Ana Sayfa > Medeniyet

Hayal Gücünü Ego Mekanizması ile Anlamak

“İnsanın Düşüşü” hikâyesinin en aşina olduğumuz versiyonu Yaratılış kitabında anlatılandır. Bu, bize ilk erkek ve ilk kadın Âdem ile Havva’nın aslında “Cennet” (eski Farsça “pardis”, “bahçe”den gelir) adı verilen bir bahçede, doğayla mutlu ve kesintisiz bir birlik içinde yaşadıklarını gösterir. Yaşamları için gerekli olan her şey onların elindedir. Yılanın ayartmasına

Tamamını Oku

Ziya Gökalp’te Hars ve Medeniyet Kavramları

 -Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluş Felsefesini Anlama Çabası- Giriş:  Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi bünyesinde, Türkistan/Atayurt’tan getirdiğimiz kültürel kodlar ile Türkiye/Anayurt’ta bulduğumuz birikimi yeniden okuyup aralarındaki sürekliliği devam ettirmeye çalışıyoruz. Bu bağlamda Selçuklu, Osmanlı tarihsel sürecine dikkat ederek, 1789 yılında değişen dünya paradigmasına uygun olarak monarşiden Cumhuriyet’e, laik bir sisteme ve ulus devlete geçiş olarak

Tamamını Oku

Ontik algımız, göğü delmek ve şehrin irinli sivilceleri!

Ne vakit yüksek bir yerden şehre baksam Genç Plinius'u hatırlarım. Târihi, doğayı ve şehri aşkla anlatan amcası Yaşlı Plinius'la Pompei şehrine yaptıkları o gelişi olmayan yolculuğu. Garip bir şey ama asırlar önce de olsa sevdiğim yazarların talihsiz ölümleri üzüyor beni. Yaşlı Plinius da hayıflandıklarımdan. Bu duyguyu bir de Sistine Şapeli'nin duvarlarına

Tamamını Oku

Yeni Bir İslam Medeniyeti Tasavvuru İçin Hoca Ahmed Yesevi ve Yönteminin Önemi

Giriş: Durum Tespiti: Birçok alanda yeni krizlerle karşı karşıya olan insanlığı huzura kavuşturabilecek yeni bir medeniyet tasavvuru üzerine düşünmek gerekiyor. Dini ve metafizik değerlerden arındırılmış seküler, maddeci-pozitivist bilgi, bilim tasavvuru ve bunlar üzerine kurulu Batı medeniyet anlayışının sosyo-politik alanda küreselleşmesiyle insan insanın kurdu haline geldi: Kitle katliamları yapılmaya; bireysel anlamda bencillik,

Tamamını Oku

Nurettin Topçu ve Şehir (4)

Nurettin Topçu’nun “Yarınki Türkiye” (YT) adlı kitabında yer alan “Şehirler” makalesini tahlil etmeye devam ediyoruz. Nurettin Topçu, “köylülük” meselesinde de kavram kargaşası yaşamaktadır. Bundan önceki yazılarımızda Topçu’nun kent (metropol) ile “şehir” kavramını birbirine karıştırdığına işaret etmiştik. Bu karışıklık “şehir=medine” kavramının sınıflı topluma müsaade etmemesi hususuna Topçu’nun dikkat etmemesinden kaynaklanmaktaydı. Ancak Topçu,

Tamamını Oku

Nurettin Topçu ve Şehir (3)

Nurettin Topçu’nun “şehir” dediği aslında “kent”tir. O, köy ile kent’i iki ayrı uzviyet olarak görmektedir. Bu nedenle “Yarınki Türkiye” (YT) adlı kitabında yer alan “Şehirler” makalesinde “Köy, şehir haline geçmek istidadını yaşatan içtimaî atom değildir. O, şehirden ayrı bir içtimaî uzviyettir ve şehir olmak onun gayesi değildir” (Topçu, YT, 1997:

Tamamını Oku

Nurettin Topçu ve Şehir (2)

