Ana Sayfa > Genel > Psikanalizin İşlevine Dair: Vaka Üzerinden Psikanalitik Bir İnceleme

Psikanalizin İşlevine Dair: Vaka Üzerinden Psikanalitik Bir İnceleme

Jouissance‘dan

Psikanalitik Terapi: Bir Vaka Üzerinden Freud’un Kuramının Uygulanması

Giriş

Psikanaliz, bireylerin bilinç dışı düşünce ve duygularını anlamalarına yardımcı olmak amacıyla geliştirilen bir terapi yöntemidir.  Sigmund Freud’un kuramına dayanan bu yaklaşım, özellikle kişinin içsel çatışmalarını, bastırılmış arzularını ve travmalarını ortaya çıkarmayı hedefler. Psikanalitik terapi, bireyin bilinç dışı süreçlerle yüzleşmesi için çeşitli teknikler kullanır. Bu makalede, psikanalitik terapinin bir vaka üzerinden nasıl işlediği incelenecektir. Vaka, bir kadının geçmiş travmalarının, bilinç dışı çatışmalarının ve savunma mekanizmalarının terapi sürecinde nasıl açığa çıktığına odaklanacaktır.

Vaka Tanıtımı

Birey: Meryem, 32 yaşında, evli ve iki çocuk annesi bir kadındır. Meryem, son birkaç yıldır yoğun anksiyete, depresyon ve ilişkilerinde sık sık kopukluklar yaşamaktadır. Aynı zamanda, geçmişte yaşadığı travmalar sonucu yoğun kâbuslar görmekte ve gün içinde baş ağrıları, mide bulantıları gibi fiziksel şikâyetleri vardır. Meryem, terapiste başvurmuş ve başlangıçta daha çok fiziksel rahatsızlıklarını ifade etmiştir. Ancak terapinin ilerleyen süreçlerinde, ruhsal sorunlarının kaynağının derin psikolojik çatışmalar ve bilinç dışı bastırmalar olduğu anlaşılabilecektir.

Psikanalitik Terapinin Başlangıcı: Serbest Çağrışım ve Bilinç Dışı Süreçlerin Keşfi

Psikanalitik terapinin ilk adımlarından biri “serbest çağrışım” tekniğidir. Terapist, Meryem’e rahatlamasını ve aklına gelen ne varsa hepsini sansürlemeden ifade etmesini ister. Meryem, ilk başta çeşitli günlük yaşam problemleri ve fiziksel rahatsızlıkları hakkında konuşsa da zamanla daha derin ve kayda değer konulara değinmeye başlar.

Meryem, bir gün serbest çağrışım sırasında, çocukluğunda annesiyle olan ilişkisi hakkında bazı eski anılarını hatırlamaya başlar. Anlattığına göre, annesi sık sık depresif bir ruh hâlindedir ve Meryem, annesinin duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için fazla erken yaşlarda sorumluluk almak zorunda kalmıştır. Ayrıca, annesinin sürekli ağlaması ve ruh hâlinin değişimleri, Meryem’i derinden etkilemiş ve bilinçli olarak fark etmediği bir suçluluk duygusu yaratmıştır. Bu suçluluk, Meryem’in kişisel istek ve ihtiyaçlarını bastırmasına neden olmuştur. Meryem’in, annesinin duygusal eksikliklerine karşı duyduğu sorumluluk ve ilgisizlik hissi, onun çocukluk yıllarında şekillenen temel bir psikolojik çatışmayı işaret etmektedir. Bu keşif, terapisti için Meryem’in anksiyetesinin ve depresyonunun, annesinin duygusal ihmaline karşı meydana gelen tepki anlamına gelir.

Rüya Analizi: Bastırılmış Duyguların Ortaya Çıkması

Freud, rüyaların bilinç dışı arzuların ve bastırılmış duyguların ortaya çıkma yolu olduğunu savunmuştur.

Meryem, terapistine sık sık gördüğü rüyalardan bahseder. Bu rüyalar, özellikle annesiyle ilgili güçlü duygusal yansımalar taşımaktadır.

