Hemingway, Küba’da olduğu sırada hayatının son kitabını kaleme alma kararı verir. Ona Yaşlı Adam ve Deniz ismini verecektir. Takvimler 1952 yılını göstermektedir ve bu roman hemen ertesi yıl Hemingway’e Pulitzer Ödülü’nü kazandıracaktır ve bu eseri sayesinde Nobel Edebiyat Ödülü’nü alacaktır [1954]. 1958 yılında beyaz perdeye uyarlanan eser, aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı’nın 100 Temel Eser listesinde yer almaktadır.
Bu eserin dikkat çeken yanı, anlatı sanatındaki sergilediği ustalığıdır. Romanda başkarakter Santiago’dur. Kübalı bir balıkçı olan Santiago, seksen dört gün boyunca balık tutamaz. Bu bahtsızlık zincirleme devam eder, çırağının ailesi onun ustası ile denize gitmesini yasaklar. Santiago, Küba’nın kuzeyi olan Körfez Akıntısı’na balık tutmak için gider. Seksen beşinci günde bir sürpriz ile karşılaşan balıkçı, devasa bir merlin balığı ile karşılaşır. Kurgu, Santiago’nun bu koca balıkla arasında geçen mücadeleyi anlatmakla devam eder.
Hemingway, eserinde geçen olaylar ve karakterlerin özünde başka şeyleri temsil ettiğini düşünmeleri üzerine şu izahı yapmıştır:
“Romanda, herhangi bir sembolizm yok. Deniz bildiğimiz deniz, yaşlı adam ise bildiğimiz yaşlı adamdır. Çocuk bildiğimiz çocuk, balık ise bildiğimiz balıktır. Köpekbalıkları ise bildiğimiz köpekbalıklarıdır. Kitaptaki köpekbalıkları denizdekilerinden daha iyi ya da daha kötü değiller.”
Merve Yezda Bingöl
HLotus