Ana Sayfa > İslam

Piyasa İslamı

“Piyasa İslamı” kavramıyla yazar Avenjalistlerin “Amerikan Yaşam Tarzı” değerlerinin “tüccar Peygamber Muhammed” figürü ile örtüştürüldüğünü vurgulamaktadır. İslam’ın Batı ile “kültüralist entegrasyonu” sağlanamayacaksa “kutsal cihadist/İslâmî militanlaşma” yapılarına uğratılacağına ilişkin bir dilemma/ikilem sunulmaktadır. Batı, kendisi ile entegrasyona girecek bir İslâmî kültürün kapitalizme uğrayarak, bir manada Batı’nın “mal-piyasa-sermaye” düzeninin sürdürülmesini sağlayacak şekilde dönüşerek yaşam/toplum

Tamamını Oku

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluş Felsefesi Kemalizm ve İslam Çatışmasıyla Açıklanabilir mi?

Cemil Meriç’in “İdeolojiler şuurumuza giydirilen deli gömlekleridir “ veya “izmler idrakimize giydirilmiş deli gömlekleridir” sözleri Türkiye Cumhuriyeti fikir hayatının önemli bir kısmını özetleyen bir tespit maalesef. İnsanlar neler oluyor sorusun hazır ve basmakalıp cevapları bulduğundan olsa gerek, bulunduğu mevzii bir ideoloji adına pekiştiriyor, karşıt olarak gördüğüne olanca gücüyle saldırıyor. Karşıdaki de aynısı

Tamamını Oku

Goethe’nin İnancı

En önemli Alman edebiyatçı Johann Wolfgang von Goethe, 1749 yılında Frankfurt’ta başlayan yaşamına, 1832’de veda etti, Edebiyat, resim ve doğabilim alanlarında başarı ve yeteneğini ortaya koyarak, ayni zamanda politika alanında dükalık bakanı olarak çalıştı. Eserleri ise, Dünya edebiyatında yankılanmaya devam etti. Meslektaşı Kestner, onun için; “Goethe, muhteşem hayal gücüne sahip bir dehadır,

Tamamını Oku

Yılmaz Özakpınar’ın Medeniyet Teorisi

Yılmaz Özakpınar (1934) Boyabat- Sinop doğumlu. 1957’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nden, 1960’ta Cambridge Üniversitesi Biyoloji Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden mezun oldu. 1964'te İstanbul Üniversitesi Tecrübi Psikoloji Kürsüsü’nde doktorasını verdi. 1978’de profesör oldu. Alexander von Humbolt bursu ile iki ayrı kurumda araştırma yaptı: 1972-74’te Köln Üniversitesi Sosyoloji Araştırma Enstitüsü ve

Tamamını Oku

“Diriliş Ayı Ramazan, İslâm Milleti’ne Kutlu Olsun!”

Yüce Diriliş Partisi Genel Başkanı Sezai Karakoç Ramazan dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Sezai Karakoç mesajında "Ve bu kutlu ay, bizi, BİRLEŞME’ye çağırıyor. Bütün müslümanları tek millet, tek ülke, tek devlet olmaya çağırıyor." diyerek İslam Milleti'nin birleşmesi gerktiğine dikkat çekti:   Diriliş ayı Ramazan, İslâm Milleti'ne kutlu olsun! Milletim, Büyük Millet, İslâm Milleti! Allah’ın

Tamamını Oku

Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün: “Cihad, Savaş Değil, Savaşı Engelleme Sürecidir”

Habertürk’te sitemiz yazarı Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün’le önemli konulara değinilen, çarpıcı bir röportaj yayınlanıyor. Kürşad Oğuz’un Prof. Düzgün’le yaptığı bu önemli röportajın son bölümünü de dikkatlerinize sunuyoruz: Farklı bir ilahiyatçı o. Dinde revizyon istiyor, dinin geleneğin tortularından kurtulması gerektiğini düşünüyor. Bunu da felsefi ve sosyolojik arka planıyla sunabildiği için kendini

