Hikâyeci kimliğiyle tanıdığımız Ceyhun Emre TEOMAN’ın, Dalaksız Nikola kitabının üçüncü baskısı çıktı…
Hikâyenin adı, muhtevasıyla daha da anlam kazanmış. Hikâye sahne içinde sahneyi barındıran, müstakil ve kısa bir seyirden oluşuyor. Kitapta akış, bir tiyatro sahnesinde başlıyor ve bencil bir yapımcının trajikomik hikâyesini tek solukta sunuyor.
Yazarın söylemiyle,
“Hayat, Dalaksızlarla dolu… Ve Dalaksız Nikola sadece bir temsil… Ve de temsil makamında bir karakter… İnsanlık tarihi boyunca, bu tip insanlar sürekli oldu. Ezen, harcayan, yıkan, yakan, yutan… Lakin hepsi, tarih sayfalarında kara birer leke olarak hatırlandılar ve hatırlanacaklar…”
Dalaksız Nikola, sanata ve sanatçı kimliğine karşı nezaketsiz ve umarsız davranış örneklemeleri sunan özelliğiyle, yolu sahneden geçen insanlar için ayrı bir anlam taşıyor. Hikâyedeki tiplemeler de oldukça ilginç. Kel Pişekâr, Bariton Nahit, Cambaz Halime, Kabak Tanju ve diğerleri… Hikâye süresince tebessüm ettiren karakterlerden Şerbetçi Hamdi’nin nidası ise kitabın satırlarında okuyucuya eşlik ediyor.
Hikâyenin ilginç sonu, okuyucunun aklında onlarca soru işaretini de oluşturuyor. Hikâye, dünya sinema tarihinin tek olma özelliğindeki bir filmin hazin öyküsüyle nihayete eriyor. Bu gayrı meşhur filmin hikâyesi uzun süre okuyanların hafızalarından çıkmayacak gibi görünüyor.
Ne diyelim?
Ceyhun Emre TEOMAN’ın kalemine kuvvet…
Dalaksızların ise ömrüne zulmet.
HLotus
