Kim ne derse desin, Akil İnsanlar Türkiyenin özeti olmuş.. Bu ülkenin farklı fikir cephelerinde olmuş ama bulunduğu cephenin bakışıyla, aydın ve güçlü Türkiyeyi hedeflemiş insanlarının bir araya geldiği güçlü bir orkestra… Gerçek ve doğal haliyle “Türkiye Kardeşler topluluğu”…
Orkestra deyince aklıma Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanıyken Ankara’da Cumhuriyet Senfoni Orkestrasının çaldığı Beethoven’in 9. Senfonisinden sonra sahneye çıkıp, o gün orada bulunan davetlileri işaret ederek, 28 Şubat’ın giriş cümlesi bağlamında “İşte Çağdaş Türkiye Tablosu” demesi geliyor..
Halbuki herkes biliyordu ki; batının kilise müziğinden kotarılan bu müzik kültürüne ülkenin asli unsuru olan Anadolu halkı çok uzaktı ve oraya kabul edilmezdi. Yani orada “Türkiye” yoktu. Papyon takıp smokin giyebilen ve kendini “ülkenin tek sahibi elitler” olarak takdim eden bir kesimin temsilcileri vardı. O gün kendilerinin gazetelerindeki ifadelerine göre “sevinç gözyaşları döken” efendilere! hitaben Demirel, onların jargonuna uygun bir tarz da “Evet Türkiye’nin sahipleri ve efendileri sizlersiniz” demek istemiş yaklaşan darbeye karşı ön alarak “Ben de sizdenim” mesajı vermişti.
Bugün, Türkiye’nin aydınlık yarınlarının türkülerini söyleyecek olan akil adamlar orkestrasının farklı insan sesleriyle 2. Yükseliş Senfonisini seslendirecek olmaları karşısında, Demirel’in o günkü heyecanına mukabil ; aynı mozaik mimariye aidiyet neşesi içinde renk renk, desen desen önümde duran bu tablonun unsuru olmakla seviniyor “ben de sizdenim” diyerek onur duyuyor ve “İŞTE GERÇEK TÜRKİYE TABLOSU” diyerek haykırmak istiyorum.
İsimlerini saymaktan öte, isimlerin fikri arka planlanlarına baktığımızda büyük oranda bugünün iktidarı ile birçok konuda farklı görüşlere sahip sosyalist, muhafazakar, milliyetçi kimliklere sahip kişilerin; farklılıklarımız ne olursa olsun bu ülke bizim ve bu ülkede dirliği sağlamak hepimizin görevi şuuruyla davet edildikleri misyona özveriyle sahip çıktıklarını görüyoruz.
Bölge bölge ayrılan tablonun içerisinde, doğal olarak her bölgede yoğunlaşma göstermiş farklı etnik kültürlere mensup, mesela; Karadeniz Bölgesinde özellikle “Laz Etnik Kültürüne”, Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesinde “Kürt Etnik Kültürüne” mensup vatan temsilcilerinin o kültürlerin diliyle aynı manifestoya imza atmaya hazır olduklarını müşahade ediyoruz…
Bu ülkenin insanları Kurtuluş Savaşı’nda da, Çanakkalede de yine bölgelerinden koparak bu ülkenin bayrağına kanlarıyla imza atmışlardı. Bu ülkenin bayrağında, bu ülkenin toprağında, bu ülkenin meclislerinde ve nihayet bu ülkenin akil adamları içerisinde; Türkün imzası var, Kürdün imzası var, Çerkezin imzası var, Lazın imzası var, Boşnağın imzası var, Arabın imzası var, Zazanın imzası var, Pomağın imzası var, Romanın imzası var…
Daha saymaya gerek var mı bilmem ama yabancı kaynaklara göre 23, yerli kaynaklara göre 30’un üzerinde farklı etnik kültürlerden oluşan müthiş bir zenginliğimiz var. Bundan da önemlisi; konu “vatan” olduğunda bu etnik unsurların, dün olduğu gibi bugün de kanlarıyla vatan toprağını sulamaktan ve bayrağına sahip çıkmaktan çekinmemeleridir.
Hal böyleyken; hiç kimsenin haddi değildir ki ve olmamalıdır ki; Vatanın bütünlüğü için, ülkenin batısında, doğusunda, kuzeyinde, güneyinde her cephede savaşmış olan etnik unsurları, toprağının her karışı alınterleriyle ve kanlarıyla yoğrulmuş olan “Vatan”dan vazgeçerek “Kürdistan” namıyla ya da “Lazistan” namıyla küçük bir toprak parçasına mahkum etmeye kalkışmak.
Çünkü bu VATAN ne kadar Türk ırkına ait ise o kadar Kürt ırkına, bir o kadar Laz ırkına, bir o kadar Arap Irkına, ve nihayet aynı oranlarda bu toprakların sahipliği kontratına alınteri ve kanlarıyla imza atmış olan sair halklara aittir..
O halde, Bu topraklar üzerinde, bir daha asla hortlamamak üzere; Türk Irkçılığı kavramı ile birlikte doğurduğu antitezler olan “Kürt Irkçılığı”, “Arap Irkçılığı”, “Laz ırkçılığı” gibi bütün egoist yaklaşımlar tarihin görünmez sayfalarının kara deliklerinde yok edilmelidir.
Akil İnsanlar Topluluğu’ Yolunuz açık olsun…
4 Nisan 2013
Can Mardini
– Haber Lotus –
HLotus
