye yarayan hazır bulunuşluk sağlayarak alternatifleri çoğaltmak olarak görüyoruz. Bu açıdan bize göre bilgelik sevgisi (Philosophia) ancak insanlığın fikri birikimini rasyonel, eleştirel ve mukayeseli okumalarla edinilebilir. İşte bu nedenle

Tamamını Oku

Felsefe öğretiminde Peygamberimizle yolda/yoldaş olmak

Giriş Felsefe, varlık (Tanrı-evren) bilgi ve değer üzerine rasyonel/tutarlı ve eleştirel düşünceler üretir. Bu anlamda var olması için başka bir varlığa muhtaç olmayan varlık diye tanımlanan Tanrı, insanlara dünyada refah, ahrette felahlarını sağlayacak ilkeler bütünü (ed-Din) ilk insan/peygamberler vasıtasıyla göndermiştir. Bu bilgelerin hayata nasıl aktarılacağını, uygulanacağını peygamberler (nebi/rasül) bizlere göstermiş, her

Tamamını Oku