Önceki yazımızda Nurettin Topçu’nun gündeme getirdiği Anadoluculuk fikrinin, daha işlenmesi gereken, yeni fikir adamları tarafından çalışılması gereken bir düşünce olduğundan bahsettik. Bunu Topçu’nun köy-şehir ilişkilerini Anadolu’nun bin yıllık nizamından hareketle ele almaması sebebine bağladık. Anadolu’nun çiftçi ve toprağa bağlı yaşayan halkının tebaası kılındığı düzenin tımar-dirlik sistemi olduğuna, bu sistemin şehir

Tamamını Oku

Medeniyet Durumu

Modern toplum “kent düzeni” içinde yaşamaktadır. Kentsel düzen aynı dine dahi inansalar sınıflı bir toplum yapısı getirmekte, “sınıf çatışması”nı da kaçınılmaz kılmaktadır. Bu düzen antik Yunan-Roma’dan beri devam eden bir tarih bilinci içinde Batı dışı toplumlara kabul ettirilmiştir. Batı’da din ruhbanların tekelinde olduğu için Batı kentinin sınıflı toplum yapısı aşılamamaktadır.

Tamamını Oku

Medeniyet-Şehir ve Diğer Kavramlar

Türk düşüncesinde “medeniyet” kavramı önemli bir düşünsel parçalanmanın, kimlik çatlamasının tam ortasındadır. İstiklâl Marşı’nda “Medeniyet dediğin tek dışı kalmış canavar” diyen şair, Safahat’ta “Alınız ilmini garbın alınız san’atını; Veriniz hem de mesainize son süratini. Çünkü kabil değil artık yaşamak bunlarsız; Çünkü milliyeti yok san’atın ilmin” diyerek reddettiği “medeniyet”in Müslüman topluma

Tamamını Oku

“Medeniyet İçi Savaş” mı?

11 Eylül 2001 aslında yeni yüzyıl başlangıç tarihidir. ABD merkezli küresel güçler, enerji üretim ve arz merkezlerine, demokrasi insan hakları vb gerekçelerle müdahalelerde bulunmaya başladı. Irak’tan başlayarak (bir zamanlar ipek yolunun güney hattı olan) Afganistan ve Pakistan bölgesine kadar alanda “sürekli bir istikrarsızlık” durumu oluşturuldu. Arap baharı operasyonları sırasında Yemen’de

Tamamını Oku

Davutoğlu: “Bizim meselemizin sınırları yoktur”

Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu’nun Diyarbakır Dicle Üniversitesinde verdiği “Büyük Restorasyon: Kadim’den Küreselleşmeye Yeni Siyaset Anlayışımız” konulu 15 Mart 2013 tarihli konferansı dikkatlerinize sunuyoruz: Ahmet Davutoğlu'nun Diyarbakır konuşması Değerli öğrencilerim, Hem bu salondaki, hem de paralel salonlarda bizleri dinleyen çok sevgili öğrencilerim; Ben her şeyden önce bu güzel bahar sabahında hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum, Allah’ın

Tamamını Oku

Teoman Duralı’da Din, Hukuk, Kültür ve Medeniyet

Teoman Duralı medeniyet meselesini kültür kavramından hareketle almaktadır. Kültür kavramını da din ile ilişkilendirir: “Kültürün üç esası vardır: Yaşamak için zorunlu ihtiyâçların karşılanması hüneri ki, buna zanaat denir; ve beşerin hemcinsleri, canlı ile cansız doğal çevresiyle kaçınılmazcasına kurduğu ilişkiler ağı ki, bu da gelenekler ile görenekleri verir; ve nihayet, Yunanlıların

Tamamını Oku

Yılmaz Özakpınar’ın Medeniyet Teorisi

Yılmaz Özakpınar (1934) Boyabat- Sinop doğumlu. 1957’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nden, 1960’ta Cambridge Üniversitesi Biyoloji Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden mezun oldu. 1964'te İstanbul Üniversitesi Tecrübi Psikoloji Kürsüsü’nde doktorasını verdi. 1978’de profesör oldu. Alexander von Humbolt bursu ile iki ayrı kurumda araştırma yaptı: 1972-74’te Köln Üniversitesi Sosyoloji Araştırma Enstitüsü ve

