– SEÇKİN ÇOBAN –
Rothschild ailesi, hakkında çok az bilgiye sahip olduğumuz bir aile. Fakat uluslararası bankacılıkta Rothschild ismi kadar bilinen başka bir isim var mı?
John Verdon’un Aklından Bir Sayı Tut kitabında, katil, eve girilebilecek tek yerden içeriye girmiş fakat ayakkabıları, evden çıkan bir insanın bırakabileceği yönde izler bırakmıştı. Rothschild, pek tabii tipik bir cinayet romanının çok üzerinde bir zekâ düzeyine sahip. Fakat ayak izleri, belki bize bir fikir verir.

Rothschild ailesinin kurucusu, Mayer Anselm Bauer‘dir. Büyükbaba; eskicilik, rehincilik ve küçük ölçekte tefecilik yaparak yaşamını sürdürür. Rothschild ismi, Büyükbaba’nın tüm bu işleri kırmızı bir kalkan logosu altında yaptığı dönemden gelir. Kırmızı kalkan, Almanca’da Rothschild olarak telaffuz edilir. Ulaşabildiğim ölçekte, ailenin yapısı ile ilgili okumalarımda, kendini hemen belli eden tuhaf ama aile içerisinde ritüel hâlini almış bazı özellikler var: Aile içerisinde kız çocukların söz sahibi olmaları düşünülemez ve hatta iş ile ilgili fikirleri bile sorulmaz. Kız çocukları, ailenin kararları doğrultusunda politik evlilikler yaparlar. Mayer, tüm konuşmalarını yemek masası etrafında oğulları ile birlikte yapar. Daha doğrusu tüm strateji bu masanın etrafında yapılır ve dışarıya bilgi çıkması söz konusu bile değildir. Mayer, oğullarına paralarını aile içerisinde tutmalarını ve dışarıdan kimse ile evlenmemelerini söyler. Faiz konusundaki tembihi çok önemli. Oğullarına, faizi, İbraniler dışındaki kişilere uygulamalarını söyler!

Baba Mayer aynı zamanda sıkı Bolşevik düşmanıdır.
Samuel Gompers Amerikan işçi tarihinde önemli bir figürdür ve Mayer’in Bolşeviklere karşı aldığı pozisyonunu onun sözleri ile şöyle kaleme almıştır:
“Dünyada hiçbir şey, Bolşevik despotluğunu rejim olarak tanımak kadar medeniyet düşmanlığı olamaz. Alman ve Anglo-Amerikan bankerlerin destekleyici politikaları Bolşevikliğe giden yoldaki en tehlikeli elementlerdir. Bolşeviklerin arkasında onları destekleyen milyonlarca dolar tutarında fon bulunmaktadır.”
Rothschild ailesi, bazı kaynaklara göre finans ve bankacılık tarihinde bilinen en büyük başarı öyküsünün mimarıdır. Yine aynı kaynaklar, Rothschild ailesinin akıllıca tasarlanmış spekülasyonlar ile servet sahibi olduğunu, onların zekâsına ciddi güzellemeler yaparak anlatır. Hatta bu anlatımı bence bazı rivayetler ile temellendirir. Fakat ben okuma ve kendimce araştırmalarım ile bu anlatımın arkasına geçmeye gayret ettim ve ulaştığım sonuç; okuduğum ve ön planda tutulan anlatımlar ile ciddi farklılıklar barındırıyor olduğudur.

Samuel Oppenheimer, Yahudi bir bankacı ve imparatorluk mahkemesi diplomatıdır. Önemli misyonlarından biri, Kutsal Roma İmparatorluğu’nun askerî tedarikçisi olmasıdır. Osmanlı Devleti 2. Viyana Kuşatması’nda başarısızlığa uğrayınca bir grup, bu yenilgiden cesaret aldı ve Kutsal İttifak adında bir ittifak kurdu. Bu ittifak; Venedik, Rusya, Avusturya Macar ve Ceneviz Devletlerinden oluşur. Amaçları; Macaristan, Ukrayna ve Dalmaçya’da hâkimiyet kurmak ve Osmanlı’nın Balkanlardaki hâkimiyetine son vermektir. Amaçlarına büyük ölçüde ulaşmışlardır. Avrupa tarihinde bu hadiseden Büyük Türk Savaşı olarak bahsedilir. Osmanlı tarihinde ise Felaket Seneleri ve Küçük Kıyamet olarak yerini alır. Peki Samuel Oppenheimer bu hadisenin neresinde?
Samuel Oppenheimer 2.Viyana Kuşatması’nda 1.Leopold’un ve Büyük Türk Savaşı’nın en büyük maddi destekçisi yani bu stratejiye en büyük fon ayıran kişidir. Mayer Amschel’in (Rothschild), ciddiye alınabilecek ilk işi, Oppenheimer Bankası’nda önemsiz bir işe girmesi! Hayatına dair önemle bahsedilebilecek çok fazla dönemeç var. Fakat Oppenheimer Bankası’nda işe girmesi, altı ay içerisinde ilk terfisini alması ve bu alanda ilerlemenin, bölge prensinin himayesinde olmaktan geçtiğini anlaması bence kilit noktalardan bir tanesi.
Mayer Amschel’in kurnazlığına ve zekâ becerisine dair örnek olarak verilebilecek iyi done! Mayer Amschel (Rothschild), Oppenheimer Bankası’nda çalışırken General Baron von Estorff ile tanıştı. Bu çok kıymetli bir bağlantı. Çünkü General Baron Von Estorff, Hessen-Kassel Prensi’ne çok yakın bir isimdir! Bu bağlantı, nasıl gerçekleştiğini bilemediğimiz bir şekilde fakat en nihayetinde Mayer Amschel’e (Rothschild) Hessen-Kassel Prensi’nin finans danışmanı olmak şansını vermiştir. Finans danışmanlığı meselesi çok önemli. Neden mi?