Bir rüyasında, annesinin terk ettiği bir evi bulur ve orada yalnız kalır. Ev, karanlık ve terk edilmiştir. Rüyasında, annesini arar fakat bir türlü ona ulaşamaz.

Terapist, bu rüyayı analiz ederken Meryem’in annesine olan duygusal bağlılığını ve aynı zamanda terk edilme korkusunu sembolize ettiğini belirtir. Annesinin duygusal olarak var olmadığı, Meryem’i yalnız bırakıp terk ettiği ev, bilinç dışındaki terk edilme korkusunun ve anksiyetesinin bir yansımasıdır. Meryem’in rüyalarındaki bu semboller, onun geçmişteki duygusal eksikliklerini ve annesinin ihmaline dair bastırılmış öfkesini ortaya koymaktadır.

Savunma Mekanizmaları ve Bastırmalar

Freud’un psikanaliz kuramına göre bireyler, ruhsal rahatsızlıklarla başa çıkmak için çeşitli savunma mekanizmaları kullanırlar.

Meryem’in terapi sürecinde, savunma mekanizmalarının etkisi giderek daha fazla gözlemlenmeye başlar. Özellikle bastırma ve yadsıma (inkâr) gibi mekanizmalar, Meryem’in bilinç dışı çatışmalarını gizlemeye çalıştığını gösterir.

Örneğin, Meryem, evliliğinde sürekli bir tatminsizlik hissi yaşarken bu duyguyu fark etmekten kaçınır. Başlangıçta, kocasının ona ilgisiz olduğu ve evliliklerinin kötü gittiği düşüncesi, onun için kabul edilemez bir gerçekliktir. Bu durumla yüzleşmek yerine o, ilişkisini sürekli savunmaya çalışır ve kocasının davranışlarını hafifletmeye yönelik çeşitli mantıklı açıklamalar bulur. Bu savunma mekanizması, onun, geçmişteki duygusal travmalarla başa çıkabilmek için içsel çatışmalarını bastırmasına neden olmaktadır.

Bastırma ve yadsıma yoluyla Meryem, içsel çatışmalarını ve bilinç dışı öfkesini gizlemeye çalışırken aynı zamanda bu çatışmaların terapide açığa çıkmasını engellemiştir. Ancak terapi sürecinin ilerlemesi ile bu savunmaların farkına varılması ve aşılması, Meryem’in ruhsal iyileşme sürecinin önemli bir parçası olmuştur.

Sonuç: Psikanalitik Terapinin Etkisi ve Bireysel Farkındalık

Meryem’in terapisi ilerledikçe bilinç dışındaki çatışmalar, travmalar ve savunma mekanizmaları ortaya çıkmıştır. Psikanalitik terapi, Meryem’in bilinç dışındaki öfke, suçluluk, terk edilme korkusu ve bastırılmış duygusal ihtiyaçlarını anlamasına yardımcı olmuştur. Özellikle serbest çağrışım ve rüya analizi, Meryem’in geçmişiyle yüzleşmesini ve bu duygusal yüklerin güncel yaşamındaki etkilerini fark etmesini sağlamıştır.

Terapinin sonunda, Meryem, çocukluk yıllarında yaşadığı duygusal ihmalin, onun anksiyetesi, depresyonu ve evliliğindeki sorunların temelinde yatan unsurun, bir psikolojik kökene dayandığını kabul etmiştir. Bu farkındalık, Meryem’in içsel çatışmalarını çözme ve daha sağlıklı bir psikolojik duruma gelme yolunda önemli bir adım atmasını sağlamıştır.

Sonuç Olarak Psikanaliz

Bu vaka, psikanalitik terapinin insan ruhunu anlama ve çözümleme sürecindeki etkinliğini ortaya koymaktadır.

Freud’un bilinç dışı süreçler, savunma mekanizmaları ve rüya analizi gibi yöntemleri, bireylerin derin psikolojik sorunlarını anlamalarına ve çözmelerine yardımcı olmaktadır.

Meryem’in terapi süreci, psikanalizin yalnızca yüzeydeki şikâyetleri ele almakla kalmayıp bireyin, geçmişine ve bilinç dışı dinamiklerine inerek gerçek çözümü bulma potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir.

Editör: Merve Yezda Bingöl

HLotus

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.