13. Mayıs 2011 tarihli Cuma’nın adı bu; yani Cumatü’l-hasm, nihai “karar günü”ydü. Burada Husam kılıça deniliyor ve “bıçak sırtı”, bıçak kemiğe dayanmış anlamına geliyordu, bu sivil itaatsizliğinde sonunu gösterecek terim olarak zihnime kazındı. Olaylar öyle gösteriyor ki, Tunus, Mısır, Bahrey ve Yemen’de esen Arap Uyanışı veya “Bahar”nı yaşamayadan sonbaharını yaşayacak gibi. Gerçi Suriye ve Libya’da Sonbaharı da görmeden kışını yaşıyor ve insanlar şiddetin derecesinden donuyorlar. Yemen, 3 Şubattan itibaren onların akibetine uğramamak için “Sivil İtaatsizlik” eylemlerini öne çıkarmaya çalıştı.
Ateşle Oynamak
İktidarı 33 yıldır elinde tutan Ali Abdullah Salih, yalnız muhalefetle değil, Körfez ülkeleriyle de adeta köşe kapmaca oynadı. Kendisine ve ailesine dokunulmaz temini şartıyla bir aylık süre içinde yetkilelerini yardımcısına devredecek, iki ay içinde ülke seçime gidecekti. En son 22 Mayıs; yani İki Yemen’in Birleşme gününde antlaşmayı imzalayacağı söylendi ve ülke bayram yapacaktı ama gene imzalamadı. Ertesi gün ise muhalefetin temel destekleyici olan Ahmar Ailesinin önde gelenin evine ağır silahlarla saldırı yapıldı. 24.5.11 tarihli iktidarın resmi yayın organı olan “Devrim” gazetesinde Ahmar ailesi ve yandaşlarının ulusal haber ajansı olan es-Sebe’ye ağır silahlarla saldırdığı yazıyordu. Başyazı ise” Ateşle Oynamayın” şeklinde çıktı.25.5.11 tarihli gazetelere baktığımda Hasaba bölgesinde sokak çatışmaları başlığı altında verilmiş ve her iki taraftan 38 ölü ve 80 yakın yaralı varmış. Şehir tıkandı, bir kaç saat elektrik ve su verilebiliyor, gaz ve benzin sıkıntısı da had safhada.
Bu; Arap Uyanışı diye sunulan ve bölgeye demokrasi, insan hakları getirmeyi hedefleyen, ama görünüşe göre daha da bölgeyi ve halklarını zor şartlara iten bir sürecin tükenmesinin göstergesidir. Çünkü dünyada bireysel silahlanmanın en yoğun olduğu ve dünyanın en yoksul 48 ülkesinden biri olan bu ülkenin insanları, sivil itaatsizlik eylemleriyle ve silahsiz direnişiyle daha güzel günler yaşamayı hakettiğini göstermeye çalışıyordu. Hutbelerde ve konuşmalarda diğer üç örnek gibi olunmayacağı ve 4. barışcıl yöntemle hedefe ulaşılacağı söyleniyordu.
22. Mayıs Birlik Bayramı Zehir oldu
Iydu’l-vahde’yi nasıl kutluyorlar ve sivil itaatsizlik eylemlerinin pratik sonucunu yerinde görebilirim umuduyla bayram yerine gittim. Büyük bir çoşku var, çünkü bir gün önce muhalefet, Körfez Ülkeleri ve Bazı Batılı ülkelerin diplomatlarının son şeklini verdiği antlaşmayı imzaladı, bayram günü de Başkan’ın imzalaması bekleniyordu.
“Putsuz İlk Birleşme Bayramımız, “Sensiz biz barış içinde yaşayırız, Ne Doğu Ne Batı; Yemen bir Bütün” şeklindeki pankartlarla her bölgenin insanı geçiş yaptı. Yapılan konuşmalar da ısrarla muhalefetin barışcıl yöntemi devam ettireceği vurgulandı. Bir bayan İngilizce konuşarak, Avrupa Birliği ve Obama’ya şöyle seslendi. Ben 22 yaşındayım, Arabım, Yemenliyim ve Müslümanım. Bundan da gurur duyuyorum, ama ben teröris değilim. Devririmiz tamamen barışcıldı, bunu duyun ve sesimize kulak verin dedi.Çocuklar, ilk ve orta okul öğrencileri, üniversite gençliği ve ve muhalefete destek veren Ali Muhsin Salih’e bağlı askerler geçiş yaptılar. Balonlar havaya uçuruldu ve her bölgeden gelmiş insanlar, kesinlikle ayrılık diye bir şeyin olmadığın vurguladılar. Yemen halkının terörist olarak gösterilmesinin mevcut düzenin bir oyunu olduğunu, bunu bozmak için herşeye rağmen sivil itaatsizlik ve barışıcıl yöntemlerden asla taviz vermeyecekleini vurguladılar.
