Bu yazımda, bildiklerimi en yalın ve en verimli ve en özet olarak okuyucuya aktarabilmek istiyorum. Bir şâirin, yüce ve ilâhî mâ’nâları,, ahenkli söz kalıplarına giydirme çabası gibi düzenli cümle kurma çabasına dahî girmek istemiyorum. Bu makale-haberde tek amacım, anlayabildiğim, çözebildiğim meseleleri okuyucuya aktarabilmektir.
-Amerika devletinin, devlet bilgi, belge ve sırrlarını Dünyâ piyasasına arzetme planı kimlere âid?
Amerika devleti içersinde etkin görevleri işgâl etmiş yahûdîlere âid.
-Amerika’nın hem devlet yönetiminde hem de gayr-i resmî kurumlarında ve medyâsında en etkin birimleri işgâl etmiş, hattâ Amerika’nın derin devleti diyebileceğimiz ya’nî Amerika’nın gizli sâhipleri olan ve çoğunluğu gizli olan yahûdîler, niçin Amerika devletinin bekasının aleyhine böyle bir işe girişsinler, niye kendi ayaklarına kurşun sıksınlar ki?
Bu organizma Amerika’yı uzun yıllar önce gözden çıkardı. Zamânında İngiltere’den Amerika’ya göç ettikleri gibi, yaklaşık 25 yıl öncesinden Çin’e göç etme kararı almışlardı. Yahûdi sermâyesi çoktan Çin’de mevzilendi…
-Amerika’nın gizli egemeni olan yahûdîler böyle bir göç kararını niye aldı?
Deşifre oldular… Amerika devleti ve halkının küçük bir kısmı, zikrettiğimiz bu insânların muazzam bir organizma olduğunu anladı. Gün geçtikçe deşifrasyon sürecinin artarak devâm edeceğini, Yahudi aleyhtarlığının kitlesel bir harekete döneceğini çok iyi bilen bu organizma, târih boyunca sürekli maruz kaldıkları sürgünlerin ve katliamların verdiği şuur ile, akıbetini önceden okudu (kavradı). Bunlar, Amerika’yı gözden çıkarttıktan sonra, başlarına gelmesi kuvvetle muhtemel akıbeti, tersine çevirip, Amerika enkazının üzerine basarak Amerikan halkına yaşatma kararı aldı. Enkazın hurdasını bile ziyân etmeme niyetindeler.
-Wikileaks’in duvar kağıdında, milyonlarca gizli belgenin içersinde yüzlerce ehemmiyetli konu varken iki fotoğrafın tercîh edilmesinin sebebi nedir? Mustafa Kemâl’in fotoğrafı ne anlama geliyor?
Bu fotoğraf, Wikileaks sitesinden başka hangi siteye konsa fotoğrafa istediğiniz anlamı yükleyebilirdiniz. Sözkonusu site Wikileaks sitesi olunca, bu sitenin duvar kağıdına koyulan fotonun anlamı da gayet açıktır. Türkiye halkının bilmediği dil ısırtacak gizli anlaşmalar ve uydurulan târihin şok edecek gerçek veçhesini deşifre edeceğiz demek istiyorlar.
-Wikileaks belgelerinin arkasındaki irâdenin yahûdîler olduğunu iddia ettiniz. Ve bunların (6 bin yıllık târihi olan) bir organizma olduğunu söylediniz. Televizyonda, son haftaki Teketek programında Türkiyenin 20. Yüzyılda kurulan ilk Yahudi devleti olduğu söylenmişti. Yukarıdaki iddianıza göre rafa koyulan kalpaklı Mustafa Kemâl resmi de Cumhuriyet târihinde bilinmeyen anlaşmaları dil ısırtacak gerçekleri ifşâ edeceğini belirttiniz. Bu gerçeklerin açığa çıkması, rejimin kimliğinin açığa çıkmasına bunun da rejime ve mevcûd egemenlere zarâr vereceği kesin olduğuna göre, 6 bin yıllık bu organizma, Türkiye’deki soydaşlarının egemenliğini neden tehlikeye atsın? Bunun nasıl bir îzâhı olabilir.
İngiltere Amerika İsrâil,Uzun yıllar önce hükümetler üsttü bir devlet kararı aldılar. Bu karara göre Dünyâ’da demokrat ve ılımlı müslümânlar desteklenecek. Hattâ Müslümânlar, demokrat ılımlı müslümânların egemenliğinde tek bir çatı altında toplanacak… Süper Güçleri, böyle bir kararı almaya zorlayan,, Üsâme, Tâliban ve Hamas gibi radikal müslümânlar olmuştur. Radikal müslümânların intihar eylemleri bu güçleri çâresiz bırakmıştır. Dünyânın maddî olarak en güçlü adamları Telaviv’de bir kafeteryada kahvelerini yudumlamaktan, bu intihar eylemcileri yüzünden korkar olmuş. Daha önemlisi, büyük İsrâil’i kurup arz-ı mev’udu 100 sene içersinde gerçekleştireceklerini planlarken, bu plan hiç hesapta olmayan radikal müslümanlar tarafından akamete uğramıştır. Can güvenliğinin olmadığı bir beldeye zengin Dünyâ yahudilerinin göç etmesini sağlamak elbette imkânsızdır. Dünyâ’daki sınırlı yahûdî nüfusunu bir ırk ve şerîat devleti olan İsrâil’e göç ettirmek zorunda olan bu egemenler, Radikal müslümânlar problemini çözmek zorundaydılar. Mevcûd maddî güçleriyle ve mevcûd stratejileriyle intihârcı müslümânlar karşısında tıkandılar, çıkmaza düştüler.
