Ana Sayfa > Kent

Erkek Tesettürü ve Şehir-Medine İnşası -Bir Girizgâh-

Modern toplum “kent düzeni” içinde yaşamaktadır. Vahyin tesettür hükümleri ise “şehir” ortamında indirilmiştir. Biz bu yazıda “erkek tesettürü”nün kadın tesettüründen öncelikli olduğunu ve erkeğin bazı yükümlülüklerini yerine getirdiği takdirde kadın tesettürünün hükümlerinin yerine getirilmesinin anlam kazanacağı fikrini ifadeye çalışacağız. Kadın tesettürü ev-barınma hakkı ile birlikte bulunmaktadır. Bağımsız şekilde ele alınamaz. Nur

Tamamını Oku

Nurettin Topçu ve Şehir (4)

Nurettin Topçu’nun “Yarınki Türkiye” (YT) adlı kitabında yer alan “Şehirler” makalesini tahlil etmeye devam ediyoruz. Nurettin Topçu, “köylülük” meselesinde de kavram kargaşası yaşamaktadır. Bundan önceki yazılarımızda Topçu’nun kent (metropol) ile “şehir” kavramını birbirine karıştırdığına işaret etmiştik. Bu karışıklık “şehir=medine” kavramının sınıflı topluma müsaade etmemesi hususuna Topçu’nun dikkat etmemesinden kaynaklanmaktaydı. Ancak Topçu,

Tamamını Oku

Nurettin Topçu ve Şehir (3)

Nurettin Topçu’nun “şehir” dediği aslında “kent”tir. O, köy ile kent’i iki ayrı uzviyet olarak görmektedir. Bu nedenle “Yarınki Türkiye” (YT) adlı kitabında yer alan “Şehirler” makalesinde “Köy, şehir haline geçmek istidadını yaşatan içtimaî atom değildir. O, şehirden ayrı bir içtimaî uzviyettir ve şehir olmak onun gayesi değildir” (Topçu, YT, 1997:

Tamamını Oku

Hakkâri’de Bir Mevsim: Ortak Bir Yaşam Kurmak

Ferit Edgü’nün “Hakkari’de Bir Mevsim” kitabı hakkında “Kürt-Türk” eksenli kimlik çatışmasından farklı bir yorum getirmek istiyorum. Toplumların varlıklarını sürdürebilmeleri için beş koşul ileri sürebiliriz: 1) Her toplum varoluşunun devamı için kaynağa muhtaçtır. Bu kaynak; zanaat, gıda-su, maden, ulaşım, orman, hayvan çeşitliliği, tarım, teknik, enerji, vs. olabilir. Toplumlar denetledikleri mekânın kaynaklarını tükettiğinde

Tamamını Oku

Medine(Şehir)’den Kentlere İnsan

“Şehir (...) ekonomik, mesleki ve toplumsal hayatın tüm temposu ve çeşitliliğiyle, ruhsal hayatın duyusal temelleri konusunda kasaba ve taşra hayatıyla kendisi arasında derin bir karşıtlık kurar. Metropol, farklılıklara bağımlı bir mahlûk olarak insanı taşra hayatının gerektirdiğinden daha çok bilinçliliğe mecbur eder. Taşrada hayatın ve duyusal zihinsel imgelerin ritmi daha yavaş,

Tamamını Oku

Nurettin Topçu ve Şehir (2)

Önceki yazımızda Nurettin Topçu’nun gündeme getirdiği Anadoluculuk fikrinin, daha işlenmesi gereken, yeni fikir adamları tarafından çalışılması gereken bir düşünce olduğundan bahsettik. Bunu Topçu’nun köy-şehir ilişkilerini Anadolu’nun bin yıllık nizamından hareketle ele almaması sebebine bağladık. Anadolu’nun çiftçi ve toprağa bağlı yaşayan halkının tebaası kılındığı düzenin tımar-dirlik sistemi olduğuna, bu sistemin şehir

Tamamını Oku

Varlığa Karışmak

Modern teknolojinin geriye döndürülemez bir hal aldığını düşündükleri için muhataplarımın “kentleri durdurmak” içerikli yazılarımı “romantik, uçuk ve muhal” sayan ifadeleriyle karşılaşmak artık benim için şaşırtıcı değil. Belki de şaşkınlık “teknoloji çağında” geriye dönüşten bahseden bir adamın söylemini fütûrsuzca dile getirivermesinden kaynaklanmaktadır. Şaşkınlıktan hemen sonra, “ee, siz de teknoloji kullanıyorsunuz!” itirazının

Tamamını Oku

Kadın İstihdamı ve Beş Çocuk

2010 yılında kadın istihdamını artırmak amacıyla “Kadın İstihdamının Artırılması ve Fırsat Eşitliğinin Sağlanması” konulu Başbakanlık Genelgesi yayınlandı. Genelge’de “kadınların sosyo-ekonomik konumlarının güçlendirilmesi, toplumsal yaşamda kadın erkek eşitliğinin sağlanması, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve sosyal kalkınma amaçlarına ulaşılabilmesi için kadınların istihdamının artırılması ve eşit işe eşit ücret imkânının sağlanması şarttır” ifadelerine yer

Tamamını Oku

Kentin Durdurulması

Herkesi kentlerde oturmaya teşvik eden ve köylüyü görüldüğü yerde ezmeye yönelen fikir Avrupa’nın son dört yüzyıl içinde geliştirmiş olduğu tarih felsefesine göre biçimleniyor. Ancak bu fikir, kentlerin de insanlar gibi doğup büyüyüp yaşlanıp öldüğünü vurgulayan felsefelere uzak düşüyor. Bugünkü ekonomik ve toplumsal sistem ilelebet devam edecek mi? Yarın asabiyeti güçlü

Tamamını Oku

Kentleşme, Ulus-Devlet ve Sekülerizm

Modern dünyada Müslümanların merkezi yönetimlere olan muarız tutumlarının politik bir temelde yürütüldüğü söylenebilir. Bu o kadar tabii bir tavır haline getirilmiştir ki Müslümanlar sıklıkla ulus- devlet yapılanmasından dem vurmakta ve din dışılığı “ırkçı devlet” fikrinin çocuğu gibi okumaktadırlar. Geçmiş yıllarda bu tür okumanın neticesi Müslümanlar devlet fikrini eleştirdiler ve delil

Tamamını Oku