Başkan ise Birlik Bayramı törenlerinde yaptığı konuşmasında muhaliflerin ülkeyi kaosa sürüklediğini, sivil itaatsizlik adı altında yol kesicilik yaptıklarını bir kez daha vurguladı. Başta Körfez ülkeleri ve İhvanu’l-Muslimin ve ihrabi, terörist el-Kaide’nin ülkede muhalifleri desteklediğini, oysa yapılacak olanın seçimlere gidilmesi olduğunu söyledi. Demokrasi, istikrara, gelişmeye evet, bozgunculuğa, fesada, anarşiye hayır dedi. Gösterilerin yapıldığı Sana Üniversitesi önünün “değişim medyanı” değil, kötülük ve yalancıların, yol kesicilerin merkezi olduğunu belirterek, demokrasi bu değil ki dedi. Tunus’tan başlayan Mısır, Süriye, Bahreyn ve Yemen’deki olayların uluslararası büyük güçlerin desteklediğini özellikle vurguladı.
Sivil İtaatsizliğin İflası:
Bayram dönüşünde şehirde bütün yolların kapanmış olduğunu öğrenince, anlaşmayı imzamamayacağı da ortaya çıktı. Bu durumda Birlik Bayramı:Sivil İtaatsizliğin Başarısı diye düşündüğüm başlığın son kelimesini değiştirmem gerekti. Yıllarca çalıştığım Sivil İtaatsizlik edimlerinin pratiğini gözlemleme imkanının olumsuz sonucunun dayanılmaz ağırlığını paylaşmak üzüntümü azaltır mı bilem. Çünkü Yemen, Arap ülkelerinde bize hiç bir karşı tepkisi olmayan ve sömürge güçlerinin Türk düşmanlığını bir türlü yerleştiremediği “beldetun tayyibetun” diye bilin ve Kutsal Metinlerde sıkca adı geçen bir bölge..Kendileri de diyor, Yemen, Mekabir-i Anadolu diye, bir çok aile kalmış, kana kan,cana can karışmış ve bize olan muhabbetleri her yerde belirli. Her iki tarafta bu sevgiyi görmek mümkün, maalesef bu gidaşatın kazananı olmayacak.
Britanya imparotorluğunu diz çöktüren sivil itaatsizlik, burada niye başarısız oldu! Bunu bir kaç arkadaşla da paylaştım. Sivil itaatsizlik edimini organize edenlerin çoğu tahsilli insanlar, istediği her şeyi başkalarının hakkını çiğnemeden elde edebileceğinin idrakindeler ama böyle bir tavır içinde değiller, canları çok yanmış. Komşunun hayatını etkileyecek, bir diğerinin hayat tarzını örseleyecek tutum ve davranışlarda bulunulamaz, elektirik, su ve diğer vergileri yönetim gidene kadar ödememek diye bir şey yok, dedim ama fazla da ileri gitmedim, çünkü her iki taraf için de bıçak kemiğe dayanmıştı. Bakınız, yönetim taraftaları da bunca ay size sabrediyoruz, bunlar seçimden kaçan yol kesiciler derken;.Üniversite önündeki gençler, biz bu adam bizle alay ediyor, yeter artık, diyordu. Nitekim Birlik Bayramının ertesi günü çatışmalar başladı.
Sonuç
Anladığım kadarıyla Kendini gerçekleştirmeyi sürekli ertelemiş insanların hayatlarının bir yerinde zembereği boşalıyor. İnsanların içinde tatmin olmamış duygular olunca da neler yapacağını, hangi davranışları sergileyeceğini tahmin etmenin imkanı olmuyor. Öyle görünüyor ki, “Soğukkanlı Reel Politik ile bölge yeniden düzenlenmeye çalışılıyor, belki yeni yüzler gelecek ama, liberal, demokrat ve çoğulçu bir yönetimin bu bölgede esamesinin daha uzun süre okunması zor gibi. Maalesef.
Mevlüt UYANIK / Yemen Sana’a Üniversitesi
— Haber Lotus —
HLotus