*Andolsun sizi yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere, Âdem’e secde edin! diye emrettik. İblis’in dışındakiler secde ettiler. O secde edenlerden olmadı. (A’raf/11)
*Allah buyurdu: Ben sana emretmişken seni secde etmekten alıkoyan nedir? (İblis): Ben ondan daha üstünüm. Çünkü beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın, dedi. (A’raf/12)
*Hani biz meleklere (ve cinlere): Âdem’e secde edin, demiştik. İblis hariç hepsi secde ettiler. O yüz çevirdi ve büyüklük tasladı, böylece kâfirlerden oldu. (Bakara/34)
*Ey Ademoğulları, şeytan, anne ve babanızın çirkin yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini sıyırtarak, onları cennetten çıkardığı gibi sakın sizi de bir belaya uğratmasın. Çünkü o ve taraftarları, (kendilerini göremeyeceğiniz yerden) sizleri görmektedir. Biz gerçekten şeytanları, inanmayacakların dostları kıldık. (A’raf /27)
Şimdi diyeceksiniz ki, yahu bunun referandumla ne alakası var?
Şöyle ki, “Hayır”da hayır vardır diyor ya muhalefet referandum oylaması için, her “hayır”da hayır var mıdır bir bakalım istedim..
İblis yani Şeytan tek bir “hayır” dediğinden dolayı Allah’ın huzurundan kovulmuş değil midir? Yani “hayır”ın bir hayrı olmamış. Peki diyeceksiniz ki, ne alakası var Şeytan Allah’ın emrine itaat etmemişti, burada ise bir referandum oylaması var?!
Peki ama referandumun içeriği ile Allah’ın emri arasında nasıl bir bağ var?
Şeytan’ın “hayır”ı ile referandum oylamasına “hayır” propagandası yapan zihniyetin arasında nasıl bir benzerlik var ona bakalım…
Allah, Şeytan’a ve diğer meleklere Adem’e secde etmesini emretmişti, Adem insan olarak yaratılmıştı, secde insana saygı ve insana verilen değerin bir göstergesiydi. Ama şeytan “HAYIR! Ben ondan üstünüm” diyerek kabul etmemişti..
Tıpkı bugün millete “GÖBEĞİNİ KAŞIYAN ADAM”, “BİDON KAFALI”, “ DAĞDAKİ ÇOBAN” gibi yakıştırmalar yapan kendilerince üstün meziyetlerle donatılmış olduklarına inanan Türkiye’nin Beyaz Türkleri, biz bu cahil milletin yerine de düşünürüz, iyiyi kötüyü ayırt edecek akıl nerde bu millette, diye küçümsedikleri gibi…
Yani; “İSTİKRAR SENİN NEYİNE VESAYET” * diye aşağıladıkları millet…
Oğlana, kıza özel üniversiteler ve son model arabalar, hanım fitness kulüplerinde, bey bilmem nerde.. Beyaz Türk’ler kısaca böyle yaşar… İyi eğitim alırlar; çünkü sistem öyle kurulmuştur. Yabancı dil muhakkak bilirler… Kendileri gibi olmayanlara yaşam şansını ancak paspas çekerlerse tanırlar… Ha bir de ülkesi için birilerinin ölmesi gerekirse o da “vesayet”lerden seçilir… Sırça köşklerden inmez bunlar… Hep patron , hep yönetici olurlar. Çok demokrat görünürler ama fikirlerine ters bir durum olduğunda ya da ellerindeki zenginlikleri başkasıyla paylaşılması söz konusu olduğunda hiddetlenirler… En karanlık korkuları salarlar üzerine milletin… Darbeler yaptırırlar, ölenler yitenler önemli değildir… Çünkü onlar da “vesayet”lerden seçilir.
İşte kendilerini üstün görme, bencillik, yüksek ego, kibir! Kimin özellikleri bunlar? Şeytan’ın ve taraftarlarının…
Gelelim anayasa paketi ve referanduma… Bu anayasa paketi, darbeleri engelleyen, hukuku güçlendiren, beyaz Türklerin yargı vasıtasıyla yürütmenin üzerindeki vesayetini kaldıran bir paket. Yani demokrasiyi güçlendiren, yani insana değer veren, insanın zenginleşmesine yol açacak, yani insana hak ettiği saygıyı teslim eden bir anayasa paketi…
Böyle bir değişikliğe hayır demek, insana verilecek bunca değere ve saygınlığa HAYIR demektir.
Şimdi soruyorum eğer sen Beyaz Türk değilsen, niye “Hayır” diyorsun?
Paspas çekmeye çok mu meraklısın?
—–
* http://www.cafesiyaset.com/haber/20080315/EzanKurandan-rahatsiz-oldular.php
Serhan Varol
– Haber Lotus –
HLotus