Ana Sayfa > Tasavvuf

Allah’ı Başka İsimlerle Okumak

Esma-i Hüsna’da yer alan 99 isim, sadece zikir ve dua aracı değil aynı zamanda Allah’ın zatı, sıfatları ve fiilleri hakkında önemli bir bilgi kaynağıdır. Örneğin Sâni (sanatlı bir şekilde yaratan), Bedî (Örneksiz yaratan), Hallak (Her an yaratan) ve Müdebbir (Her şeyi sebepleri ve tedbirleriyle yaratan); Tanrı’nın yaratma kudretinin varoluşun ve

Tamamını Oku

Gönül ilmi

Günlük olaylardan sonra, toplanıp ''Gönül''den konuşalım. Gönül, fiziki olanın ötesindeki derin hislere aittir. Gönül, kalpte hissedildiği varsayılan duyguların; sevgilerin, ani dileklerin, inanışların, iç dünyamıza dair  titreşimlerin yeridir. Gönül; narindir, hatırdır, vefadır, bir anlamda; yürekte yanılmayan duyuları işletir. Ruhanidir. Kimi zaman, bir kitaptır, gözlerden okunur. Gönül  alınır, gönül verilir, gönül kırılır, gönül yarası açılır,

Tamamını Oku

Sünnilik, Tasavvuf, Tarikat, Nakşilik, Nurculuk, Şiilik, Selefilik İslam Düşüncesinde Neye Tekabül Eder? (3)

Risale-i Nur ve Tevarüs Ettiği Gelenek Bütün hayatı ehl-i sünnet içinde geçen, ibadetlerini Şafii fıkhına göre yapan, özellikle döneminde metafizik önermelerin tutarsızlığını söyleyen pozitivizm/materyalizm ve ateizm ile mücadele eden önemli oranda Nakşi gelenekten de beslenen Said Nursi ve talebeleri nasıl olurda Nakşi-Nurcu ikilemi içine sokularak ötekileştirilir? Bu mümkün değil, çünkü Nursi’nin

Tamamını Oku

Sünnilik, Tasavvuf, Tarikat, Nakşilik, Nurculuk, Şiilik, Selefilik İslam Düşüncesinde Neye Tekabül Eder? (2)

Sufi/ledünni ve Batini Okuma Farkı Metafizik bilgilenmelere dair ledunni/sufi okuma ile batini okuma arasındaki farkı gözden kaçırmamak gerekiyor.  İmam Gazzali’nin özellikle bu hususa dikkat ederek, batini/gnostik okumaları aşırı yorum olarak nitelendirip, vahdet-i vücutçu öğretilerin de rasyonel temellendirilmesinde sıkıntılar görerek, tasavvufi yapıyı mutedil bir şekle dönüştürmesi önemlidir. Sanıyorum tasavvufi hayatın sünnilik ile

Tamamını Oku

Sünnilik, Tasavvuf, Tarikat, Nakşilik, Nurculuk, Şiilik, Selefilik İslam Düşüncesinde Neye Tekabül Eder? (1)

Müslümanlar tam bir kavram kargaşası yaşıyor, son sosyo-politik gelişmeler ve bunlara dair müzakerelere bakınca G. Orwell’in 1984 adlı korku ütopyasında söylediklerinin gerçekleştiğini düşünüyorum. Selefilik, Ehl-i Sünne(t) ve’l-cemaa(t), tasavvuf/irfani gelenek, Nakşilik, Şii ve Batıni/haşhaşi ve Nurculuk terimleri öyle özdeşleştirmeler ve ötekileştirmeler yapılıyor ki,  tarihsel olarak neyin nerede nasıl kullanıldığı unutulur oldu.

Tamamını Oku

Hangi Mevlânâ

“Müslümanlar kötü, Mevlâna başka” tehlikesi Rivayete göre, III. Selim, canı sıkılıp ruhu daraldığında, Şeyh Galip’in yanına gider, onunla dertleşirmiş. Yine böyle bir günde, III. Selim, Şeyh Galip’in dizlerine başını yaslamış. “Hocam” demiş, “Bana Mevlâna hazretlerinin bir kerametini anlatın.” Şeyh Galip, “Sultanım! Yaşarken gösterdiği kerametlerini mi anlatmamı istersiniz yoksa öldükten sonraki kerametlerinden