Tamamını Oku

Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün: “Hz. Peygamber’in Ordusunda Müşrik Askerler de Vardı”

  Habertürk'te sitemiz yazarı Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün'le önemli konulara değinilen, çarpıcı bir röportaj yayınlanıyor. Kürşad Oğuz'un Prof. Düzgün'le yaptığı bu önemli röportajı dikkatlerinize sunuyoruz: Farklı bir ilahiyatçı o. Dinde revizyon istiyor, dinin geleneğin tortularından kurtulması gerektiğini düşünüyor. Bunu da felsefi ve sosyolojik arka planıyla sunabildiği için kendini dinletiyor. Söylediklerinde hamaset yok. 2011

Tamamını Oku

İslam, Demokrasi ve Şiddet Bağlamında Kökten(Din)cilik Kavramının Tahlili

Giriş Benjamin Franklin’in  “Kısa vadeli güvenliği özgürlüğe tercih edenler; ne güvenliği ne de özgürlüğü hak ederler.” şeklinde ifade ettiği soruna düşmemenin yolu, güvenliğimizi tehdit eden şiddet eylemlerine karşı demokratik hak ve özgürlüklerimizi kısıtlamadan önlem almaktan geçmektedir. Bunun içinde özellikle şiddet ve terörle özdeşleştirilen ve dini terimlerle alt yapısı oluşturulmaya çalışan “İslamfobia,

Tamamını Oku

“Aziz”leri Tanrılaştırmak

- Futbolu Kutsamak - Para, karanlıkta görülen bir ışık gibidir. Boğucu kasvetten kurtulmak isteyenler onun aydınlığında mutluluk ararlar. Oysa insan, ateşe koşan pervaneler gibi eninde sonunda onun büyüsüne kapılır da yakar kendini. Çeteler ve mafyalar için futbol karanlıkta görülen bir ışık gibidir. Para, şan, şöhret daha ne istenir ki?!.. Çok önceleri, henüz müslümanlar Allah'a

Tamamını Oku

Ehl-i Sünnet Doktrininin Oluşumu – 1

Hz. Muhammed (asv)’in vefatını takip eden şartlar, üzerinde düşünmeyi gerektirmektedir. İslam’ın Mekke- Medine mücadelesi içinde yetişmiş Müslüman önderler bütün Müslüman coğrafyayı idare edecek bir yöneticinin seçilmesini elzem görmekteydi. O dönemin en önemli karakteristiği Peygamber (asv)’in yanında yetişmiş topluluğun ahlâkî ve dinî manada insanlığın görebileceği en kamil insanlar halinde temayüz etmeleriydi.

Tamamını Oku

Tanrı’nın Varlığını Sorgulayan İnsanın Dramı

Ölüm öncesi, hayata son bakış: Melez bir surat, flaş patlarken irileşen beyazı büyümüş, yorgun ve bitkin gözler. Beyoğlu’nda son gecenin özeti: Bir sarhoşluk sonrası ölümle aydınlanacak dipsiz karanlık. Saatler ilerleyecek ve “Gözlerindeki perdeyi kaldırdık, her şeyi görebilirsin, gözlerin çok keskindir artık,” diye fısıldayacak bir melek… Onun sesini duymayan faniler, orada karanlıkta ışığı bekleyen

Tamamını Oku

İmâm-ı Rabbânî’nin (k.s.) İslâm Anlayışı

Bu çalışma,, İmâm-ı Rabbânî Ahmed Farûkî Serhendî hazretlerinin, Muhyiddîn Arabî hazretlerinin irfânına yaptığı eleştiri ve i'tirâzlara karşı, Muhyiddîn Arabî irfânını müdâfâ niteliğindeki çalışmamın giriş bölümüdür. Böyle bir giriş ile hedefimiz, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin vahdet-i vücûd irfânına i'tirâzlarına ve eleştirilerine geçmeden, topluca İslâm anlayışını tesbît etmekti. Hazretin İslâm anlayışını tesbît ederken, bütün

