Ana Sayfa > Ekonomi > Türkiye En Çok İhracatı Hangi Ülkeye Yapıyor?

Türkiye En Çok İhracatı Hangi Ülkeye Yapıyor?

Türkiye İhracat Meclisi’nin açıkladığı 2011 Şubat ayı verilerine göre Türkiye en çok ihracatı Almanya’ya yapıyor. Almanya’yı ise sırasıyla İtalya, İngiltere, Fransa, Irak, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD, İspanya ve İran izliyor.

Şubat ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 615 milyon dolar ile Otomotiv Endüstrisi sektörü yaparken, Demir Çelik sektörü 1 milyar 305 milyon dolar ile ikinci sırada yer aldı.

Denizli’de Şubat ayı ihracat rakamlarını açıklayan TİM’in başkanı Mehmet Büyükekşi’nin konuşmasının tam metnini okuyabilirsiniz:

Değerli Bakanlarım, Değerli Valim, Değerli Belediye Başkanım, Değerli Başkan arkadaşlarım, Değerli Konuklar, Basınımızın kıymetli mensupları,

Aylık ihracat açıklaması basın toplantısı için bu ay Denizli’de olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyuyoruz.

Burada bizleri ağırlayan Denizli Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliğine ve Yönetim Kurulu üyelerine teşekkür ederek konuşmama başlamak istiyorum.

Denizli’de en son 2009 yılının Temmuz ayında ihracat rakamları açıklaması gerçekleştirmiştik. 2 seneye yakın bir süre sonra tekrar Denizli’deyiz.

Denizli’nin ihracatı 2008 yılında 2,3 milyar dolar ile rekor kırdı. 2009 yılında 1,7 milyar dolara inen ihracat 2010 yılında 2,1 milyar dolara yükseldi. Denizli’nin, yakaladığı yüksek artış temposunu sürdürerek, yıl sonunda 2008 yılı rekorunun üzerinde 2,5 milyar dolar civarında bir ihracata ulaşması mümkün görünmektedir.

Denizlimizin ihracatının yüzde 55’i tekstil ve konfeksiyon sektöründe gerçekleşiyor. Burası çok büyük bir tekstil ve konfeksiyon merkezi. Yüzyılları bulan büyük bir üretim kültürü var.

Denizli’nin içinde bulunduğu hinterlandın uzun vadeli ihracat hedeflerini sağlaması için altyapı yatırımlarının bitirilmesi gerekiyor. Ege’de büyük bir liman ihtiyacı var. Sadece Ege’de değil, aynı şekilde Marmara’da ve Doğu Akdeniz’de büyük konteynır gemilerinin çalışabileceği büyük limanlara ihtiyacımız var. Liman ve yol olmadan ihracat yapmamız mümkün değil. Ülkemizin bir ucundan diğer ucuna yapılan duble yolların çok önemli olduğunu görüyoruz.

Değerli Bakanlarım, değerli konuklar,

Dış pazarlarımızdaki gelişmeleri paylaşmak istiyorum. Bizim için çok önemli bir Pazar haline gelen Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde büyük bir toplumsal dönüşüm yaşanıyor.

Önce Tunus’ta başlayan toplumsal hareketlilik ardından Mısır’a yayıldı. Yemen ve Ürdün gibi ülkelerde de alevlendikten sonra şimdi petrol ihracatçısı ülkeleri etkiliyor. Körfez ülkelerinden Bahreyn ve Kuzey Afrika’nın büyük petrol ihracatçısı Libya’da yaşanan olaylardan sonra tüm bölgenin büyük bir fay hattı üzerinde olduğu ve fayın bazı ülkelerde kuvvetli bir şekilde kırıldığı görüldü.

Ortadoğu ülkeleri son on yılda ihracatımızın önde gelen pazarları konumuna yükseldiler. Kuzey Afrika ülkelerine 2000 yılında ihracatımız 1,1 milyar dolardı. 2010 yılında bu rakam 7 milyar dolara yükseldi.