Tamamını Oku

Kalpte Latif Bir Ahenk

''Duyuları ile sınırlanan, sınırsız açlığa sürüklenir.'' Kalplerin saflaşması, Yaradan’a yönelinen anlardaki sessiz ve içten tefekkürdür. O’nun huzurunda, rızasına ulaşmayı isteyerek ve O’ndan gelenlere de razı olduğunu bildirerek;  ‘’Daimi anma bilincine yönelen insanın zikri, zamanla, kalbinde latif bir ahenk sağlar.’’ Bu bir uyumdur. İnsan,  etkin bir tefekkür ve anma için, öncelikle ve yalnızca; Allah’ın

Tamamını Oku

“Ol”mak

Sevgi , güven temelinde (inşasında) öğrenilecek olan bir değerdir. İnsanın temel görevidir öğrenmek.. Yol’a çağıranları izlemekle kazanılır bu mucizevi büyük değer. Yol, Aşk’tır, çağıran Sevgili.  Yol’da göçebedir Aşık.  Aşk  ile yanarken arınır kalbi, tüm ruhi güzelliği ile pak kılar kararlı Aşık’ın ödülünü verecek olan  Sevgili, SEVGİ… İnsan;  O’nun (yaratan) varlığını keşfetmek için

Tamamını Oku

Tasavvufta Sevgi ve Kadın Üzerine

Sevginin olmadığı yer; ruhsal yaşamdan uzak kalınan yerdir. Sevginin olduğu yüreklerde ruhsal özgürlük vardır.Çünkü sevgi;  Yaradan  Allah’ın yüreklerimize döktüğü  Aşk’ın cevabıdır. Aşk ile yüreklerimiz sınanır.  Yol , insan olmanın ötesinde insan-ı  kamil olabilmemiz için için yakar yüreklerimizi.  Bekleriz biz, Aşk ile kapısını çalarız, bize insan-ı kamil olma  tacını versin diye. 

Tamamını Oku

Yol ve Bağışlamak Üzerine

Bağışlamak; bizim İnsan-ı   kamil olma yolunda  yani  Yaradan’ın bize ulaşmamız için gösterdiği  noktada önemli bir adımdır. Bize karşı yapılan bir kusuru bağışladığımız takdirde biz tevekkül ve tekamül yani teslimiyet ve gelişim haline ulaşmış oluruz. Bir nevi bağışlayan insan, kendisine yapılan kusurun nereden geldiğinin idrakı ile  Yaradan’ın  bize  gösterdiği yani insan

Tamamını Oku

Aşk Zekası

Biz, birisine kırıldığımızda “Aşk Olsun” diyen bir toplumuz. Birisinden bir şey rica ettiğimizde “Allah aşkına” deriz. Yüzyıllardan bu yana Yunus Emre, Mevlânâ gibi âşıklar yetiştirmişiz. Halk ozanlarımız birer âşıktır. Aşk için ölümü göze alan nadide toplumlardan biriyiz; hatta Şirin’i için dağları delen efsanelerin kralı Ferhat, bizim hamurumuzla yoğurulmuş bir kişiliktir. Aşk

Tamamını Oku

Tasavvufta Sevgi Üzerine

Sevgi çok büyük bir güçtür. Ulaşılacak en yüksek gayedir “OL”mak yolculuğunda. Yolculuk bir davetiye ile başlar. Biz O’nu arayanın kendimiz olduğunu zannederiz. Ama her şey O’nunla, Yaradan Allah’ın çağırması ile başlar. Yol; çetindir, dardır kimi zaman. Bir gül görürüz saklı bir bahçede ve koşarız O güzel kokulu, nadide Gül’ü alıp

Tamamını Oku

Hüzün Kalbine Taht Kurmuş

“Müslümanın yüzü gülse de kalbi daima mahzundur.” O ne güzel bir makamdır öyle. “Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır.” diyor ya, Sezai Karakoç.Ruh, beden zindanına girdiğinden beri, ayrılık derdiyle muzdarip.Güldüğü görülmemişefendimin. Sadece tebessüm. En güzelinden, bir avuç kadar. Yaşadığım hayatı ne güzel tarif etmiş: “Dünyada bir garip yolcu