Tamamını Oku

Müslümanların İslam Korkusu

Aşk’ın şaşmaz bir kanunu vardır: Her kim ki bir başkasını, aşkı var eden Allah’tan daha çok severse, en büyük darbeyi sevdiği o kimseden yer. Çünkü bir insana en büyük acıları ancak ve ancak en çok sevdikleri yaşatabilirler. Ve böylece aşk, o nankör insandan intikamını almış olur. Haddine varan her şey zıddına döner.

Tamamını Oku

İbrahim Gerçekte Neyi Kurban Etti?

İnsanlığın zihinsel gelişim tarihi açısından bakıldığında, Peygamberler içerisinde Hz.İbrahim’in yeni bir gelişim evresini temsil ettiği görülür. Her peygamberin, kendi kavminin diliyle gönderildiğini söyleyen Kur’an ayetinde kastedilen ‘dil’, konuşulan dilin ötesinde, dönemin zihin seviyesine, varlığı kavrama tarzına ve reel ve ideal boyutlarıyla bir anlam dünyasının var olup olmadığına işaret eden geniş

Tamamını Oku

Marx ve İslam

Türkiye’de ve dünyada solun anlam yitirmesine uğradığı, ideolojik içeriğini kaybettiği bir döneme girmiştik. Sol tüm dünyada kaybetmişti. Aslında sol, ideolojisini değil sınıfsal temelini kaybetmişti. Varolmak için “ezilen bir sınıf” aramakta. Ancak nasıl yapmalı, nasıl bir sınıfa yaslanmalı? Buna bir cevap bulamıyor. Marx- Engels, proleterlere güvenmekteydi: “Burjuvazinin feodalizmi yerle bir ettiği silahlar,

Tamamını Oku

Vahdet-i Vücûd Düğümünde Evliyâ Müdafâsı – 3

      Not: Aşağıdaki kırmızı yazılar tevhid nesli sitesindeki evliyâ karşıtı i'tirazlardır. Zira bazı sûfiler (ki bunların en önemli özellikleri ise, halk arasında büyük bir takdir ve kabul görmüş olmalarıdır) bu tesbitimizi hiç bir şüpheye yer bırakmayacak kadar haklı çıkaracak özelliklere sahip olmuşlardır. Bu tesbitimizin en önemli dayanağı, Tevhid esasının çarpıtılmasında çok önemli

Tamamını Oku

Uygarlığın Terakkisi

Ernest Renan’ın 1883’te Sorbonne’da verdiği bir konferansta “İslam’ın terakkiye mani olduğu” iddia ettiğinden beridir müslümanca düşüncenin farklı kalemleri bu konuya değindi, bir takım cevaplar verdi. Bunlardan biri de Namık Kemal’in “Renan Müdafaanâmesi”dir. Namık Kemal, Renan’ın 1) İslamiyet zayıf bulunduğu zaman hürriyet,  kuvvetli olduğu zaman ise şiddet göstermiştir, 2) Garb’da din

Tamamını Oku

“Gayb Ricalin Gördüm… Selam Ettiler Bana”

“Yağmur damlaları Yapraklar üzerinde kalan damlalar Musluklardan tek tek akan damlalar Gözlerden akan damlalar Seyredin… Seslerini dinleyin. Amma her kişiye suyun sesini duymak nasip olmaz.” Dr Münir Derman, işte su hakkında bunları diyor. Nam-ı diğer “Melek Hoca”. 1910 yılında Trabzon’da doğmuş. Dört yaşından itibaren Buharalı hocası Ömer İnan Efendi’nin manevi eğitiminde ilerleyip, hocasından feyz almış.

Tamamını Oku