Beni dünyadan taburcu et
İçimde kopan fırtınaları anlatamam
En güvendiğim omuzlara ağlayamam
Gecenin ilerleyen saatlerindeyiz
Nuh gemiyi terk etti kendi kendimleyim
Etimi, ruhumu sıkıştırıyorlar
Dişlerimi sıkıyorum saatlerce
Tavan yere doğru yaklaşıyor yer çekimiyle
Karşıma oturmuş konuşuyor altındaki taburesiyle
Tanrım çok hastayım
Beni dünyadan taburcu et
Mermiyi gönderiyorum namlunun ağzına
Ben izin vermedikçe bitmeyecek kafamdaki fırtına
Tanrım çok kötüyüm
Beni dünyadan aforoz et
Nedensiz birikti gözyaşlarım
Kimseler sesimi duymasın diye içime ağladım
Yastıkları kafamın üstüne bastım
Kafamın içinde zehirli sesler
Yüksek sesle haykırıyor
Yakında bu aptalın toprağını ele geçireceğiz
Gözyaşlarımı hangi iyi haber durdurur
Cehennemi aramayı bıraktım
İçimdeki cehennem beni ele geçirdi
Efendiler “yarın kutsal bayramımızı ilan edeceğiz” dedi
Biraz ağladım, biraz küfrettim
Biraz anladım, biraz küfrettim
Biraz sayıkladım, ne zaman gelecek elimdeki bardağın dibi
Bardak kırıldı, duvar sarhoşladı
Biraz odanın etrafında dolaştım
Tavan köşesine çekildi
Duvarın sarhoşluğu çekilmezdi
Duvara yumruklar attım
Geldik, gördük, gidiyoruz
Bu üç eylemden fazlası haramdır
Sevdik, sevildik, gidiyoruz
İnsana bu üç eylem mübahtır
Hakikat mi arıyorsun insanoğlu
Bir gün elbet gideceksin
Belki yakacaklar, belki gömecekler
Gerçek bu, saatlerce güleceksin
Satır aralarında yok oluşlar
Satır aralarında yaşayan insanlar
Satır aralarında var olanlar
Satır aralarında bütün sancılar
HLotus