Ana Sayfa > Cemil Meriç

Bu Ülke ve Türk irfanı

Çorum GSB Mahmut Atalay Gençlik Merkezi’nde bu dönem Cemil Meriç’in  “Bu Ülke” adlı eserini (İstanbul: İletişim Yayınevi 2018) müzakere edeceğiz bugün. İki hafta önce vermiştik kitapları arkadaşlara, iki gün önce İdlip bölgesinden “Bu Ülke”nin bekası için canlarını feda eden kardeşlerimizin haberleri geldi.  Ülkemize yönelik yönelik her türlü dış ve iç saldırılara karşı göğüslerini siper ederek şehit

Tamamını Oku

Entelijansiya/Portreler: Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Cemil Meriç, Mehmet Akif İnan, Alaaddin Özdenören

NECİP  FAZIL KISAKÜREK Necip Fazıl Kısakürek'i sağlığında yüzyüze tanımadım, kitaplarının tümünü okudum. 1985 yılıydı sanıyorum Doçent Ali Çaksu'yla Eyüp Sultan'daki kabrini ziyarete gittik, bir Bayram sabahıydı. Necip Fazıl Bey'in kabri yakınlarında Mareşal Fevzi Çakmak'ın da kabri var, o taraftan ufak tefek bir Zat yaklaştı bize, Selam verdi, Kendisini tanıttı; 'Küçük Hüseyin Efendi'

Tamamını Oku

Cemil Meriç İnsanları Kaça Ayırır?

Bu memleketin gençlerine Cemil Meriç'i öğretmek , onun eserlerini ve fikirlerini okutmak, kendimiz için yapabileceğimiz  en hayırlı işlerden birisi olacaktır. O bu ülkenin vicdanıdır ve mutlaka anlaşılması gerekli olan münevveridir. Meriç, Batı karşısında kendini ezilmiş hisseden Doğu karşısında şaşkınlık içerisinde ve özellikle Batının ürettiği modernite karşısında dağılmış, sarsılmış insanımıza kendi  gerçek

Tamamını Oku

Tatmayan Bilmez

Cemil Meriç tespit yapıyor: “İnsan mağarasını terketti edeli kaderle boğaz boğazadır.” Fakat bugünün insanına gelince, farklı bir yoruma başvuruyor: “Kavga, insanla kader arasında değil artık, insanla kelime arasında.” Burada duralım ve Şahin Uçar’ı dinleyelim:“Efendi olan hangisi? İnsan mı kelimeler mi?” İnsanın ve de hayatın gerçeklerini anlatırken, günümüz dünyası, İsmet Özel’in

Tamamını Oku

Bilmek, Bulmak ve Olmak

BİLMEK Bütün servetim bir testi sudan ibaret. Hediye etsem kıymetini bilir misin? Hem bilmek dediğin şey nedir ki! Üstelik bir soru takılıp duruyor aklıma: “bilmek neyi halleder?” “Okudum bildim deme” diye uyarıyor Yunus. Bilenlerle bilmeyenlerin bir olmadığını bilen biri için endişe verici bir durum olsa gerek. Bilenlerin anlatmadığı,anlatanların bilmediği bir alemde, hayatı

Tamamını Oku

Der Beyân-ı Usul

Hikem-i Ataiyye sahibi der ki: “İnsan nevî üç kısımdır; Bir kısım insan vardır, ekmek gibidir. Ondan ayrı yaşamak kabil değildir. Bir kısım insan daha vardır, o da ilaç gibidir. Hastalık zamanında yetişir, dertlere derman olur. Arada bir lazımdır. Yine bir kısım insan daha vardır ki, hastalık gibidir. İnsanı beladan belaya

Tamamını Oku

Müzik Zevki Olan Radyo Dinlemez

Cemil Meriç, kendisiyle yapılan bir röportajda, konu “Bu Ülke”deki her alanda yaşanan yozlaşmanın medya kısmına gelince, aynen şöyle diyor: “Devletimizin radyosuna bakın. Bütün gün, necaset kusuyor.” Bunu ne zaman ve hangi şartlarda söylemektedir üstad? 1970’li yıllardayız. Ne arabesk, ne rock, ne de protest müzik, devletin kanallarında

Tamamını Oku

Ne Demokrasiler Sevdim Zaten Yoktular

Şahin Uçar’ın naklettiğine göre, Felsefe Ansiklopedisi’nin ‘Demokrasi’ maddesinde şöyle yazıyor: “Herkese göre değişen bir paradigma olduğu için bu kavramı tarif etmek güçtür.” Türkiye, hâlâ, Batı dünyasının ‘Bekledim de gelmedin’ cennetini arayadursun, Luther’in çocukları “Geç geldin erken gittin” demokrasinin, “İktidar, para ve seks” teslisindeki cennetinden sıkılmış görünüyor ki, Hristiyanlıkla Budizm’i sentezleyip,

Tamamını Oku

Ehline helaldir la ehle haram: Mevlânâ Müslüman mıydı?

Cahit Zarifoğlu, “Artık Evimize Dönüyoruz” başlıklı yazısında, şöyle bir tespitte bulunuyor: “Müslümanlar, iki yüz yıldır, evindeki bir huzursuzluktan dolayı sokaklarda dolaşan bir çocuk gibi.” İki yüz yıldır sokaklarda dolaşan çocuğun bu zaman zarfında yaşadığı halet-i ruhiyeyi Nurettin Topçu şu şekilde izah ediyor: “Ben seni uzaklarda ararken, sen kendi evimde idin.” Kimdir Mevlâna?

Tamamını Oku