Ana Sayfa > Deniz Dengiz

Ayfer Karakaş ile Röportaj

Ötanazi bir imkân ya da zaruriyet değil, cinayettir. Ne kuşların ne kedilerin ne köpeklerin ne de diğer canlıların yaşam hakkı… dokunulamaz, onların için yaşam en temel haktır. Bu sıkıntı çok büyük… Ayfer Karakaş'ı biraz tanıtır mısınız? Ne yer ne içer? Bu hayatta ne ile meşgul olarak günlerini geçirmiş ve geçirmektedir? Adanalı

Tamamını Oku

Gam Kuyusu: İlhan Berk Üzerine Kısa Notlar

Kırmızı Kapaklı Defter 1-Küçük bir bulut geldi çok uzaklardan rüzgârla, aklımın köşesine yerleşti birden. / -bir nesneyim belki de / -Kara bulutlar, sessiz ovalar, dingin sular akar zihnimden. Yıkıcı kalabalıklar, nesnenin esrimesi, 1946 İstanbul insanları, yağmur, kar, dağlar ve ovalar, nehirler, nesneler. –bodrum günceleri. -1919 öğlenden sonrası. –gövdenin esrimesi. –ressam. Tek

Tamamını Oku

“Tanrı Beni Dansa Kaldırdı” ve Bu Bir İç Hesaplaşma; Karanlık Kasvetli

Hicran Aslan'a ‘’yarandan sevdim seni.’’ ‘’ilaçlar kalınlaştırır incecik boynunu / şişirir omuzlarındaki deri altı yükleri.’’ Esrarlı, delişmen, taptaze, insan olmanın farkına varmış. Bir bilinç yolculuğu… ‘’Her şey yüktür, atılması gerekir, değiştirilmesi gerekir.’’ Hatırlatıcı, karartıcı, acıtıcı. Gözyaşıyla beslenir. Tinsel bir evrende damıtılmış. Bir iç hesaplaşma. Karanlık, kasvetli. Kederli bir özne. Artık kendine ayrılık, kendine aşk, kendine küçük bir

Tamamını Oku

Yazmak Üzerine: 30 Maddede “Niçin Yazarız? (Part 2)

Yazmak Üzerine: 30 Maddede “Niçin Yazarız? (Part 2) 13. Sait Faik gibi daha da ileri gidip “Mesleğim olduğu için yazıyorum.” diyebilirler. 14. George Orwell, niçin yazdığını açıklarken Henüz beş altı yaşlarındayken büyüyünce bir yazar olacağımı biliyordum. der. Yazarların erken yaşlarda bile çevresindeki insanlardan oldukça farklı (ayrıcalıklı) olduğunu ima eder. Orwell, yazma içgüdüsünü; bencillik, estetik

Tamamını Oku

Yazmak Üzerine: 30 Maddede “Niçin Yazarız? (Part 1)

1. Niçin yazıyoruz? -yazmasaydım çıldıracaktım, demiş Sait Faik. 2. Süreya Berfe: / ’İşte aldım kalemi / Belki iyi ettim / Belki büyük hatta yaptım / Belki de kınayacak beni ezberciler / Sağlık olsun n’apalım / Kalem bu /Benim en acemi silahım. / 3. Eğer içinizde bir huzursuzluk duymuyorsanız bu gibi bir sorunun

Tamamını Oku

Tanrı Lekesi: İnsan İkiyüzlü Bir Bıçaktır

Ayfer Karakaş'ın "Ölü Geyikler İçin Eleji" isimli kitabının edebi üslupla tahlili... Ne sen bir değişkensin ne de ben sevgilim, bu bir deney. Uğultulu bir rüzgâr diktin avucumun toprağına. –tamam dedim sana / sonra bir gülüş bıraktın gözlerime. / sen iki parmağım arasındaki perdede oyalanırken aklımdaki zemine çaptım durdum… durdum… durdum… Sonra yine.

Tamamını Oku

“Sigara İçen Kadınlar”a Dair: Gözlerim, Kaçan Buluttu; Sırtındadır

‘’gidenler bizim yağmurlarımızdır.’’ Bir bulut geldi çok uzaklardan rüzgârla. Çünkü ‘’doğduğumdan hep benimle / aynı hayatı yaşıyor / içimdeki rüzgâr.’’ Arada bir şeyim. Ne yakında duruyorum ne de uzakta. Uzak bir nesneyim belki de. Yakın, kirli bir yakınlık. Kalabalıkların arasına sıkışmış bir alışkanlık. Gözlerim bu dünyaya bakamıyor. ‘’yağmur mevsimi de geçti / kurudu

Tamamını Oku

Kalbimi Isıtan Bir Nietzsche Soğuğudur

"bana biçilen kambur yaşamak*" Lirik… Yalnız. Sağanak başladı bir saçak altı bulmalısın. Yaşam, anlar paragraflara denk düşüyor.  Bu kısa parçalar unutkanlıkla doldurmuş belleğin çukurunu Ve içime siyah bir ova gibi yayılır hiçlik. Hayatı parçalara ayırarak daha lirik bir imajın peşinde. Bellek, onun içine yuvarlanmış ne varsa anlara ve düşlere bölmüş. Hüzündeki koridoru geçtim Nietzsche

Tamamını Oku

Çünkü Uzun Bir İntiharmış Çocukluk

Deniz Dengiz'den Mehmet Dönmez'e Önceleri geceleri hissettim onu…/ -ruhum beni boğuyor, bedenimin içinde kıvrana kıvrana kapkaranlık bir kuyunun dibine çekiyordu beni. Sonsuzluk duygusu veren bir boşluk./ Bitmek bilmeyen bir sessizlik sürüyor içimde…/ çığlıklarımı mezara gömmüştüm, günlerden çarşambaydı. Benim bu çarşambalardan ne çektiğimi bilemezsiniz. Hep çarşambaları olur böyle şeyler. Zamanı ölçmek işi ya

Tamamını Oku

Ölüm Üzerine Notlar: Depresif Performans

Deniz Dengiz'den 1-- ne güzel gülümsüyorsun ölüm… / bir yaz günü ölü evinde karşılaşmıştık. -- Seferini tamamladıktan sonra yönünü kaybeden, yitmeye dünden razı gemiler kadar, ekim kadar yorgundum. Sokakların girdabında sıkışıp kalan sevinçlerin kristal ışığı, göğe çektiğim perdelerin ardını aydınlatsa bile ben, ormanda kaybolmuş bir ağaç gibi çaresiz, gökkuşağında olmayan bir renk

Tamamını Oku