Avrupa’nın göbeğinde Avrupa vatandaşı sayısız Kuzey Afrikalı, Arap ve Türk müslümânların, kucaklarında birer bomba olduğunu ve bu potansiyel bombaların, süreç böyle giderse kucaklarında patlayacağını anladılar. Bu idrak netîcesinde, zarûrî olarak mecbûren, büyük ortadoğu projesini ürettiler… Zarûrî olarak ılımlı ve demokrat müslümânları destekleme kararı aldılar. Ve zarûrî olarak Türkiye’yi seçtiler. Amaçları,, bütün müslümânların benimsediği fakat kendileri için tehlike arzetmeyen bir otorite (ılımlı hilâfet) tesîs etmek, mümkün olduğu kadar bu otoriteyi kontrol etmek ve bu otoriteye ya’nî ılımlı, yumuşak ve demokrat müslümân egemenlere bu radikal müslümânları boğdurmak ya da süreç içinde eritmek idi…
Alınan ve uygulamaya geçirilen bu karardan direkt olarak etkilenecek olan, Türkiye’nin mevcûd rejimi olacaktır. Üniversitelerde başörtüsüne tahammülü olmayan katı islâm karşıtı rejimin sâhipleri, bu kararı alan büyük organizmanın soydaşları ve kankaları olsa da, demokrat İslâm’a tahavvül etmeyi (tahavvül: değişim, hâlden hâle geçmek), entegre olmayı kabûl etmedikleri takdirde fedâ edilmeleri mukadderdi… Süper Güçlerin strateji değiştirerek aldığı bu karar, Türkiye’de rejimin sâhibi egemenlerin tasfiye edilmesini gerekli kılıyordu. Gerçek lâikliğe bile tahammülü olmayan egemenler ile gerçek lâikliğin de biraz ötesinde ılımlı ve demokratik islâm hilâfet sistemini kurumsallaştırmak elbette mümkün değildi…Entegre olmaya ve tahavvüle bir türlü yanaşmayan egemenler için zarûrî olarak Ergenekon süreci başlatıldı. Bu süreç bütünüyle iç dinamiklerin millî güçlerin çabalarıyla ve doğal akışında başlamış ve devâm eden bir süreç olsa da, süper devletlerin ve derin Dünyâ egemenlerinin yeni stratejilerinin istikâmetinde, paralelinde ilerlemektedir. Eğer süper güçlerin radikal müslümânları bertaraf etme amacına dönük bu büyük strateji değişikliği, devlet kararı olarak alınmasa idi elbette egemenlerimizin gizli ve silahlı organı olan Ergenekon’la mücâdelede hattâ açığa çıkmasında millî güçler kesinlikle başarılı olamayacaktı…
– Türkiye’deki Ak Parti hükümetinin, bu önemli stratejik yön değişikliği kararını alan süper güçlerle ve bu güçlerin derin yahudîleriyle bir işbirliği ve ittifâk içinde olduğunu mu söylüyorsun?
Hayır, böyle bir işbirliği yok. Türkiye halkının temsîlcisi iktidâr, Türkiye halkının çıkarları doğrultusunda en doğru stratejilerle yoluna devâm ediyor. Süper Güçlerin aldıkları devlet kararı, yukarıda bahsettiğim, çoğu bize duyurulmayan fakat kendi canlarını çok acıtan ve kucaklarında patlaması muhtemel büyük bir problemin çözülmesi içindir. Onlar elbette bu strateji değişikliği kararını alırken Türk halkının çıkarlarını düşünerek bu kararı almadılar. Fakat Yeni Dünyâ Düzeni, zarûrî olarak Türkiye halkını, başörtüsüne bile tahammülü olmayan 150 yıllık egemenlerden kurtardığı gibi, yine zarûrî olarak lider ülke olmanın avantajı ile ekonomik olarak da süper güç olmanın rayına sokmuştur. Türk Halkının çoğunluğunun temsîlcisi olan Hükümet ile Süper Dünyâ güçleri arasında bir organik işbirliği yoktur. Olmasına da gerek yoktur. Çünkü Hükümetin yolu ile süper derin güçlerin yolu paralellik arzetmektedir. Çıkar çatışması değil, çıkar örtüşmesi vardır.
Ulusalcılık gömleği giyen egemenler, devleti kaybetme süreçlerinde bir suçlu arıyorlarsa bu suçlu Ak Parti hükümeti ve ona destek veren Liberaller ve uşak olmayan solcular, uşak olmayan milliyetçiler değildir. Asıl suçlu, şu ânda dünyâ egemeni olan kankalarının, Yirminci Yüzyılın başında müslümânları parçalama ve boğma stratejilerinin iflâs etmesi ile mecbûren strateji değiştirerek, ılımlı, yumuşak, demokrat müslümânlarla iyi geçinme kararı almalarıdır.
Böyle bir karârı bunlara ilhâm eden Allah’ın, bu zavallıların stratejilerinin üstünde bir stratejisi (hesâbı) vardır.
Allah, radikal müslümânlardan râzı olsun.
Ali Aytaç Şenol
– Haber Lotus –
HLotus
Bu nasıl bir çözümleme. Yazıyı iki defa okudum. İnanıp inanmamak arasında gittim geldim. Hay bin kunduz…
O resimdeki subay kim? Bi anlamı var mı bunun?
Dehşet bir çözümleme olmuş.
soruya ben cevap vereyim. Fotoda gözüken ergenekonun 1 numarasıdır.