“Daha sonra Amschel (Rothschild) Hessen-Kassel Prensi 10.Wilhelm’in temsilcisi oldu. Prense babasının ölümüyle Avrupa’nın en büyük serveti miras kalmıştı. (Tahminen 40 milyon dolar) Bu servet, ABD’deki devrimi bastırmak için İngilizlere kiralanan askerlerden elde edilmiş paralardan gelmekteydi. Haziran 1806’daki muharebeden sonra Prens, geride 600.000 pound tutarındaki bir meblağı Mayer Rothschild’e emanet bırakarak Danimarka’ya kaçtı. Efsaneye göre bu paralar şarap fıçılarına saklanmıştı ve Frankfurt’u ele geçiren Napoleon’un askerlerinin gözünden kaçmıştı. Yine efsaneye göre bu meblağ sahibine daha sonra iade edilmişti.*”
Gerçekler daha az romantikti!
Asker kiralama, kiralamalar ile ilgili peşinatlar, kiralamaların faiz hesaplamaları, yapılan kontratlar, kazançların yatırımlara çevrilmesi ve daha birçok finansal işlemin içerisinde bir ismin danışmanlığı ve imzası var. O isim, tabii ki Amschel (Rothschild)! Nathan Mayer, Mayer Amschel’in (Rothschild) oğlu. Oldukça politik bir evlilik yaparak, Hannah Levi Barnet Cohen ile evlendi. Nathan Mayer, bu evliliğe kadar Birleşik Krallık’ta pamuklu üretim ve fatura brokerliği gibi önemli işler yaparak azımsanmayacak bir ekonomik seviyeye ulaşmıştı. Fakat toplumdaki misyonu ve iş bağlantıları, istediği seviyede değildi. Evliliği, ona amaçladığı konuma ulaşmasında büyük bir işlev gördü. Fakat bu noktada önemli bir mesele var! Nathan Mayer, kısaca izah ettiğim bu yolculuğunda hâlâ Rothschild ailesinin gelecekte ulaşacağı büyüklüğe paralel bir servete sahibi değil!
Fakat buna rağmen aile bankası olan N.M. ROTHSCHİLD AND SONS’u kuruyor.
Peki nasıl?
Mayer Amschel (Rothschild), Hessen-Kassel Prensi 10. Wilhelm’in ona emanet ettiği serveti, Yahudi ansiklopedilerinde yazdığı gibi geri teslim etmemişti. Napoleon’un askeri hızı ve kuşatıcılığı, geride bırakılan serveti bulmama ihtimalini oldukça düşürüyordu. Rothschild Para Tröstü‘nün yazarı Armstrong‘a ve konunun uzmanlarına göre, Mayer Amschel (Rothschild) parayı zimmetine geçirmişti. Mayer Amschel (Rothschild), fıçı içine saklandığı rivayet edilen paraları bir iddiaya göre hiç koymadan, daha güçlü bir iddiaya göre fıçılar içinde muhafaza ettikten bir müddet sonra ailenin Londra’daki kolunu kurmuş olan oğlu Nathan Mayer’e (Rothschild), Londra’ya göndermişti. Aile bankası olan N.M.ROTHSCHİLD AND SONS‘un temelleri, bu çalıntı servet ile kurulmuştu. Armstrong şu bilgi ve tespitler ile devam ediyor:

