Dini afyon olarak gören Marx,özünde insan bilincinin nasıl uyuşturulduğunu geniş bir zeminde ele alır. O, dini ele alırken bunun; conservatism -muhafazakârlık- bağlamda, felsefi altyapısını irdeler ve en çok toplumun önündeki bireyi nasıl sekillendirdiği ile ilgilenir.
Kitap sadece Marx’ın görüşlerini değil Marksizm bağlamında Engels ve diğerlerinin de dine ve din ile meydana gelen toplumlara yönelik eleştirileri kapsamaktadır. Ekonominin dine olan etkisi ve bu etki ile şekillenen toplum Marx’ın esas odağıdır. Ve tabii buna bağlı olarak bu toplumda eriyen birey.
Merve Yezda Bingöl
HLotus