Yakın ve Ortadoğu ülkelerine 2000 yılında ihracatımız 2,6 milyar dolardı. 2010 yılında bu rakam 23,3 milyar dolara yükseldi.

Kuzey Afrika ile Yakın ve Ortadoğu ülkeleri coğrafyasını birlikte düşünürsek bu bölge ihracatımızdan yüzde 26,7; ithalatımızdan yüzde 11, tüm dış ticaretimizden ise yüzde 17 pay alıyor.

Ortadoğu’da kuvvetli bir değişim ve demokrasi talebi var. Toplumun değişik kesimlerinden insanlar yönetimlerin şeffaf olmasını istiyor. Hesap vermesini istiyor. Seçimle gelip seçimle gitmesini istiyor. Bireysel özgürlüklerin temin edilmesini istiyor. Adalet, eşit paylaşım ve demokrasi istiyorlar.

Ortadoğu haklarının gitmek istediği yön Türkiye’nin gittiği yöndür.

Ortadoğu haklılarının demokrasi talebini takdirle karşılıyoruz. Bu büyük devrim dalgasının istikrarlı kurumsal yapılar ortaya çıkarmasını temenni ediyoruz.

Tüm bu gelişmelerin dış ticaretimize etkisini de dikkatle izliyoruz. Yaşanan durum Türkiye’nin 2011 ihracat hedefi etkiler mi diye analizler yapıyoruz. Toplumsal gelişmelerin yaşandığı ülkelerde ihracatımız şüphesiz etkileniyor, ama olaylar durulmaya başlanınca tekrar eski temposunu yakalıyor. Ayrıca bölgenin tamamı düşünülünce de ihracatın seyrinde radikal bir değişiklik yok. Düşüşün olduğu yerleri diğer ülkelerdeki artışlar telafi etmektedir.

2011 yılının ilk iki ayında ihracatta Mısır’a yüzde 21, Tunus’a yüzde 38, Libya’ya yüzde 6 düşüş yaşanırken; İran’a yüzde 61, Irak’a yüzde 40, Suudi Arabistan’a yüzde 33, Birleşik Arap Emirlikleri’ne yüzde 144 artış yaşadık. Artış miktarı azalış miktarının üzerindedir. Geniş Ortadoğu coğrafyasına olan ihracat artışı % 25 civarında artmaya devam ediyor.

2009 yılında Avrupa’da yaşanan durum yoktur. O zaman Avrupa’nın tüm ülkelerinde düşüşler vardı. Şimdi böyle bir durum yok. Şunu net bir şekilde ifade ediyorum ki, bizim ihracat hedefimiz, Orta Vadeli Programın 127 milyar dolarlık hedefinin de üzerinde, 132 milyar dolardır. Bu hedefin aşılacağına olan güvenimiz tam. İlk iki aylık gelişmeler 2011 yılında Cumhuriyet tarihinin ihracat rekorunu kıracağımızı gösteriyor.

Kuzey Afrika ve Ortadoğu pazarları ihracatımız için çok önemli. Mevcut kargaşa ortamı bitip büyük değişim dalgası oturduktan sonra hayatın devam edeceğini biliyoruz.

Uzun vadeli baktığımızda biz bu pazarlardan uzaklaşmayacağız. Çok büyük bir emekle ve özveri ile yakaladığımız pazarımızı büyüterek yolumuza devam edeceğiz.

Değerli konuklar,

Küresel kriz sırasında ortaya çıkan bir durumu bugün Ortadoğu ülkelerindeki gelişmelerden sonra tekrar gündeme getirmek istiyorum.

Dış ticaretimizin finansmanı ve sigortalanması meselesi. 2008 yılı verileri üzerinden Dünya Bankası için 2009 yılında yapılan bir çalışma, ihracatımızın % 60’ının mal mukabili ödeme şeklinde yapıldığını gösteriyor. Yani risk bizim üzerimizde.

