Bir otel odasında ölü bulundu. Belki cinayet, belki kalp krizi bilmiyorum. Sonuç olarak Serkan Sönmez öldü ve onu toprağa emanet ettik. Onu tanıyan, onunla çalışmış ve onu bir dost, bir abi olarak bilen ben, onun anısına bir şey yazmanın gerekliğine inandım. Eğer rahmetli bizi yukardan izliyorsa, bunu benden beklerdi mutlaka.
Serkan Sönmez haberleri medyada epey yer aldı. Kızmaca yok. Medya işte, öyle bir olay olacak da balıklama atlamayacak mı? Elbette atlayacak.
Ne oldu, nasıl oldu bilmiyorum, Belki çok sağlam bir senaryo ile organize bir cinayete kurban gitti, belki başka şeyler… Benim için gerçekten önemli değil. Onu her daim, bir bilge, sağlam bir entelektüel, başarılı bir avukat ve hayatı bir tiyatro olarak gören çok yönlü biri olarak anacağım. Serkan Sönmez’i tanıyan herkes bence onu öyle hatırlayacaktır.
Serkan Sönmez mi? Evet o çok zeki, bilgili, iş konusunda disiplinli, titiz ve iyi bir insandı diyeceklerdir eminim. Serkan Sönmez başarılı bir avukattı. Yargıtay kararlarını etkileyecek kadar, iş hukuku meselesine hakimdi. Hatta Anayasa Mahkemesine açtığı bir davada bir yasayı bile değiştirmiş. O karar baz alınarak, bir daha tüm uygulamalar bu minvalde verilmişti.
Hep şöyle derdi; Her yazdığım dilekçe bir edebi metin olmalıdır, yoksa içime sinmez. Şu an binlerce müvekkili var. Sonuçlandırdığı davalar ise sanırım onbinlerce tutmaktadır. Velhasıl başarılı bir avukattı Serkan Sönmez.
On dört yıl önce, Kırıkkale’de bir kahve köşesinde başladığı avukatlık mesleğine kısa sürede binlerce dosya sığdırmıştır. İş hukuku alanında üç kitap hazırlamıştı. Biri kendi ismiyle, diğer kitapları da bürosunun avukatlarının ismiyle yayınlamıştı. Hukukta bir çok icad oluşturmuş ve o gri kanunlardan oluşan asık suratlı hukuku estetize etmişti.
Serkan Sönmez iyi bir entelektüeldi. Çok iyi bir okurdu. Okuduğu her yazar ile tanışma ve yazdıkları hakkında tartışma huyu vardı. Türkiye’de bir çok entelektüel (o bu kelime yerine hikmet sahibi demeyi tercih eder) ile yakın dostluk kurmuştu. Sağlam bir siyaset bilgisi vardı.
Birçok televizyon kanalının tartışma programına çıkıp bu tezlerini savunurdu. O bir şey takip etmezdi. Kendisi yorum getirirdi.
Din konusunda muazzam bir bilgisi vardı. Birçok ilahiyatçı profesör onunla konuşmak için onun ofisine gelirdi. Kuran-ı Kerim ve İslam hakkında ki görüşleri bir çok akademisyene ilham kaynağı olmuştu.
Risale-i Nur Külliyatı hakkında uzmandı, Said Nursi’nin değişik gruplardan takıpçileri ile iyi bağları vardı. Onlar ile tartışırdı. Sıra dışı yorumlar getirirdi. Bu fikri modernize etme girişimleri olurdu. Bir çok yetkin arkadaşı vardı, cemaatlerde. Onlar Serkan Sönmez’e bazen kızsalar da, bilirdik onun fikirlerine değer verirlerdi.
Özgürlükçü ve hukukun üstünlüğüne inanan bir insandı. Muhafazakar değildi, kentli aydın bir düşünceye sahipti. Psikolojiye özel bir merakı vardı. Doğrusu merakları dönem dönem değişirdi. Lakin hangi konu üstünde çalıştıysa o konuya Serkan Sönmez yorumu getirirdi. Özellikle Gestalt Psikolojisi hakkında yazıları, alanda çalışma yapan insanlara ilham kaynağı oluşturmuştur.
En son Kuantum Fiziğine merak salmıştı. Bu alandaki otoritelere beraber çalışmalar yapıyordu. Hatta dernek kurmuştu. Son olarak bu alanda bir tiyatro oyunu kaleme almış ve Kuantum Tiyatro olarak kitap yayınlanmıştı.
Serkan Sönmez iyi bir insandı. Onun en çok sevdiği şey, çay, sigara ve alanında otorite olan insanlarla tartışmaktı. İki çocuk babasıydı, kızları Yağmur ve Zeynep’i çok severdi.
Serkan Sönmez bir otel odasında ölü bulundu, onu Kırıkkale’nin kıraç toprağına emanet ettik. İnsanlar onu basında çıkan haberlerle tanıdı. Oysa Serkan Sönmez çok daha fazlasıydı.
Nur içinde yatsın.
Besim Altunöz
– Haber Lotus –
HLotus
milyonlarca insanın haklarını gasp ederek saltanat süren ve arkasından övgüler düzülen, ölünce resmi törenlerle ve methiyelerle defnedilen zalimleri eleştirmeyen ancak şüpheli bir ölüm sonucu ki iddia edilenler doğru olsa bile sadece rahmetli ile Yaradanı arasında hesabı görülecek bir günahı afişe edenlerin haline bakınca insanlığımdan utanıyorum. Serkan, sen belki bir günahla gittin oraya, ya insanların haklarını gasbeden, ölüsüne bile haber şehveti ile üşüşenlerin günahlarını kim temizleyecek. Allah taksiratını affetsin.