47. Antalya Altın Portakal Film Festivaline jüri üyesi olarak yönetmen Kusturica’nın çağrılmasına tepkiler çığ gibi büyüyor. Kamuoyu festival başkanı Prof. Mustafa Akaydın’dan yaptığı hatayı temizlemesini bekliyor. Mustafa Akaydın ise hatadan dönmek yerine hatasını savunma yolunu tercih ediyor. Akaydın’a tepki olarak Altın Ayı ödüllü Bal filminin yönetmeni Semih Kaplanoğlu, Antalya Altın Portakal Film Festivali’ni protesto ettiğini açıkladı.
Yönetmen Kusturica’nın jüri üyeliğine daha önce de Bosna-Hersek Kadın dernekleri, Türkiyeli Boşnaklar ve Türk kamuoyu tarafından gelen tepkiler artarak devam ediyor. Antalya Büyükşehir Belediye meclisindeki AK Partili ve MHP’li üyeler de Kusturica’nın jüri üyeliğinden çıkartılmasını istediler. Buna karşılık Akaydın hatasından dönmeyip “Bizi sadece sanatçı kişiliği ilgilendirir” diyerek hatasından dönmeyeceğinin sinyalini verdi ve “Söyledikleri benim için de üzücü. Bosna halkının acılarını paylaşırım ama duygusallığa gerek yok. Millet olarak hoşgörülüyüz. Habur’dan terörist geçirip bunlara hoşgörü gösteren milletin evlatları Kusturica’ya neden bu kadar acımasız davranıyor” ifadelerini kullandı.
Başkan Akaydın daha önce de İsrail’in Yedioth Ahronoth gazetesine açıklama yaparak , “İsrail bizim dostumuz. Aramızı bozan Erdoğan’ı kınıyorum” demişti…
Yönetmen Nemanja (Emir) Kusturica Niçin Tepki Aliyor?
23 Nisan 2005 yılında (Đurđevdan-Hıdırellez Bayramı) Karadağ’da Herceg Novi kenti yakınlarındaki Savina Manastırı’nda Nemanja Kusturica ismiyle Sırp Ortodoks olarak vaftiz edilmiştir. Bundan yaklaşık 2 ay önce, yani 4 Mart 2005 tarihli The Guardian gazetesine verdiği demeçte ise, Emir Kusturica “Benim babam ateistti ve kendini her zaman bir Sırp olarak tanımlıyordu. Evet belki son 250 yıldan beri Müslümanız ama daha önceden Ortodokstuk ve daha da önemlisi biz her zaman Sırp’tık, din bunu değiştirmez. Biz sadece Türklerden hayatta kalmak için Müslüman olduk” diyordu.
Bosna-Hersek’te 1992-1995 yılları arasında 300 bine yakın insanın katledildiği, sistematik tecavüzlerin, soykırımların yapıldığı, tarihi eserlerin, kütüphanelerin, köprülerin, camilerin yıkılıp yakıldığı bir dönemde Kusturica’nın Çetnikleri destekleyen açıklamaları, aradan geçen yıllara rağmen Bosna-Hersek’te ve Türkiye’de unutulmadı.
– Haber Lotus –
HLotus