Aynı şekilde ithalatımızın % 50’si peşin ödeme ile yapılıyor. Yani risk yine bizim üzerimizde. Ödeme şekline bakıldığında ise % 70 oranında açık hesap şeklinde.

Sigortalı ihracat oranı maalesef düşük. Biz ihracatçılarımıza bir çağrıda bulunuyoruz: İhracatta ve ithalatta kendinizi güvenceye alın, mutlaka alacaklarınızı sigortalatın.

Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerine yönelik 1,5 milyar dolarlık Eximbank limiti var. Ancak bu limitin sadece 88 milyon doları kullanılmış. Limitin tam kullanılması halinde 2,5 – 3 milyar dolara kadar çıkartılması mümkün.

Değerli konuklar,

Döviz kurları konusunu ihracatçılar olarak çok dile getirdik.

İhracatçılarımızın haklı talepleri sonunda yankı buldu. Döviz kurları üzerinde baskı mekanizmasının kaldırılması için adımlar atıldı. Faizler düştü, döviz rezervleri arttı. Bunun sonucunda döviz kurları gerçek değerine doğru hareket etmeye başladı.

Peki bu durum ihracatımıza nasıl yansımaya başladı?

2010’nun Kasım ayında ihracatımız aylık artış hızı yüzde 7,3 olarak gerçekleşmişti.

Önlemlerin alınmaya başlamasıyla birlikte ihracatımız hızlı bir şekilde tempo kazandı. Aylık artış hızımız tek haneli rakamlardan çift haneli rakamlara yükseldi.

2010’nun Aralık ayında ihracatımız yüzde 21,3 arttı.

2011’nin ilk ayı olan Ocak ayında yüzde 22,7’yi yakaladık.

Bu ay ise ihracatımızda yüzde 24,2 artış oranı yakaladık. Hem de Ortadoğu’da yaşanan sorunlardan dolayı bazı ülkelere ihracatımızın düştüğü bir ayda. Yaptığımız simülasyonda, eğer Ortadoğu’da sorunlu ülkelerde artışta olağan seyirde olsaydı bu ayki ihracat artışımız % 28,5 olacaktı.

Kurlardaki normalleşme ile ihracat performansı arasında doğrusal bir ilişki var. Bu artışlar bizim taleplerimizin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Dalgalı kur siteminin işleyişinin önündeki engelleri kaldırın derken bir çözümün mümkün olduğunu biliyorduk. Geminin direğini kırmadan rüzgarı arkamıza aldık.

Dün açıklanan Ocak ayı dış ticaret verilerinde ithalatın çok yüksek çıkması, bizim geçen sene gündeme getirdiğimiz konuların ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Alınan önlemlerde maalesef geç kalındı. Ancak bundan sonraki aylarda daha iyi sonuçlar çıkacağını ön görüyoruz.

Hafta sonu Merkez Bankası Başkanı Türkiye’den 10 milyar dolara yakın sıcak paranın çıktığını söyledi. Biz her zaman sıcak paranın zararlı olduğunu söylüyorduk. İhracatçı çıkan paranın çok üzerinde bir rakamı kalıcı olarak Türkiye’ye getirecek.

Bu politikanın kararlılıkla arkasında durulmasını istiyoruz. Mart ayı içinde Merkez Bankası’nın 50 baz puanlık bir indirim ve karşılık oranlarını artırmasını bekliyoruz.

Kurlar dengeye gelince önemli pazarlarımızda ciddi bir hareket başladı.

Avrupa pazarında; Almanya’ya Şubat ayında ihracatımız yüzde 28 arttı. İngiltere’ye ihracat artış hızımız yüzde 28 oldu. Hollanda % 33, Belçika % 31 arttı.

BRIC ülkelerindeki gelişmelerde çok olumlu. Brezilya’ya şubat ayındaki ihracat artışımız % 36, Rusya’ya yüzde 57, Hindistan’a % 19 ve Çin’e %9 aylık ihracat artış hızı yakaladık.