“Ekstra hizmetleri karşılığında Amschel, Birleşik Krallık Tahtı’nın Temsilciliği’ne atanmış, böylece gizlenmeden seyahat edebilme hakkını kazanmıştı. Thurn ve Taxis prensiyle olan ortaklığı kendisi ile rekabet eden bankerlerin hakkında çok değerli bilgiler edinmesini sağlıyordu. Nathan Rothschild, 800 milyon altını Doğu Hint Şirketi’ne yatırdı. Çünkü Wellington‘un yarımada seferinde paraya ihtiyacı olacağını biliyordu.” Geldiği konum, kurduğu ilişkiler ve yönettiği servet Mayer Amschel’I (Rothschild) öyle bir seviyeye getirmişti ki Danimarka Hükûmeti’ne 10 milyon taler borç vererek elde ettiği ilk defa hükûmetler ile çalışma ayrıcalığını kendi strateji masasına bir çeşit silah olarak koymuştu.
Rothschild ailesinin servetine ve bu servetle geliştirdikleri ilişkilere dair yazılan pek çok kitap, makale ve diğer yayımlar, kazanılan serveti masallara konu olabilecek bir anlatımla izah etme yolunu seçmişlerdir. Lakin bu tarihsel bir anlatı olmaktan çok akıllıca manipüle edilmiş yanlış bir tarih anlatısı. Mayer ve beş oğlunun elde ettiği servetin kaynağının sebebi; tarihte kimseye nasip olmamış dehaları değil, hırsızlıkla elde edilmiş blok parayı doğru bir şekilde saklamak, taşımak ve yönlendirmeleridir. Oğullar daha önce planlandığı gibi Viyana, Napoli, Paris ve Londra gibi şehirlere yerleşmişlerdi. Uluslararası finans, bankacılık, politika, kamuoyu manipülasyonları alanıyla yakından ilgileniyorlardı. Bu alanların kendilerini zirveye taşıyacak potansiyele sahip olduğunu anlamışlardı ve tüm yatırımlarını bu alanlardan hareketle planlıyorlardı. Bu hareketlerden birine örnek vererek, serinin ilk içeriğini sonlandıralım.

Nathan Mayer Rothschild, 1798 senesinde Manchester kentine yerleşerek tekstil ticareti ve finansı alanında iş kurdu. Bu yatırım; kurucusu olduğu, ticaretini yaptığı, fonladığı pek çok alandan yalnızca biriydi. Nathan Mayer Rothschild, Amschel Mayer Rothschild’in geçmişte Thurn und Taxis ile geliştirdiği ilişkinin istihbaratına oldukça güveniyordu. Thurn und Taxis, Lombard soylu bir ailenin adıdır. Bu aile Avrupa posta sistemini kurmuştur. 1600’lerden itibaren İmparatorluk postanesinin geliştiği çok sayıda Avrupa başkenti arasında aktarma ve taşıma hizmeti vermiştir. Bu posta, aktarma ve taşıma hizmetinin gelirleri direkt ve dolaylı yollardan aileyi Almanya’nın en büyük özel orman sahibi ailesi hâline getirdi. Nathan Mayer Rothschild’in, Thurn und Taxis posta hizmetinden aldığı bilgi “Tarihe Waterloo Muharebesi olarak geçecek olan savaşın artık kaçınılmaz olduğu” yönündeydi. Nathan Mayer Rothschild, aldığı bu istihbaratın hemen akabinde Almanya’ya giderek üniforma üretmek için kullanılan kumaşların tamamını topladı. Bu hamlenin sebebi çok aşikârdı. İngiliz ordusunun üniformaları için kullanılan kumaşlar Almanya’dan gelmekteydi. İngiliz Devleti Manchester üreticilerinden üniforma talep ettiğinde, üreticilerin kapıdaki savaşla ilgili sadece öngörüleri vardı. Nathan Mayer Rothschild’da ise net bilgisi.

Manchesterli üreticiler çok geçmeden, üniforma için gereken tüm kumaşın Nathan Mayer Rothschild’da tekelleştiğini anladılar. Bu durum, Manchester’da isyanla karşılandı. Nathan Mayer Rothschild’in, beş sene geçirdiği Manchester’den, Londra’ya yerleşme sebebi, tam olarak bu isyandı. Nathan Mayer Rothschild’in asıl uzmanlık sahası, ödenemeyecek olan devlet bonolarını çok ucuza satın almak ve daha sonra uygun ekonomik ve siyasi ortam sağlandığında hükûmütlere baskı yoluyla elindeki bonoları geriye satmaktı. Bu yöntem sadece çok para kazandıran bir yöntem değildi. Aynı zamanda Nathan Mayer Rothschild’e pek çok Avrupa hükûmetinin mali temsilcisi olma yolunu açmıştı. Belirledikleri planlar, planlarını disiplinle uygulamaları, uygulamalardan elde edilen kazancın tekrar kazanç ve politik ilişki yatırımı getirecek şekilde yönetilmesi ve bütün bu operasyonun başarıyla tatbik edilmesi, Rothschild ailesine emsali nadir bir güç bahşetmişti. Bu güç tüm duvarları bazen aşmayı, bazen delmeyi, bazen yıkmayı, bazen aşındırmayı, bazen satın almayı, bazen de kiralayabilmelerini sağlayacaktı. Rothschildler için bu seçenekler, sadece şartların ve kazancın pozisyonuna göre sırasını bekleyen yöntemlerden ibaretti. Tarih bazen net, bazen ise rivayetlerle dolu bir şekilde, bu sonucun en hakiki tanığıydı.
Rothschild ailesi nin ikinci bölümünde görüşmek üzere. Sağlıcakla…
*Yahudi Ansiklopedisi 1905-1909, c. X, s. 499.
HLotus