Ana Sayfa > Gündem > Türkiye’de Yaşamak Zor

Türkiye’de Yaşamak Zor

“İnsan geç kalmış yaratıktır” diyor İsmet özel. Ne de olsa, (şuurlu veya şuursuz) uyanmayı beklediğimiz bir rüya âleminde yaşıyoruz. Ve bu rüya âleminin iki yakasını biraraya getiren bir köprünün üstünde, vahiyle aklın, mânâ ile maddenin, dünya ile ahiretin, ruh ile bedenin, cevher ile arazın asırlarca huzurlu bir hayat sürdüğü Türkiye’de yaşıyoruz.

Asya’dan bakınca Batılı, Avrupa’dan bakınca Doğulu görünen Türkiye’de yaşamak zordur. Hem de öyle zordur ki, insanın huzurlu bir hayata sürmesi için müthiş bir muvazene kabiliyetine sahip olması gerekir. Kontrol esastır. Dağınıklığa asla müsaade edilmez. İnsanı yeryüzüne hapsedemezsiniz, Tanrıyı da gökyüzüne. Fikir ve his âleminizde dengeyi korumak zorundasınız. Sağa kayarsanız, Buda’nın ve Tao’nun, sola kayarsanız Aristo, Eflatun ve Descartes’ın mevsimine geçersiniz. Bu yüzden ortada durmak, orta yolu izlemek, itidal sahibi olmak zorundasınız. Allah’ı ne insan yapmaya hakkınız vardır (Panteizm), ne de insanı Allah yapmaya (Pozitivizm). Ne Yahudiler gibi dünyaya saplanıp, mal ve servet biriktirme sevdasına kapılabilir, ne de Hristiyan ve Budist rahipleri gibi dünyayı elinizin tersiyle itebilirsiniz. Ne filozofların Allah’ına yer vardır bu ülkede, ne de keşişlerin.

“Kaderde tesadüfe yer yoktur.” Doğadan vahiy beklemek yasaktır. Doğayı tahrip etmek de yasaktır. Eşyanın hakikatini bilmekle yükümlüsünüz. Ne akıldan vazgeçebilirsiniz, ne de vahiyden. Bir kadını sevebilirsiniz, fakat onu ne melek yapabilirsiniz, ne de şeytan. Zulüm hakkını vermemektir. İnsan olmak yeryüzünün en ciddî işidir. Adaletli olmak zorundasınız. Hiç kimse vazgeçilmez değildir. İnsanı vazgeçilmez yapan da budur.

Türkiye’de yaşamak zordur. Burası, insanın ne kendinden ne de Allah’tan kaçamadığı bir ülkedir.

Ekrem Özdemir

– Haber Lotus –

HLotus

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.