Ortadoğu’da artışların çok iyi olduğu ülkeler var. Şubat ayında Birleşik Arap Emirliklerine % 175, İran % 71, Suudi Arabistan % 61, Irak’a % 25 aylık ihracat rakamları yakaladık.

ABD pazarında ciddi bir yükseliş var. Şubat ayında ABD’ye ihracatımız yüzde 37 arttı.

Bu rakamlar ihracatçılarımızın, doğru kur seviyesiyle büyük pazarlarda neler başarabileceğini bize net bir şekilde gösteriyor.

Geçtiğimiz ay Halkbank ve VOB iki protokol yaptık. İhracatçının döviz kuruna karşı uygun şartlarda her türlü hedge imkanını sağladık. Halkbank ile forward protokolümüz var. VOB ile ayrı bir protokol yaptık. Bu ay içinde Eximbank ile option protokolü yapacağız. Bu ürünlerin kullanım oranını artırmak için her üç kurumun katılımı ile ihratçıların yoğun olduğu merkezlerde eğitimler yapacağız.

Kurun seviyesi, ihracatçı eğilim anketlerinde dile getirilen ideal seviyeye mertebesinde. Bu durumda fiyat verildiği andan itibaren ihracatçılarımızın kendilerini hedge etmesini istiyoruz. Tüm ihracatçılara buradan bir kez daha çağrıda bulunuyorum.

Değerli konuklar,

Şimdi Şubat ayı ihracat rakamlarını açıklamak istiyorum. Öncelikle en çok ihracat yapan on ilimizin artış oranına göre sıralamasını veriyorum.

Sakarya ilimiz Şubat ayında ihracatını yüzde 50 arttırarak, ihracatını en fazla yükselten ilimiz oldu. Kocaeli’nin ihracatı Şubat ayında yüzde 48 arttı.

Denizli’nin ihracatı Şubat ayında yüzde 36 arttı. Böylece Denizli ilimiz ihracatını en fazla arttıran 3. ilimiz oldu.

Bu illerimizi ihracatı Şubat ayında yüzde 31 artan Hatay, yüzde 27 artan Gaziantep, yüzde 25 artan İzmir, yüzde 24 artan İstanbul, yüzde 16 artan Manisa, yüzde 13 artan Ankara ve yüzde 4 artan Bursa izledi.

Değerli konuklar,

Şimdi Şubat ayı ihracat rakamlarını açıklamak istiyorum.

Şubat ayında ihracatımız, 2010 yılının aynı ayına göre yüzde 24,19 artışla 10 milyar 165 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.

Yılın ilk iki ayında yüzde 22,56 artışla 19 milyar 726 milyon dolar oldu.

Son oniki aylık dönemde ise yüzde 15,32 artışla 117 milyar 531 milyon dolar seviyesi yakalandı.

Şubat ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 615 milyon dolar ile Otomotiv Endüstrisi sektörümüz yaparken,

Demir Çelik sektörümüz 1 milyar 305 milyon dolar ile ikinci sırada,

Hazırgiyim ve Konfeksiyon sektörümüz ise 1 milyar 304 milyon dolar ile üçüncü sırada yer aldı.

Tarım sektörlerimiz Şubat ayında 1 milyar 362 milyon dolar ihracatla toplam içinde yüzde 13,4 pay alırken, sanayinin payı 8 milyar 555 milyon dolar ihracat ile yüzde 84,16, madencilik ürünlerinin payı ise 248 milyon dolar ile yüzde 2,44 oldu.

Şubat ayında en fazla ihracat artışını yüzde 62,87 ile Demir Çelik, yüzde 50,28 ile Değerli Maden ve Mücevherat ve yüzde 42,96 ile Kimyevi Maddeler ve Mamulleri sektörlerimiz yakaladı.

Mehmet Büyükekşi

TİM Başkanı

HLotus

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.