Tamamını Oku

Uygarlığın Engellenemez Yayılışı ve Medeniyet

Uygarlık, teknisyen bir toplumun icat edildiğini söyleyerek Batı dışı toplumları “bilgi”lendiriyor. Batı dışı bir toplum olarak biz de bir zamanlar İslâm dininin değişik kavimleri birleştirerek geniş coğrafyalarda siyasî/iktisadî tezahürünün sonlanışını bu “teknisyen” zihnin uyandırılamamasına bağlayıp ızdırap duyuyoruz. Heidegger’in “Tekniğe İlişkin Soruşturması” da Huntıngton’un “Uygarlıklar Çatışması” da Batı ile Batı dışı

Tamamını Oku

Medeniyet Gençliği Patara’da Toplandı

Medeniyet Gençliği hareketine gönül veren gençler bir araya geldi. Türkiye'nin birçok ilinden gelen gençler, dünyanın en eski demokrasi deneyimlerinden birine sahip Likya Birliğine başkentlik yapmış Kaş-Patara'da buluştular. Dilruba Marinem Resort Otel'de eğitim kampı ve istişare toplantısı için bir araya gelen gençler medeniyet vizyonu ve medeniyet vizyonunu oluşturan değer ve unsurlar üzerine sunumlar

Tamamını Oku

Said Nursi’nin Medeniyet Tasavvuru: “Mimsiz Medeniyet” Eleştirisi

Özet: Birçok alanda yeni krizlerle karşı karşıya olan insanlığı huzura kavuşturabilecek yeni bir medeniyet tasavvuru üzerine düşünmek gerekiyor. Bu çerçevede, mevcut Batılı medeniyet ve bunu oluşturan bilgi, bilim kavramlarının eleştirel tahlili gerekir.  Çünkü dini ve metafizik değerlerden arındırılmış seküler, maddeci-pozitivist bilgi, bilim tasavvuru ve bunlar üzerine kurulu medeniyet anlayışının taşınmasıyla insan

Tamamını Oku

Bu Bir Hatırlatmadır

En sevmediğim cümledir  “kritik günlerden geçiyoruz”. Hem bir yanıyla gerçektir hem de boş bir laftır. Kalabalıklara hedef gözetmeksizin rastgele sıkışmış bir maganda kurşunu gibidir. “An” yaşanırken bu söz anlam kazanmakta ama hayata biraz yukarıdan veya dışarıdan bakıldığında genel akış içerisinde çoğunlukla anlamsızlaşmaktadır. İnsan için en kritik olan kendisiyle en ilgili

Tamamını Oku

Muasır Medeniyette Yemek Yerken Elleri Yalamak Caiz midir?

Medeniyet kavramı 19.yüzyıl ve 20.yüzyıl aydının gündeminden hiç düşmemiştir. Batı Medeniyetinin üstünlük iddiası karşısında Osmanlı aydınının farklı dönemlerde farklı tepkisi gelişmiştir.Yeni Osmanlı hareketinin doğduğu yıllarda batı medeniyeti karşısında Osmanlı aydınının duruşu oldukça  anlamlıdır. Namık Kemal’i Renan Müdafanamesi yazdıracak kadar meydan okuyucu, “Avrupa’da bir cevalan” yapan Ahmet Mithat’ı bazı hayranlıklarına rağmen

Tamamını Oku

Medeniyet Perspektifi İçeren Sosyal Politikalar Gerekiyor

Medeniyet perspektifinde içtimai politikaların yeri Ekonomik, siyasi, askeri güç ülkeleri saygın ve bağımsız yapar. Üçünde birden en güçlü iseniz süper/dominant güç misyonunu ele geçirirsiniz. Ancak kalıcı olmak için en az bunlar kadar önemli bir güç unsuru daha vardır ki o da moral güçtür. Medeniyet olarak anılmayı sağlayan ise evvelemirde iktisadi üretiminiz

Tamamını Oku

Uygarlığın Terakkisi

Ernest Renan’ın 1883’te Sorbonne’da verdiği bir konferansta “İslam’ın terakkiye mani olduğu” iddia ettiğinden beridir müslümanca düşüncenin farklı kalemleri bu konuya değindi, bir takım cevaplar verdi. Bunlardan biri de Namık Kemal’in “Renan Müdafaanâmesi”dir. Namık Kemal, Renan’ın 1) İslamiyet zayıf bulunduğu zaman hürriyet,  kuvvetli olduğu zaman ise şiddet göstermiştir, 2) Garb’da din

Tamamını Oku