Ana Sayfa > Öykü

Akıl Hastanesinin En Şaşaalı Odasında Maskeli Balo Anısı

Hastaneye yatış yapalı beş gün oluyor, yaşım da ilerliyor, telefonda beni istiyorlar. Bugün doğum günüm olabilir miydi? Yoksa neden benimle konuşmak istesinler ki! Bana uzatılan telefonu alıyorum. Birden müzik çalmaya başlıyor, telefondaki adam bana küfür ediyor. Herkese aynı maskeyi dağıtıyorlar. Hepimiz bir kişi gibi oluyoruz. Kimseyi tanımıyor, ben de küfür ediyorum.

Tamamını Oku

Yanlışın Cenazesi

Hasan da nerede kaldı diye düşünürken Nuriye bir taraftan süsleniyordu. Bu sefer şenliğe onu da götüreceğine söz vermişti. Sarılar köyünün şenlikleri meşhurdu. Onların köyünde Sarılar’ın hiçbir şeyi sevilmez ama şenliği ballandıra ballandıra anlatılırdı. Hasan bu sefer onu kandırmasa iyiydi. Traktörünen gitmek canını sıkıyordu. Sadece canını mı elbisesine de zarar veriyordu. Hem

Tamamını Oku

Tanrım! O… Sen Olabilir Misin?

Herkesin beni görmesini istiyorum. Dikkat çekmek için yalan söylüyor, sonra da kendimi bu kurguma inandırıyorum. Bol bol seyahat ediyor, yeni insanlarla tanışıyor, her şehirde yeni bir ben, her seferinde başka bir insan oluyorum. Tıpkı bukalemun gibi... Sendece kendi çöplüğümde öten bir horozum ben. Yalanlarımın arkası kesilmiyor. Mesela bugün bir gün

Tamamını Oku

Londa’nın Kıyameti: Altı Hikâye

Fred Merrick White'ın yazdığı, Warwick Goble'ın illüstrasyonlarıyla süslediği Londra'nın Kıyameti (The Doom of London) altı hikâyeden oluşmaktadır. Her hikâye, Londra'nın başına gelmesi muhtemel felâketleri senaryolaştırmakta ve bu senaryoları bilimkurgusal olarak ele almaktadır. Londra'da yayımlanan Pearson's Magazine'de 1903-4 yıllarında yayımlanmış olan bu altı hikâye, daha sonra kitaplaştırılmıştır. Kitaptaki hikâyeler, Viktorya dönemi

Tamamını Oku

Kendimi Virginia Woolf’a Yakın Hissediyorum

Herkes gibi sorunları olan biriyim. Kocam beni en yakın arkadaşımla aldatıyor. Ondan ayrılmak da istemiyorum. Aramızda da bir kadın olsun istemiyorum. Hem bu nasıl olabilir ki? Kim böyle bir şeyi kabul eder. Yoksa bende mi bir yedek sevgili bulsam?. Herhangi sakatlık durumunda oyuncu değişikliği yapabilirim. Hoş gerçi durum başkaydı. Kocam gittikçe

Tamamını Oku

Yatak Çekim Yasası: Kronometre Kim İçin Çalışıyor?

Uyandım. “Hasta kim acaba?” diye düşünürken hemşirenin beyaz eldivenlerine doğru uzandığını görüyorum. Elindeki kronometreyi çalıştırıyor ve bir saat vaktim olduğunu söylüyor.Geçmişimle hesaplaşmak için bir saat sürem var. Bozdur bozdur harca... “Artakalan zamanımı nasıl değerlendirebilirim?” diye düşünürken diğer yandan “Bu laboratuvar da benim denek de… kime hesap vereceğim?” diye meydan okuyorum. Yatak

Tamamını Oku

Sahi Onların Öyküsünü Kim Yazdı?

Sevgiyle başlıyordu hani her şey? Madem böyle başlıyor neden sonu nefretle ve ölümle bitiyor? Kim açıklayacak; bana, bize bunu… Ben ölmedim! Ölmediği için diğer ölenlere karşı utanç duyar mı insan? Onlar da benim çektiklerimin -belki de- daha fazlasını çektiler. Neden mi sesleri çıkmadı? Hayır yanılıyorsunuz, onlar çığlık kıyamet gittiler ölüme…

Tamamını Oku

Marilyn Monroe Boynuma Sarılıyor

Tek kurşun hayatımın değişmesine yetmişti. Adamın o an öleceğini hesap edememiştim. Ya katil olacaktım ya da ölen adamın yerine geçecektim. Hayat bana iki seçenek sunmuştu. Bunlar yetmezmiş gibi bir de yerine geçtiğim adamın da boşanmakta olduğunu öğreniyorum. Daha evlenmeden boşanıyorum.  Yerde uzanan adamın kurşun yerine kalp krizinden öldüğünü eve gelen

Tamamını Oku

Kız Çocuklarının Elinden Tutmak: Çiçek Açan Öyküler

Hayat, her anında çiçek açar: Bazıları göz alıcı renkleriyle baharı müjdelerken bazıları sessiz sedasız yüreklerde kök salar ve umut saçar. Çiçek Açan Öyküler, 46 farklı yazarın kaleminden çıkan, her biri bir çiçek gibi farklı ve özgün öyküleri bir araya getiriyor.Bu kitap, sadece bir öykü derlemesi değil, aynı zamanda bir umut

Tamamını Oku

Asteroid-313

"Nasıl yani?" diye merakla sordu Kubi. Skleraları* şaşkınlıktan yemyeşil olmuş ışıldıyordu. "Şimdi bana, siz dünyalıların hiçbir şey yapmadan, boş boş oturabilecekleri bir günlerinin olduğunu mu söylüyorsun?" "Evet" diye yanıtladım. Ardından hemen "Yani kısmen boş boş geçirecek" diye düzelttim. Sonra sordum "Neden şaşırdın anlamadım, bana sizin gezegende de gün ve ay isimlerinin

Tamamını Oku

– Ben –

  1993 yılının Şubat ayında, soğuk bir Cumartesi günü 15 yaşında bir çocuğun titreyen ellerinde açtım dünyaya gözlerimi. Nedense ondan öncesini hatırlamıyorum. Belli belirsiz birkaç insan, karton kutular, makine gürültüleri, mürekkep kokuları var aklımda ama tam net bir şey yok... İlk başta çocuğun beni koynunda saklaması hoşuma gitmişti. Hatta bunu beni soğuktan

Tamamını Oku