Ana Sayfa > Edebiyat > “Tanrı Beni Dansa Kaldırdı” ve Bu Bir İç Hesaplaşma; Karanlık Kasvetli

“Tanrı Beni Dansa Kaldırdı” ve Bu Bir İç Hesaplaşma; Karanlık Kasvetli

Hicran Aslan’a

‘’yarandan sevdim seni.’’

‘’ilaçlar kalınlaştırır incecik boynunu / şişirir omuzlarındaki deri altı yükleri.’’

Esrarlı, delişmen, taptaze, insan olmanın farkına varmış. Bir bilinç yolculuğu… ‘’Her şey yüktür, atılması gerekir, değiştirilmesi gerekir.’’

Hatırlatıcı, karartıcı, acıtıcı. Gözyaşıyla beslenir.

Tinsel bir evrende damıtılmış.

Bir iç hesaplaşma. Karanlık, kasvetli.

Kederli bir özne. Artık kendine ayrılık, kendine aşk, kendine küçük bir ayrıntı.

Artık iyileşmek olanaksızdır. Kırılmaların, kopmaların epigrafıdır. Kalma ve gitme arasıdır. İnsanın acımasızlığı.

Damarlarında metal yalnızlıklar.

Aşkındır, taşkındır. Coşku ve içkindir hem de.

Yüksek rakımlı… Rüya ve rüyaların ötesinde “Sadece bir rüyayı arar.” Boşluğa atlar gibidir.

Gerçek paslı demir tutmuştur. ‘’Rüzgârlı bir saattir.’’

Varoluş dayanılmazdır artık. Katlanılabilen bir beden değildir.

Gülten Akın’ın “Kestim Kara Saçlarımı”dır.

Neye dönüşecek kendine yabancı beden? Acının bedende dolaşması ve bütün bir bedeni sarması. Acı hep acı! En dibi…

Hep mutsuzluğa evet! “Ey büyük öteki” depresif bir performansta boğuldun vücudunun anı defterlerinde.

Seans odaları savaş alanı. Derin ve sonsuz bir uykunun en olmaz yerindeki düş.

Aşk, hastalık, yalnızlık, onulmaz, onarılmaz acılara yazgılı. Şiddet! Ölçüsüz. Kanatıcı. Deliliğe içkin.

 “Bazen Tarantino gibi şiddeti abartıp arındırmak istiyorum anlatmak istediğimi. Her yönlü yoğun bir şiddet var günlük yaşamımızda, şiddetin her türlüsü şiirime giriyor. Mesela bir şiirimde ‘tost makinesi gibi bakışım’ diyorum. Bir başka şiirimde içimdeki kötünün pimini çektim çoktan diyorum.’’

Yenilmişlik duygusu. Bir uçurum derinliği.

Bir eşyalaşma sancısı. Saniyeler, dakikalar, saatler, günler, haftalar, aylar ilaçlar ve cihazların seslerinde, MR masalarında geçer çünkü “Pembelersiz masalları vardır bazı kızların.”

Bir modern ağıt. Bir yaşantının anlatısı. Geçmiş,  bugün, gelecek,

Hastalık:

‘’ben ona âşığım’’

Benliğinin karanlık kaynaklarından fışkıran bir iç ses. Kapkaranlık. Rüzgâr, fırtına, boran.

Kapıyı kimse çalmadı. Bir lanetin işareti. Acıyı çok sevdi. “Bir sevmemeyi süslenip duruyor herkes.” böylece “ruhuna dilek ağaçları diktin.”

Tümör!

alınan tarafından veremiyorlar ilaçları  / sol kolunda aldılar verdiler her şeyi çünkü bitmedi hesaplaşmaların.

Deştiler damarlarını kurusun diye o kötü hücreler içinin saatleri, içinin kurtları ve sustukların.

Hayal perdemize düşen bir gölge. Bir şair itirafı.

Hiç tutmadım ben Ali’nin attığı topu. Beden algısı bozukluğu…

Bir arınma ve temizlenme…

“Tüm kokulara yeniden uyan!”                

HLotus

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.