Ana Sayfa > Genel > Turizm İçin Suyun Önemi: Batı Antalya’nın Geleceğine Dair – 29/1

Turizm İçin Suyun Önemi: Batı Antalya’nın Geleceğine Dair – 29/1

ilyastorgacÖNCE BARAJ, SONRA HAVAALANI

Kaş’a yakın Gürses’e havaalanının yapılacağını belirten bir başka Kaşlı ise duygularını şöyle dile getiriyor: “ Kaş’ta müthiş bir kültür turizmi potansiyeli mevcut. Kaş, Likya Antik Kenti toprakları üzerinde yerleşmiştir. Likya’da toplam 54 yerleşkeden 23’ü oy hakkına sahipken 30 kentin kendine özgü sikkesi bulunmaktadır bugün Antalya Müzesi’nde. Ne demektir bu? 54 tane bağımsız yerleşke… Ve bunların çoğu bugün Kaş ilçesinin sınırları içinde. Peki, Kaş’ın turizmden geliri nedir? Doğu Antalya’ya ki orası Pampilya’dır, ( Kundu, Belek, Serik, Manavgat, Side, Alanya) 9 milyon turist geliyor ve yaklaşık 7–8 milyar döviz bırakıyor. Kaş ise üzerinde oturduğu zenginliğin farkında bile değil. Fransızların Paris’i birçoğu bu bölgeden, Yunan adalarından götürdükleri müzelik eserlerle sadece yılda 40 milyar dolar para kazanıyorlar. Türk hükümeti, Türk girişimcileri uyanmalı artık. Böyle altın yumurtlayan tavuk derhal ayağa kaldırılmalı. İlk aşama Kıbrıs deresine bir an önce baraj yapılmalı. İkinci olarak Gürses Havaalanı açılmalı.

 su1

TURİZM HAFTASI VE KAŞ’TA SU

Su, hayatımızın olmazsa olmazlarındandır. Yaşamak için bütün canlıların ihtiyacı olan temel faktörlerin başında gelmektedir. Hayatın kaynağı olduğu gibi dünyanın dörtte üçü su ile kaplıdır. Hayatımıza o kadar yön vermiştir ki bütün yaşam alanları ya suya yakın yerlere, ya da suyun getirebileceği alanlara yapılmıştır. O kadar içimize girmiştir ki vücudumuzun yüzde sekseni (% 80’i) sudan oluşmaktadır. Hayatımıza o kadar girmiştir ki en işe yaramaz saatlerimizi bile ona endekslemiş ve “Ne Yapıyorsunuz?” sorusunun cevabı belki de önem sırasına göre “Havadan Sudan…” diye cevaplayıp konuyu bağlamışız.

su2

22 Mart Dünya Su Günü. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 1992 yılında Rio de Janerio’da düzenlenen BM Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda dünyada suyun giderek artan öneminden dolayı her yıl 22 Mart gününün “Dünya Su Günü” olarak kutlanmasına karar vermiştir. Ortaya çıkışı BM Çevre ve Kalkınma Konferansı’nın sonuç metni olan Agenda21’in su kaynaklarının gelişimi ile ilgili 18. bölümüne dayanan Dünya Su Günü, suyun önemi ile ilgili bilincin geliştirilmesi ve Agenda21’de sunulan önerilerin uygulanmasının sağlanması için, bütün ülkelerin ulusal düzeyde konferans, seminer, sergi, yayın ve doküman dağıtımı gibi bir dizi etkinlik yapmasını teşvik etmeyi amaçlamaktadır.

22 Mart Dünya Su Günü ile ilgili ilk çalışmalar Birleşmiş Milletler Genel Asamblesi tarafından 1993’te başlatıldı.

su3

Uzun süredir yazmak istediğim “su” konusuna gündem olması açısından da denk geldi. Öncelikle şunu bilmek lazım: “Türkiye su zengini bir ülke değildir. Uzmanlar ülkemizin 107 milyar m3 su arzına sahip olduğunu vurgulasalar da, mevcut su kaynakları zaman ve mekâna göre düzensiz dağılmıştır. Öte yandan ortalama 1300 m3 kişi başına düşen su miktarı ile ülkemiz uluslararası ölçütlere göre su sıkıntısı çeken ülkeler içinde değerlendirilebilmektedir.”

İlyas Torgaç

– Haber Lotus –

HLotus

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.