Tamamını Oku

İlim ve İrfân

Âlim (âlimîn), Alîm (alîmûn) Allâm isimleri, Kur'ânda Allah'a nisbet edilmiş isimlerdir. Allah'ın bilgisi, kendi Zât'ından olabileceği gibi mahlûkâtı vâsıtasıyla da olabilmektedir. Birincisi; ilm-i Zât'î, ikincisi; ilm-i sıfât ve esmâîsidir...Yine Allâh'ın bilgisi, ezelî ve mutlak olabildiği gibi,, ân ile mukayyed hissî ve tecrübî bigiyi de kapsar. Halbuki hissî ve tecrübî bilgi,

Tamamını Oku

İmam Rabbânî (k.s.) Gerçekte Vahdet-i Vücûd Ehlidir

Rûznâme.net sitesinde ismini vermemiş olan bir arkadaş,, Vahdet-i Vücûd ile Vahdet-i Şuhûd Arasında 10 temel fark tesbît etmiş... Başlıkları hazırlayan arkadaş,, listenin oluşturulmasında, Necdet Tosun'un "İmâm Rabbânî Ahmed Sirhindî Hayatı, Eserleri, Tasavvufi Görüşleri" (İnsan Yayınları) adlı kitaptan istifâde etdiğini söylemiş. Yazıyı hazırlayan arkadaşa teşekkür ediyoruz...   Necdet Tosun'un kitâbından iktibâs ve istifâde

Tamamını Oku

Taşların Tedâvî Edici etkisinin Tasavvûfî Temellleri

Özetin özeti de olsa tasavvûfî derin bilgilerle yüklü bir GİRİŞ yapmadan mes'eleye başlayabilmem ve bildiklerimi okuyucularımın mantık silsilesine aktarabilmem, bu konuda mümkün değildir. Daha sâde bir yazı yazabilmek isterdim fakat  böyle bir yazı, doğal taşların tedâvî edici etkisinin ilâhî sebebeblerini anlama noktasında pek inandırıcı olmazdı... Yine de çok derin irfânî ve

Tamamını Oku

Anadolu’da Sufî ve Aşk

İhsan Fazlıoğlu,“Işk İmiş Her Ne Âlem’de İlim Bir Kîl ü Kâl İmiş Ancak- Fuzulî Ne Demek İstedi” kitabında bir tasnif yapıyor ve “Gizli bir hazine idim; bilinmeyi sevdim/ istedim ve beni bilmeleri/ tanımaları için var-olanları yarattım” hadis-i kutsîsi üzerinden İslam düşünürlerinin iki farklı kozmogoni-kozmoloji öğretisi geliştirdiklerini söylüyor. Fazlıoğlu, bu rivayette,

Tamamını Oku

Atatürk Sufi miydi?

Son zamanlarda "Atatürk" ve "Tasavvuf" üzerine yürütülen tartışmalara bir katkı da Hilmi Yavuz'dan geldi. Hilmi Yavuz, Zaman'daki sütununda Atatürk'ün tasavvufi terimlere aşina olduğunu vurguluyor. O yazıyı dikkatlerinize sunuyoruz: Hilmi Yavuz'un makalesi: Yunanistanlı bir tarihçinin, Christos Retoulas'ın, 'Atatürk'ün Alevî-Bektaşî kökenlerinden gelen bir Melamî olduğu ve tarikatları Nakşîleri durdurmak için kapattığı' yolundaki iddialarını bazı

Tamamını Oku

Vahdet-i Vücûd Düğümünde Evliyâ Müdafâsı – 7

Elbetteki Mansûr, değiştirilip, çarpıtılan ve bu nedenle Tevhid muhalifi bir özellik kazanan Fena konusunun tek örnegi değildir. Daha bir çok sûfi, değişik vesilelerle Mansûr'unkine benzer inançlarını açığa vurmaktan geri kalmazlar. Zamanında zındıklıkla suçlanan Zü'n Nün el-Mısrî (246/861) "Harmaniyemin içinde Allah'tan başka birşey mevcut değil." "Leyse fî cübbeti sivallah", Zünnûn el Mısrî

Tamamını Oku

Yeni Şeyler Söylemek Lazım

“Yaşamı çok ciddiye almayın, nasıl olsa sonunda sağ çıkmayacağız.” diyor Üstat Necip Fazıl. Ama sırf bu sözden etkilendiğim için bugün gündemden uzak yazacak değilim. Malum en önemli gündem maddesi 12 Haziran seçimi ve 11 Nisan’da YSK’ya verilecek olan kesinleşmiş listeler. O nedenle şu an söylenecek bütün sözler afaki olmaktan öteye

Tamamını Oku