
Konuşmasında, zorunlu askerliğin kaldırılmasını ve profesyonel ordunun kurulmasını istediklerini belirterek şunları söyledi:
“Bursa’da yaşayan Yeğenimin bir oğlu vardı, adı Burak’tı Burak Okay. Annesi ve Babası onu okutup bilgisayar mühendisi yaptı ve nişanlamışlardı. Sonra askere gönderdiler, ordumuza teslim ettiler. Burak, üç ay eğitimden sonra Çukurca’da teröristlere karşı savaşmak üzere gönderildi ve şehit oldu. Dokuz kurşun vardı vücudunda. Burak’ın hadisesi üzerine Bursa’ya gittim. Evinin önünde kuran okunuyordu. Babası sarıldı, bana ağladı. Ama annesi yoktu. Yukarı çıktık, annesi hasta, yataktan kalkamıyor. ‘Ağlarsa anam ağlar, gayrisi yalan ağlar’ derler ya, baba ağlıyordu. Ama annenin ağlamaya bile takati yoktu. Bütün bunların çözümü vardı ve yine var. O ana sonra kendine geldi ve ‘benim oğlum niye öldü’ diye feryat etti.
Şimdi Türkiye’de bir çok analar bu acıları yaşıyor.
“Zorunlu askere alma sistemini kökten kaldıracağız”
Bu hükümet iktidara gelmeden önce, 2002 yılına kadar, Türkiye’de bu mücadeleyi yapmak üzere yetiştirilmiş profesyonel savaşçılar vardı, özel birlikler vardı. Özel birlikler gidiyorlardı, savaşıyorlardı telef ediyorlardı, dönüyorlardı ve kayıp vermiyorlardı. Tansu Çiller’in Başbakanlığı döneminde terör bitmişti. Meslekten askerler vardı. Onlar aynen eşkiyanın yaşadığı şartlarda yaşıyorlardı, onlar gerillaydı, komandoydu. Onlar dağlara çıktığı zaman eşkıya onlarla karşılaşmamak için kaçıyorlardı. Onların birliklerini, kamplarını basmak hayallerinden bile geçmiyordu.
Bunlar geldiler o birlikleri geri çektiler, dağıttılar.
Bizim iktidarlarımızda o özel birlikler oluşturuldu ama bu geldi kaldırdı. Niye kaldırdı? Çünkü kendisinden bu istenildi. Orada hizmet yapanlara da bulaştırabildikleri kadar çamur attılar. Çünkü karşısındaki gücün arkasındaki güç bunu istedi. Biz ordumuzu seviyoruz, ordumuz olmazsa bu coğrafyada yaşayamayız. Atatürk’ün en çok üzerinde durduğu konulardan birisi hiçbir şekilde ordunun siyasete karışmamasıdır. Daha cumhuriyetin başında generallere ‘Ya ordu, ya siyaset’ demiştir.
Biz bir teklif ortaya getirdik, bunu dün ilan ettim. Bizim programımızda var. Dedik ki, biz ordumuzu seviyoruz, ordumuza yapılan saldırıları kınıyoruz ve biz ordumuzun tarihte olduğu gibi yeniden profesyonel ordu olmasını istiyoruz. Dolayısıyla biz zorunlu askere alma sistemini kökten kaldıracağız. Erkek ve kız çocuklarımıza belli yaşlarda da hiç olmazsa bir aylık bir savaş eğitimi de vermemiz lazım.”
– Haber Lotus-
HLotus
Yüz yaşına gelmiş on kere bakanlık yapmış, tarihi hala dedesinden dinlediği masal zannedenler olduğu sürece bu ülkenin iflah olması mümkün olmaz. Bahsettiği adamlar neredeymiş dağlarda falan yaşıyormuş.Kardeşim bu işin en yoğun çatışmalı yaşandığı dönem 1990-1996 yılları arasıdır. Tim komutanlarının neredeyse yüzde 90 ı asteğmen askerler de okuma yazmaya başlangıçta kalmış tiplerdi. Bu politikacının bahsettiği dağda yaşayanlar dediğinin çoğunluğu bunlardan oluşuyordu. Belki farkında olmadan özel harekat polislerini kastediyor olabilir 1500 PKK lının yaşadığı Cudi dağını Şırnakta on tane polis timi mi temizledi.